İkinci Sezon - Bölüm 18: İtiraf

87 10 2
                                    

Önceki bölümden:"Aynadaki yansımam bana sol gözünü kırptı..."

Artık hiç bir şey umurumda değildi.Ne olursa olsun...
Çığlık atmadım.Bağırmadım.Artık bağırmağa halim yoktu.Çok çaresizdim.Ne yaparsam yapıyım bunlar beni rahat bırakmayacaktı.Ne olursa ols Bıkmıştım,tükenmiştim.Artık bunlara son verme vakti gelmişti...

Bodrum katından çıktım.Telefonumdan saat'e baktım.

-23:33-

Mutfak'a doğru yürümeye başladım.Mutfaktan bir b!çak alıp geri döndüm.B!çağı bileğime doğru tuttum.Gözlerimi sıkıca kapattım.B!çak bileğimdeydi artık.Yavaş-yavaş bıçağı ileri geri sürttüm bileğime.O an durdum.Hiç bir şey demeden ortadan kaybolabazdım.Bir kağıt ve kalem aldım.Yazmaya başladım...

Tekrar bıçağı elime aldım.Sanki evren bunu istemiyordu.Sanki görmediğim bir şeyler buna engel oluyordu.B!çak elimden yere düştü.Tekrar aldım elime b!çağı.Buna son verme vakti gerçektende gelmişti.Artık yaşamanın bir anlamı kalmamıştı.Abimi,Berki,annemi,her kesimi,her şeyimi kayb etmiştim ben.Yaşamak gereksizdi.B!çağı tekrar bileğime sürtmeye başlarken kapı açıldı.
Burak gelmişti.Gülerek içeri girmişti ama elimde b!çağı görür-görmez yüzü değişti.

Gözlerinin derinliklerinde o çaresizliği gördüm.

Hemen koşarak elimdeki b!çağı alıp yere attı.Gözleri dolmuştu.
Doruk sen ne yapıyorsun?Delirdinmi?”diye sordu.Cevap verecek halim yoktu.Başımı onaylarcasına salladım.Yumruk yaptığı elini duvara vurdu sertçe.

Bak son zamanlar zaten çok garip davranıyorsun.Ne oluyor sana?Lütfen bana anlat.Belki yardım ede bilirim.”

Yardım edemezsin ki Burak,” dedim çaresizce “Öyle bir FELAKETİN içerisindeyim ki.Bana hiç kimse yardım edemez

“Artık ne olduğunu söyleyecekmisin?O elindeki kağıt ne?”
Kağıtı hemen cebime attım.
Önemli bir şey değil”dedim sadece.

“Nolur ya.Anlat ne oluyor sana?”

Artık her şeyi ona söylemeliydim.Her şeyi itiraf etmeliydim ona.Başka çarem yoktu.

“Tamam.Anlatıyorum.Ama bu anlattıklarımdan sonra benimle arkadaş olmazsan sana hak veririm.”dedim dolmuş gözlerle.

O ne demek şimdi.Tabiki seninle sonsuza kadar arkadaş olacağım.”

O zaman dinle.Doğum günümde arkadaşlarımı eve çağırdım...”

Ona her şeyi anlattım.Her şeyi.Aylardır yaşadıklarımı,laneti,Abimi,Berki her şeyi.Anlattıkça yüzü değişiyordu.Yüzündeki eminlik çaresizlikle yer değiştiriyordu.

En sonda ben bunlara son vermek için kendimi...”

“SUS.TAMAM.YETER...”dedi.
Konuşamıyordu.Dilini yutmuştu sanki.Yüzü bembeyaz olmuştu.Ayağa kalktı çaresizce.

Şimdi ne olacak?Doruk seninleyim.”dedi.

“Tüm bunlar sadece ben ölürsem düzelicek.Ben ölünceye kadar devam edecek bu.O yüzden artık yaşamağın bir manası olduğunu düşünmüyorum.Anlıyormusun?Artık yaşayamıyorum.Artık dayanacak gücüm kalmadı.Yaşamak benim için ölümden de kötü.Ö yüzden ölmek en iyisi.Beni hiç kimse anlayamaz.Benim yaşadıklarımı yaşamadınız ki.Ben öyle zor günler geçirdim ki.Hiç kimse beni anlayamaz.Artık bunlara son vermeliyim...”

Ben konuştukça onun gözlerinden akan yaşlar saysız-hesapsızdı.
Hiç bir şey diyemedi.Diyemezdi de.

Bir saniyede yanıma gelip sarıldı bana.Sıkıca.Bende göz yaşları içerisinde ona sarıldım.

“Ne olursa olsun bu yolda yalnız olmayacaksın.Çünkü ben varım.Sonuna kadar savaşacağız!Tamammı?”

“Tamam Burak.Tamam”

Ona yalan söylemek zorunda kaldım.

Çünkü ben dediğimi yapacaktım!

Karanlık GerçeklerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin