**W: Öncelikle selam! Burada genel olarak yanlış bilinen bir şeyi açıklamak istiyorum. Levanter; Akdeniz'de esen bir rüzgar ismidir. Lavender: İngilizce bir kelimedir ve lavanta anlamına gelir. Kelime oyunu (pun) yaparak kurgunun ismini Levanter yaptım.
**W: Benim ikinci kurgumdur; bu yüzden, lütfen bunu göze alarak yorum yapalım.
༄
Ben Hwang Hyunjin.
Çocukluğum ailemize ait çiftlikte geçmişti, bahçeye çıkıp topumu aldığım o zamanlar. Ne kadar güzel değil mi? Tek düşüncem eve gelince acaba annem yemek olarak ne yapacak diye düşünmemdi.
Arkadaşlarımla lavanta tarlalarında koşarak büyümüştüm.
Ne kadar saçma değil mi? Neden bir lavantaların arasında koşup durursun? O zamanlar bana bu çok haz ve mutluluk veriyordu. Çocukken her şey mutluluk hormonu salgılatıyordu. Büyüdükçe his gittikçe azalıyordu, neden mi?
Büyüyünce zamanla özel kişi olmayı kesmiştim. Ailenin en küçüğü olmadığım için büyüklerim tarafından sevilmeyi kesmiştim. Babam desen.. Tanımıyorum bile onu. Annenin dediğine göre çok yakışıklı ve iyi huylu birisiymiş. Herkese yardıma hazır iyi huylu bir adammış. Büyüyünce onun gibi olacağımı söyleyip beni mutlu ediyordu.
Minik burnumun üstünden öpüp baban melek ve seni izliyor derdi. Bu his diğer insanları üzse de bana huzur verirdi. Tek başıma ağladığım zamanlarda babam benim yanımda bana sarılırdı veya ağladığım için üzülürdü. Göremesem de onun yanımda olduğu hissiyle büyümüştüm.
Harry Potter okuyarak büyümüş bir çocuktum, annem her gece bana bir bölüm okur. Bölüm bitince lütfen tek bir bölüm daha oku diye yalvarırdım. Büyüyünce artık kendi bölümlerini kendim okuyabilecek hâle gelmiştim. Son kitabı okurken Harry'in babasıyla konuştuğu sahnede göz yaşlarımı tutamamış hıçkırarak ağlamaya başlamıştım. Harry'le birlikte üzülüp gülüyordum, onun gibi hissediyordum. Arkadaşlığa önem veriyordum, onunla birlikte bu hissi içimde yaşatıyordum.
Jeongin benim ilk arkadaşım, hayatım değiştiğinde beni yalnız bırakmamaya özen gösteriyordu.
Annemi ben daha on dört yaşındayken göğüs kanserinden kaybetmiştim. Mezarına her gün lavanta bırakıp minik minik ağladım. Annem duymasın diye özenle ağlamadığımı hissettirmek isterdim. Duymasın, anneler yavruları ağlayınca ağlarmış değil mi?
Annem bana bunu öğretmişti, iyi kalpli olmayı kimseyi üzmemeyi ve daha niceleri. Birisine kırgın isem içimde oluşan affetme hissine karşı gelmemi söylerdi. Ona sahip olduğum için en şanslı insan gibi hissederdim. Bana elimdekilerle mutlu olmayı öğretmişti, daha fazlası olursa ilerde olurdu.
Herkes için sıradan olsam da onun için önemli birisiydim. Onu kaybetmemle çocukluğumla beraber masumiyetim de ölmüştü. Onu kaybetmemle kendimi de kaybetmiştim.
Nefes almak her gün daha da zorlaşıyor, boğulacak gibi oluyordum.
Ortaokulumun yarı döneminde Seoul'e amcamın villasına yerleşmiştim. Aramızda en iyi maddi duruma o sahipti ve beni sevdiğini çok söyleyemem. Bana bakmak zorunda olduğu için gülümser ama kuzenime davrandığı gibi davranmıyordu.
Haklıydı, evlatları her zaman ebeveynler için değerlidir.
Arkadaşlık size çok değerli demiştim ya Jeongin yarı dönem sonra sınav sonucuyla benim gideceğim özel okula %100 burslulukla kazanmıştı. Seul'de bir erkek yurduna yerleşmişti, onunla bağımın kopmaması çok değerli bir histi benim için.
Şimdi, size birini anlatacağım.
Bir çocuk var.
Baştan aşağıya lavanta kokulu. Her yanından geçtiğimde derin lavanta kokusunu uzaktan alabiliyordum. Her yanından geçtiğimde içimde oluşan o güzel hisle mest oluyordum. Benden bir yaş küçüktü, onu uzaktan izleyerek hakkında birkaç bilgi öğrenmiştim.
Jeongin'e erkeklerden hoşlandığımı söylediğimde gözleri büyümüş gülümsemeye başlamıştı. Sonra kendisinin sınıf başkanı Bang Chan'den hoşlandığını söylemişti. Bunu beklememenin verdiği şokla sınıfta ayı gibi bağırmıştım.
O çocuktan bahsettiğimde bana Instagram hesabını atmıştı. Chan'in yakın arkadaşı olduğunu da belirtmişti. Nereden bulduğunu anlamam uzun sürmemişti, bana yazmam için bolca enerji vererek gaza getirmişti.
༄
Merhaba✨ Umuyorum ki hikayeyi beğenirsiniz.. Yazım tarzım kesinlikle harika değil, ama kendi içimde çabalıyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Levanter » Hyunlix✓
Fanfiction"Bir çocuk var. Baştan aşağıya lavanta kokulu. Her yanından geçtiğimde derin lavanta kokusunu uzaktan alabiliyordum." note: Kelime benzerliğinden lavanta kelimesini ön plana almadım kesinlikle... umarım seversiniz anlık gelen ilham perileriyle yazıp...