2

1.1K 62 29
                                    

Ş: Ender hamile.

K: Ne?

Kaya çok şaşırmıştı. Böyle bir şey söyleyeceğini asla beklemiyordu. Kafası çok karışmıştı. Aklına gelen fikir ile durdu " Yoksa bu bebek benim mi? Allah'ım lütfen öyle olsun. Bunu öğrenmesi gerekiyordu". Kafasını kaldırarak Şahika'ya sordu.

K: Kaç aylık?
Ş: Merak etme senden değil.
K: Kaç aylık dedim Şahika?
Ş: Bende ilk senden mi diye şüphe ettim ama 4 aylık olduğunu öğrenince öyle olmadığını anladım.
K: Babası kim ozaman?
Ş: Sinirlenme ama Seni aldattığı adam, spor hocası yani.
K: Ne?
Ş: Ender bu canım çokta şaşırmamak lazım.
K: Tamam sus Şahika.
Ş: Ben çıkıyorum.

Hayal kırıklığı. Şuan tek hiss ettiği buydu. Buraya geldiğinde aklında çok başka şeyler vardı, Enderi affetmeyi bile düşünüyordu, onunla yeniden bir aile olmayı hayal ediyordu. Ama şimdi gördüğü gibi bunlar artık imkansızdı. Nefes alamıyor gibiydi, odadan dışarı çıktı. Ve koridorun başında Onu gördü. Yüzünde gülümseme ile yanındaki kızla konuşuyordu. Ona taraf geldiklerinde göz göze geldiler. Enderin yüzündeki gülümseme kayboldu. Bir an yerinde durdu ama yanına Çağatay gelince odasına geçtiler.

Enderin günü güzel başlamıştı, çünkü uzun zamandan sonra ilk defa mide bulantısı yaşamadan uykudan uyanmıştı. Güzel kahvaltı ettikten sonra şirkete gitmek için hazırlanmaya başladı. Siyah fiziğini ortaya çıkaran midi bir elbise seçti. Hamileliğinde karnını belli eden elbiseler qiymeyi çok seviyordu. Hafif bir makyaj ve saçını topuz yaptığında artık hazırdı.

Şirkete geldiğinde onu ilk karşılayan asistanı Ezgi oldu.

Ezgi: Hoş geldiniz Ender hanım.
Ender: Hoş bulduk Ezgi. Bu gün toplantı var mı?
Ez: Evet efendim.

Koridorda yürürken gözleri tanıdık gözlerde takılı kaldı. "Onun burda ne işi vardı. Her şey yolunda giderken niye geri dönmüştü ki." diye düşündü. Yanına Çağatay gelipte konuşmak istediğini söylediğinde anca kendine gele bildi. Odasına girince Çağatay konuşmaya başladı.

Ç: Şaşırdığının farkındayım, ama bende dün öğrendim Kaya'nın geri döndüğünü.
E: Niye dönmüş?
Ç: Şahika Paris'e gidiyor, kendi hisselerinin yönetimini de Kaya'ya devr etmiş.

Ender iyice huzursuz olmaya başladı. Anladığı kadarı ile Kaya uzun bir süre buralarda olacaktı.

Ç: Ben çıkıyorum, toplantıda görüşürüz.
E: Tamam.

Ender paltosunu çıkarıp askılığa asarken kapı birden açıldı. Gelen Kaya idi.
Ender dönüp konuşmaya başladı.

E: Kapıyı çaldığını duymadım.
K: Çalmadım çünkü.

Ender böyle bir cevabı beklemiyordu açıkçası. Kaya hep kibar ve nazikti. Ne kadarda özlemişti eski Kayayı.

E: Değişmişsin.
K: Senin kadar değil ama değiştim, gözüm açıldı diyelim.

Kaya Ender'i baştan aşağı süzdü. Çok güzeldi yine. Zayıflamış, aslında kilo alması gerekiyordu diye düşündü. Sonra gözleri karnında takılı kaldı. Enderi ilk defa hamile olarak görüyordu. Bayağı belli oluyordu karnı, oradaki bebeğin kendinden olması için nelerini vermezdi diye düşündü. Ama artık çok geçti, onlar artık asla birlikte olamazlardı.

Ender Kaya'nın bakışlarından rahatsız olmuş gibi elini karnına koydu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ender Kaya'nın bakışlarından rahatsız olmuş gibi elini karnına koydu.

E: Ne söyleyeceksen söyle ve çık lütfen.
K: Hamileymişsin
E: Tebrik etmeye mi geldin?

Kaya güldü.

K: Şaşırıyorum biliyormusun, senin gibi bir kadını nasıl sevdim diye.
E: Benim gibi bir kadını derken?
K: Böyle ucuz ve iğrenç bir kadın
E: Kelimelerine dikkat et, benimle böyle konuşamazsın.

Ender çok gerilmişti. Midesi bulanmaya başlamış, karnında hafif sancılar hiss ediyordu.

K: Biliyor musun Ben az kalsın inanıcaktım senin beni aldatmadığına. Şimdi öğreniyorum ki , sen ben gittikten sonra o adamı marifet miş gibi koluna takmışsın, hatta çocuk bile yapmışsın. Hadi benden utanmadın, oğullarından da mı utanmadın? Nasıl açıklayacaksın bu durumu onlara? (Elini karnına işaret ederek söyledi)

Enderin gözleri dolmaya başlamıştı.

E: Yeter! Kimseye hesap verecek değilim. Senide yeterince dinledim ve konuşmak istemiyorum artık, çık lütfen.

K: Duygularımız karşılıklı, bundan sonra iş dışında konuşmayalım.(sinirle söyledi)

Kaya kapıyı çarparak çıktı. Ender gözyaşlarını tutamadı. Sancıları artmaya başlamıştı. Sandalyesine oturup sakinleşmeye çalıştı. Ellerini karnına sarıp kendi kendine söyleniyordu. " Tamam bebeğim bir şey yok, geçti". Gözyaşlarını durduramıyordu. Kapı çalındı ve odaya Ezgi girdi.

Ez: Ender hanım iyi misiniz?

Ender sadece başını iki tarafa yelleyerek cevap verdi.

Ez: Ambulans çağırmamı ister misiniz?
E: Hayır. Uzanırsam geçer belki.( İçindeki umutla söyledi)
Ez: Yardım edeyim size.

Ezgi Endere yardım ederek, odadaki kanepeye uzattı. Ender bir saniye bile olsa ellerini bebeğinden ayırmıyordu. Bebeğine bir şey olucak diye çok korkuyordu. Hayatındaki herkesi bir  bir kaybetmişti, onuda kaybetse artık yaşayamazdı.

Biraz uzandıktan sonra sancılarının azaldığını hiss edince rahatlamaya başladı.

Ez: Daha iyi misiniz efendim?
E: İyiyim.

Toplantıya katılacak hali kalmamıştı o yüzden Ezgiye seslendi.

E: Ezgi ben eve geçicem, Çağatay beye toplantıya katılamayacağımı söylersin.
Ez: Tabi Ender hanım.

Ender yerinden kalkıp paltosunu omuzlarına atarak çıktı. Eve gidip dinlenicekti.

Kaya ise odasında volta atıyordu. Çok kızgındı ona, onu gerçektende aldatmıştı. Onu asla aff etmeyecekti.

Toplantı odası.

Çağatay ve Kaya odada oturmuş Ender'i bekliyorlardı. Ezgi odaya girince ikiside ona döndü.

Ez: Efendim Ender hanım maalesef toplantıya katılamayacak.

Çağatay ve Kaya buna şaşırdı.

Ç: Neden?

Ezginin Kaya'dan çekindiğini görünce yanına geçti.

Ç: Ne oldu Ezgi?
Ez: Ender hanım fenalaştı Çağatay bey.
Ç: Ben az önce gördüm gayet iyiydi.
Ez: Galiba Kaya bey ile tartışmışlar.
Ç: Tamam Ezgi, çıka bilirsin.

Çağatay üzülmüştü bu duruma. Kaya Ezginin söylediklerini duymuştu. Çağatay Kaya'nın yanına geçip konuşmaya başladı.

Ç: Enderle kavga mı ettiniz?
K: Hayır, tartıştık sadece.
Ç: Yapmasaydın keşke. Ender zor bi hamilelik geçiriyor. Bir kere düşük tehlikesi geçirdi, bir ay hastanede yattı bu yüzden. Şimdide düşük riski devam ediyor. Stresten uzak olması gerek.

Kaya üzülmüştü bu duruma.

Ç: Seni anlıyorum ona kızgın ola bilirsin, ama fazla üstüne gitme. Olan olmuş çünkü, artık bu kavgalarla bir şeyi değiştiremezsin.

Kaya'nın vicdanı sızlamaya başlamıştı bile. Ona dedikleri sözler için çoktan pişman olmuştu.

Bölüm sonu.

Hikaye beğenilirse devamı yazılacak.

YENİDEN - EnKayHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin