Sabah Ender Kaya'nın öpücükleri ile uyandı. Kaya durmadan yüzünü, boynunu öpüyordu.
K: Günaydın
E: Günaydın, ama ben uyumak istiyorum.( Deyip gözlerini kapattı)
Kaya güldü.
K: Dün akşam çok yordum seni galiba.
Ender gözleri kapalı bir şekilde gülümsedi sadece.
Bu sefer Kaya Ender'in üstünü açık bırakacak şekilde yorganı çekmeye başladı. Ender eliyle göğüslerini kapatmaya çalıştı. Kaya onun ellerini tutup buna engel oldu.
K: Kapatma
E: Ya Kaya
K: Ne?
Bir göğsünü ağzına alıp emmeye başladı. Sonra ufak bir ısırık bıraktı.
E: Ahh
Kaya biraz doğrulup konuşmaya başladı.
K: Bunlar baya bir büyümüş.
Diyip eliyle ovuşturmaya başladı. Ender'in utandığını gördü.
K: Çok güzel olmuş.
Bu sefer dudaklarına yapıştı.
E: Dün doymadın galiba.
K: Ben senden hayatta doymam. Ama şimdilik seni rahat bırakıcam çünkü hazırlanman lazım.
E: Nereye? (Şaşırarak)
K: Bülent ile imzaları atıcaz ya.
E: Eyvah unuttum ben onu.
Ender hemen yataktan fırlayıp banyoya koştu.
K: Yavaş, düşeceksin.( Kaya arkasından bağırdı)
Kaya kalkıp kıyafetlerini giydi. Ender'in banyodan çıktığını görünce yanına gitti. Elleriyle beline sarıldı.
K: Çok güzel kokuyorsun.
E: Teşekkür ederim. Tutma beni daha hazırlanmam lazım.
K: Caner evdemidir acaba?
E: Yok o dün gelmiyecekti.
Dediği an dün söylediği yalan aklına geldi. Kaya hemen yakalamıştı onu.
K: Gelmiyecekti diyorsun? Canerin evde durduğu yok, bence bu benim evime taşınman için büyük bir sebep.
E: Çok beklersin. ( Deyip kollarından kaçtı)
Kaya onu ikna etmek zor olacak diye düşündü, arkasından " Kahvaltı hazırlamaya iniyorum" dedi.
E: Tamam.
Ender aşağı indiğinde, Kaya masada kahvesini yudumluyordu. Kendisi için ise süt ve meyve suyu hazırlamıştı.
E: Bana kahve yok mu? ( Yüzü asık bir şekilde söyledi)
K: Senin sağlıklı beslenmen lazım hayatım, sütünü iç sen.
E: Kaç aydır içmiyorum zaten, ama canım çok çekiyor. Hem hamile bir kadın istediği bir şeyi yeyip içmezse kötü olur derler.
K: Bir yudum veririm sadece.
Ender sevinçle " tamam" deyip bir yudum aldı.
E: Çok özlemişim.
K: Sen içemiyorsan bende içmem artık.
Kahvesini lavaboya boşalttı.
E: Kaya ne yaptın?
K: Bir aydan biraz fazla zamanımız kaldı, sağlıklı beslenicez.
Kahvaltılarını bitirdikten sonra Kaya'nın arabası ile şirkete yola koyuldular.
K: Az önce konuştuğumuz konuda ben ciddiydim Ender.
Ender neden bahsettiğini anlamamıştı.
E: Hangi konuda?
K: Bana taşınman konusunda. Ben artık senin benim evimde, yanımda kalmanı istiyorum.
E: Ne sıfatla ben senin evinde kalıcam pardon?
K: O ne demek şimdi? Sen benim çocuklarımın annesisin.
E: Boşanmış anne babalar aynı evde kalmıyorlar Kaya.
Kaya arabayı şirketin önünde durdurdu ve Ender'e döndü.
K: Evlenelim diyorsun yani. (Sırıtarak)
E: Ben öyle bir şey mi dedim? Hem ben artık evlenmeyi düşünmüyorum.
Ender sözünü bitirip Kaya'nın cevap vermesine müsade etmeden arabadan indi. Kaya şaşırmış bir halde yerinde kaldı, işi çok zordu. Arabadan inip şirkete girdi. İleride Ender ile Doğan beyi görünce adımlarını hızlandırdı. Onlara yaklaşınca eliyle Ender'e sarılıp onu kendisine çekti. Ender onun bunu neden yaptığını çok iyi anlamıştı, ama Doğan beyin yüzündeki öfkeyi anlayamamıştı.
K: Günaydın Doğan bey.
D: Günaydın.
Doğan bey hızla yanlarından ayrılmıştı.
K: Odama geçelim. Toplantı saatine az kaldı.
E: Tamam.
1 saat sonra toplantı bitmişti. Kaya, Ender ve Bülent odalarında oturmuş sohbet ediyorlardı.
B: Aslında Aylin'de gelicekti ama böyle aniden dönmemiz gerekince gelemedi. Artık bebeği görmeye geliriz.
E: İnşallah.
B: Sahi bebeğin cinsiyeti ne?
K: Kızımız olacak. ( Coşkuyla söyledi)
B: Ne güzel tebrik ederim.
E: Teşekkürler.
Akşam olduğunda Kaya Ender'i evine götürdü. Evin önünde durdu.
K: Caner bu gün evde mi?
E: Evet.
K: Emire niye gitmiyor?
E: Aa, daha dün çocuğu beni yalnız bırakıyor diye azarlıyordun.
K: Şimdi durumumuz farklı, ben senin yanında kalırdım.
E: Şansına küs, bugün yalnızsın.
K: Sadece bir gün sabır ede bilirim, yarın gönder Caner'i.
E: Bakarız.
Kaya Ender'e yaklaşıp dudaklarına yapıştı. Derin bir öpücük bıraktı.
E: Ben gideyim. İyi geceler.
K: İyi geceler.
Ender son bir kez Kaya'yı öpüp arabadan çıktı. Eve girdiğinde Caner'in sesini duydu.
C: Hoş geldin abla.
E: Hoş bulduk canım.
C: Seni getiren Kaya mıydı?
E: Hı-hı.
C: Barıştıniz mı yoksa?
E: Evet.
C: Oh nihayet. Çok bile dayandınız.
Ender sadece gülümsedi.
Caner masanın üzerinde duran zarfı Ender'e uzattı.
C: Abla bu sana gelmiş.
Ender zarfı eline aldı açmaya başladı.
Üzerinde sadece Ender'in ismi yazıyordu.
E: Kim getirdi?
C: Bilmiyorum kapının önünde buldum.
İçindeki kağıdı çıkarttı. Üzerindeki yazıyı görünce şoka girdi.
" Pişman olacaksın".
