E: Yapma bırak!
Ama Doğanın durmaya niyeti yoktu. Ender altında çırpınırken o boynunu öpüyordu. Bir eliyle Ender'in bluzunun yakasını yırttı. Göğüslerinin üstünü ısırıp emmeye başlamıştı.
Ender ağlıyordu, ne kadar çabalasada kurtulamıyordu ellerinden.
Birden odanın kapısı çalındı. Gelen Çetin'di.
Ç: Doğan bey kusura bakmayın, çok acil bir durum var.
Doğan bunu duyunca hemen Ender'in üstünden kalktı. Anahtarla kapıyı açıp dışarı çıktı. Ender'de hemen yataktan fırlayıp banyoya koştu. Arkasından kapıyı kilitledi.
Doğan Çetin ile konuştuktan sonra tekrar odaya döndü. Ender'i göremeyince banyoya gitti.
Kapıyı açmaya çalışınca kapalı olduğunu gördü. Ender'e seslendi.
D: Ender. Ben bir haftalığına İtalya'ya gidiyorum. Evden dışarı çıkmak yok. Yoksa döndüğümde yapmadığım işi tamamlarım.
Sözünü söyledikten sonra çıkıp gitmişti.
Ender ise aynada yansımasına bakıyordu. Boynunda ve yakasında, kızarıklıklar ve morarmaları gördüğünde gözyaşları tekrar akmaya başladı. Çetin gelmese neler olurdu diye düşünmek bile istemiyordu. Doğanın söylediklerini duyunca biraz rahatladı, onsuz 1 hafta geçirecekti. Duş alıp çıktı banyodan. Kendisini çok yorgun hiss ediyordu. Yorganı kaldırıp bornozuyla yatağa girdi ve hemen uykuya daldı.
Kaya'nın evi.
Ayşe uzun süre ağlayan Ela'yı sakinleştirmeye çalışıyordu. Ateşini olctugunde 38.5 olduğunu gördü ve panikledi. Kaya kızının ağlamasını duyunca aşağı indi.
K: Ne oluyor Ayşe hanım? Ela niye ağlıyor?
A: Kaya bey Ela'nın ateşi var.Kaya korkmuştu.
K: İlaç falan verdin mi?
A: Hayır.
K: Hastaneye gidelim en iyisi.Evden çıkıp acele ile hastaneye gittiler. Doktorlar Ela'yı muayene edip ilaç verdiler ve akşamı hastanede geçirmesini uygun gördüler.
Kaya Ender'e haber vermek istiyordu ama eli bir türlü telefona gitmiyordu.K: Ayşe hanım Ender'i arayın, gelsin.
A: Tamam Kaya bey.Ender gelen telefon sesine uyandı. Elini telefona attığında saatin 1 olduğunu gördü. Arayan Ayşeydi.
Aklından hemen " Ela'ya mı bir şey oldu yoksa?" geçirdi.E: Alo Ayşe?
A: Ender hanım ( üzgün bir şekilde söyledi)
E: Ne oldu? Ela iyi mi?
A: Hastanedeyiz, Ela'nın çok ateşi var.
E: Bben hemen geliyorum, hangi hastanedesiniz?
A: **** hastanesi.Ender'in kalbi sıkışmıştı. Bebeği hastalanmıştı hastanedeydi, onun ise şimdi haberi oluyordu.
Hemen bornozunu çıkarıp dolaptan eline ilk gelen şeyleri giydi. Saçları hala ıslaktı ama bunu önemsemedi. Odasından çıktı, ortalarda kimse yoktu herkes uyuyor diye düşündü. Kimseye haber vermeden dışarı çıktı. Şansından evin önündeki korumada kulübesinde uyuya kalmıştı. Evden çıkmadan önce taksi çağırmıştı, geldiğini görünce hemen gidip bindi.
Hastaneye geldiğinde resepsiyona koştu.
E: Merhaba, Ela Ekinci hangi odada kalıyor.
X: Bu saatte ziyaretçi kabul etmiyoruz hanımefendi.
E: Annesiyim ben.
X: Peki, 2ci kat 205 oda.
E: Teşekkürler.Ender hemen 2 kata çıktı. Koridorda oturan Ayşe'yi gördü.
E: Ayşe, Ela nerde? İyi mi kızım?
A: Gelin burada.Ayşe odanın kapısını açtı.
Ender içeri girince kocaman yatakta küçük kızının uyuduğunu gördü. Kaya'da kızının yanında duruyordu.
Ender kızının yanına gelip elini okşadı, alnından öpünce hala ateşinin olduğunu gördü.E: Hala ateşi var.
A: Doktorlar ilaç verdi, düşer birazdan dediler.Kaya gözlerini içeri giren Ender'e çevirince onun solgun teni ile karşılaştı, yüzü bembeyazdı. Gerçi kendisininde ondan bir farkı yoktu. İkiside çok korkmuştu kızları için.
Ayşe bugün çok yorulmuştu Ela ile ilgilenirken. Bu yüzden Kaya onu eve göndermek istedi.
K: Ayşe hanım siz isterseniz eve gidin, çok yoruldunuz bugün.
A: Ben kala bilirim.
E: Gerek yok Ayşe, git dinlen sen.
A: Peki efendim.Ayşe gittikten sonra Ender ile Kaya yalnız kalmıştılar. İkiside bir birileriyle konuşmuyorlardı.
Ender kızının yanında oturmuş onu izliyordu. Öyle masum öyle güzeldiki.Ela ağlamaya başlayınca Ender onu kucağına aldı.
E: Annecim. Acıktın mı?
"Kaya'nın yanında nasıl emziricem" diye düşünüyordu. Onun çıkacağı yoktu, söyleyecekti mecbur.
E: Kaya, dışarı çıkar mısın Ela'yı emziricem.
K: Tabi.Kaya hemen ayağa kalkıp odadan çıktı. Dışarı hava almaya inecekti. Biraz ilerledikten sonra telefonunu yanına almadığını gördü. Tekrar odaya dönüp telefonu alacaktı. Odaya girdiğinde Ender'e döndü.
K: Telefonumu unutmuşum.
Ender Kaya'nın geri gelmesi ile hazırlıksız yakalandı, çünkü boyunlu kazağını çıkarmış üzerinde sadece sütyeniyle kızını emziriyordu.
Kaya telefonu almaya gittiğinde gördüklerinden emin olmak için tekrar Ender'e baktı. Ender'in boynunda ve göğüslerinde kızarıklıklar vardı. Ve yeni oldukları belli oluyordu. Ender'in eli ile kendisini kapattığını gördü. Sinirle hemen dışarı çıktı.
Aklında senaryoyu kurmuştu bile. Akşam o adamla birlikte olmuştu, saçları bu yüzden ıslaktı. Delirecekmiş gibi oluyordu. Temiz havaya ihtiyacı vardı, bu yüzden bahçeye çıktı.
Gece Ender kızı ile birlikte yatakta yatmıştı. Kaya ise kanepede uyumaya çalışmıştı, ama bir türlü uyuyamamıştı. Beynindeki düşünceler onu rahatsız ediyorlardı.
Sabah olduğunda Ender banyoya gitmek için odadan çıktı. Odalarında banyo yoktu. Kaya ise kızının yanında kalmıştı. Ender'in telefonu çalmaya başladı. Kaya sesini kısmak için telefonu eline aldı. O adamın adını görünce sinirleri yine oynamaya başlamıştı. Açmaya karar verdi.
D: Hangi cehennemdesin sen?
