1 ay sonra.
Kazadan sonra neredeyse 1 ay geçmişti. Bu süre zarfında Ender iyice toparlanmıştı. Yigit'le Erim sık sık arayıp nasıl olduğunu soruyorlardı. Biliyordu Kaya onlarla konuşmuş, kendisini aramaları için tembihlemişti. Henüz hamile olduğundan haberleri yoktu, nasıl söyleyeceğini, onların nasıl tepki vereceğini bilmiyordu. Korkuyordu yine ondan uzaklaşacaklar diye.
Kızı 28 haftalık olmuştu bile. Ender artık ağırlaşmıştı, çok çabuk yoruluyordu. Bu yüzden şirkete de haftada bir kaç gün gidiyordu sadece. Kaya ile arası ne çok iyi ne de çok kötüydü. Bazen kendisine karşı öyle yakındı ki, ama bazen de düşmanmış gibi uzak. Onu bir türlü anlayamıyordu.Ender sabah kalkıp kahvaltısını etti. Bu gün şirkete gidecekti. Hazırlanmaya başladı. Açık mavi renkte bir elbise seçti, şaclarını açık bırakmayı tercih etmişti. Hafif makyaj yaptıktan sonra evden çıktı. Şoförü evin önünde onu bekliyordu. Kazadan sonra araba kullanmaya korkuyordu, bu yüzden şoför tutmuştu.
Şirkete geldiğinde hemen birikmiş işlerini hall ettmeye başladı. Ezgi bir sürü imzalanmayı bekleyen dosya getirmişti. Ender dosyaları imzalarken kapı çaldı.
E: Gel.
Ç: Merhaba Ender. Nasılsın?
E: Merhaba İyim sen?
Ç: Bende. Senden bir şey rica edicem.
E: Ezgi sen çıka bilirsin.Ezgi çıktıktan sonra.
E: Evet seni dinliyorum.
Ç: Korkmaz holdingin sahibini Bülent beyi ve eşini tanıyorsun değil mi.
E: Evet Kaya ile evliyken ailece arkadaştık. Sonra onlar İtalya'ya taşındı.
Ç: Bugün Türkiye'ye geliyorlar.
E: Öyle mi?
Ç: Evet. Ben düşündüm de eğer Bülent beyi ikna edersek yeni otel için başka bir yatırımcı aramamıza gerek kalmıycak.
E: İyi düşünmüşsün. İkna etme işi sende diyorsun yani.
Ç: Sende ve Kaya'da. Kalacakları otelde yemek ayarladım sizin için, Rivada kalıcaklar. Kaya daha gelmediği için konuşamadım onunla.
E: Tamam biz hallederiz.
Ç: Teşekkür ederim Ender.
E: Rica ederim.Çağatay çıktıktan sonra, Ender Ezgi'yi aradı.
E: Ezgi Kaya bey şirkete gelince haber ver.
Ez: Tabi Ender hanım.Yarım saat sonra Ezgi Kaya'nın geldiğini haber vermişti.
Ender yerinden kalkarak, kendisine çeki düzen verdi. Saçını makyajını kontrol ettikten sonra Kaya'nın yanına gitmek için hazırdı.
Kaya odasında oturmuş bilgisayara bakıyordu. Kapı çaldı.
E: Merhaba Kaya gelebilir miyim?
K: Tabi ki gel. Nasılsın?
E: İyim teşekkür ederim. Çağatay ile konuştun mu?
K: Neyi?
E: Yeni otel için yatırımcının Bülent Korkmaz olmasını istiyor. Bence fena fikir değil, böylelikle daha fazla kâr etmiş oluruz.
K: Bizim arkadaş olmamızdan faydalanmamızı mı istiyor?( Gülerek sordu)E: Yani gibi.
E: Bugün Türkiye'ye geliyor Bülent Aylin ile. Çağatayda bizimle yemek ayarlamış kalacakları otelde.
K: Olur gideriz, özlemiştim zaten Bulent'i.
E: Yalnız otel Rivada.
K: Erken çıkmamız gerekecek ozaman. Benim arabayla gideriz.
E: Tamam.Bir kaç saat sonra Kaya ile Ender yola koyulmuştu. Yol uzun olacağı için Kaya bir marketin önünde durdu ve Ender'e döndü.
K: Bir şey istiyor musun alayım?
E: Su olur.
K: Tamam.Kaya markete girmiş su, poğaça ve çikolata almıştı. Arabaya bindiğinde poşeti Endere uzattı.
E: Çikolata mi aldın? ( Sevinerek söyledi)
K: Canın belki çeker diye.
E: Teşekkür ederim.Ender hemen bir tanesini açıp yemeğe başladı.
Kaya Ender'in çikolatayı yeme şeklini gördüğünde gülerek söyledi.K: Sen eskiden fazla şeker tüketmezdin.
E: O eskidendi.
Eliyle karnını okşuyarak " Kızım şuan benim sevmediğim her şeyi seviyor" söyledi.Bir kaç dakika sonra Ender uykuya dalmıştı. Eskiden arabada hiç uyuyamazdı ama hamilelik onu her yerde uyumaya zorluyordu.
Kaya onun uyuduğunu görünce arka koltuktan kabanını almış üstüne örtmüştü.Araba durduğunda Ender uyandı.
E: Geldik mi?
K: Evet.
E: Kusura bakma ya uyudum bütün yolu.
K: Sorun değil. İçeri geçelim, Bülent'ler gelmişlerdir.Otele girdiklerinde Kaya Bülent'i aramaya karar verdi.
K: Alo Bülent biz geldik oteldeyiz. Siz nerdesiniz?
K: Hay AllahEnder Kaya'ya ne oluyor der gibi baktı.
K: Ne zamana ertelendi peki?
K: Tamam ozaman yarın görüşürüz.Kaya telefonu kapattıktan sonra.
E: Ne oldu Kaya?
K: Kar fırtınası yüzünden uçuş yarına ertelenmiş.
E: Ne yapıcaz şimdi? Burda mı kalıcaz?
K: Ben kalalım diyorum yarın gelicekler nasılsa.
E: Tamam.
K: Odalarımızı tutalım sonra yemek yeriz acıkmışsındır.Ender kafasını yelleyerek onay verdi.
Resepsiyona yaklaştılar.K: Merhaba, bize iki oda lütfen.
R: Merhaba efendim, maalesef sadece bir tane iki kişilik boş odamız var.
K: Nasıl yani hiç mi yok?
R: Maalesef, tatil olduğu için yoğunuz.Kaya Ender'e dönerek.
K: Ne yapalım? Tutalım mı odayı? Yani benim için sorun değil birlikte kala biliriz. Ama istemezsen geri dönede biliriz.Ender ne yapacağını şaşırmıştı.
E: Dönüp yarın tekrar gelmek zor olur. Kalalım.K: Biz tutuyoruz odayı.
Kaya işlemleri yaparken, Ender ikisinin bir odada nasıl kalacaklarını düşünüp geriliyordu.