Kaya hemen Ender'in arabasına koştu. Ender'in kafası direksiyona dayalı durmuştu. Kaya kapıyı açıp Ender'i yavaşça doğrulttu. Bilinci açıktı, alnı kanıyordu.
K: Ender iyi misin?
Ender arabadan çıkmak istiyordu. Kaya yardım edip arabadan çıkardı.
Kaya bir türlü Enderle göz kontağı kuramıyordu. Yüzünü avuçlarının içine alarak kendisine çevirdi. Gözyaşlarını sildi.
K: Ender bana bak. Başka bir yerine birşey oldu mu?
Ender Kaya'ya gözlerini çevirdi, ama sanki boşluğa bakıyor gibiydi. Gözleri kararmadan önce, ellerini karnına sararak sadece "Bebeğim" diye bilmişti.
Kaya Ender'in bayılacağını anlayınca hemen onu kucağına aldı ve arabasına doğru hızlı adımlarla yürüdü. Ender'i arka koltuğa yatırınca, şoför koltuğuna geçip hastaneye gitmek için gaza bastı.
Acilin önünde durunca hemen sedye istedi. Ender'i arabadan çıkarıp sedyeye yatırdı. Acile girerken, hızlı hızlı doktora neler yaşandığını anlatmaya başladı. K: Kaza yaptı. Kafasını çarpmış, emniyet kemeri takılıydı ama bebeğe bir şey oldu mu bilmiyorum. Lütfen bir şeyler yapın Doktor: Merak etmeyin, elimizden gelen her şeyi yapıcaz.
Onlar odaya girerken, Kaya koridorda kalmıştı. Çok korkuyordu ona bir şey olucak diye. Panikle koridorda volta atmaya başladı. Dua ediyordu ne ona ne de bebeğine bir şey olmasın diye.
Bir kaç dakika sonra odadan hemşire çıktı. K: Hemşire hanım Ender nasıl iyi mi? H: Kendisine geldi, bebeğin durumunu öğrenmek için ultrasona götüreceğiz.
Odadan sedye ile çıkan Ender'i görünce hemen yanına koştu. Onun ağladığını görünce yüreği sızladı. Elini tuttu.
E: Kaya K: İyi misin? E: Bebeğim hareket etmiyor, nolur bir şey olmasın.( Aglayarak söyledi)
Kaya Ender'in gözlerini silerek onu sakinleştirmeye çalışıyordu.
K: Merak etme bir şey olmayacak. E: Çok korkuyorum. K: Korkma, ben yanındayım.
Odaya geldiklerinde. K: Ben de gelim ister misin?( Onu yalnız bırakmak istemiyordu) E: Evet, lütfen.
Kaya Ender'e karnını açmaya yardım etti. Sonra tekrar elinden tutup, bakışlarını ekrana doğru çevirdi.
E: İyi mi bebeğim, lütfen bir şey söyleyin.
Doktor ekrana bakarak. Dok: Merak etmeyin, bebeğiniz hareket etmiyor çünkü mışıl mışıl uyuyor. E: Allah'ım çok şükür. Dok: Cinsiyetini biliyormusunuz? E: Hayır, göstermedi hiç kendini.( Gözyaşlarını silerek söyledi) Dok: Öğrenmek ister misiniz peki? K: Evet!
Kaya böyle birden atladığı için çok utanmıştı.
Dok: Babamız pek bir sabırsız. Tebrik ederim bir kızınız olacak.
Kaya sadece tebessüm etmişti. İçinden "Keşke babası gerçektende ben olsaydım" diye geçirdi.
Ender ise bir kızı olucagi için çok sevinmişti. Hep bir kız annesi olmayı çok istiyordu. Ender'i başka bir odaya aldılar.
Dok: Sizi 2 saat müşahede altında tutalım, sonra duruma göre taburcu ederiz. K: Tamam doktor bey, teşekkür ederiz. E: Teşekkürler.
Doktor çıktıktan sonra Kaya Ender'e döndü.
K: Daha iyi misin? E: İyim. K: Dinlen biraz, uyumaya çalış.
Ender kafasını yelleyerek gözlerini kapattı. Kendisini çok yorgun hiss ediyordu.
2 saat sonra.
Ender'in son kontrolleri yapıldıktan sonra taburcu olmasına izin verilmişti.
K: Ben çıkayım sen hazırlan. E: Tamam.
Bir kaç dakika sonra Kaya odanın önüne gelerek kapıyı tıklattı.
E: Gel.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
K: Ben işlemleri hall ettim. Hazırsan çıka biliriz. E: Hazırım, çıkalım.
Hastanenin çıkışına geldiklerinde Kaya ceketini çıkarıp Ender'in omuzlarına koydu.
K: Dışarısı serindir, üşüme.
Ender gülümseyerek teşekkür etti.
Arabaya binince yola koyuldular.
Kaya arabayı Ender'in evinin önünde durdurdu. Önce kendisi inip ,sonra Ender'in inmesine yardımcı oldu ve ona kapıya kadar eşlik etti.
E: Beni bu gün yanlız birakmadığın için teşekkür ederim. Çok zahmet verdim sana. K: Önemli değil. Kim olsa aynı şeyi yapardı. K: Ben gideyim. Kendine dikkat et, kızına da.
