Uzun zaman instagram üzerinden yaptığımız konuşmalardan, muhteşem paylaşımlarından, kusursuz güzellikteki ayaklarından tanıyordum Nina'yı. Tatlı baskılar, üstü kapalı şakalar yoluyla bir kahve randevusu taleplerimi hep nazilce kabul etmemişti. Red etti diyemem çünkü kabul etmemek kapının az da olsa açık olduğu anlamına gelir. Yani umut yaşamın kamçısı olduğu gibi hayranı olduğum kadın ile vakit geçirme şansımın da olduğu anlamına geliyordu.Sonunda bu fırsatı bana vermeye karar verdi. Piyangodan para çıkması gibi mi diyeyim, üniversite sınavında yüksek puanlı bir bölümü kazanmış gibi mi diyemem, işte o tarz bir sevinç ve kalp çarpıntısı geldi. Söz verdiğim kitabımı, yaptığım kremlerden de bir set aldım yanıma onunla buluşma saatinden evvel kafeye gidip oturdum. Normalde bir buluşmaya randevu saatinden 5 dakika sonra giderim ama bu sefer taktik vs yoktu.Tek şey vardı: Nina ile yüz yüze görüşme telaşı.
Randevu saatinden 5 dakika geçmişti ki kafenin kapısından içeri girdi. İçimden benim taktiği bilen kadınlar da var demek diyerek içimden güldüm. Üstünde kabanı, hoş uzun kollu bir gömlek, bacaklarının imtizanlığını ortaya çıkartan bir kot pantolon, ten rengi çorapları ve çok yüksek topuklu olmayan stilettoları içinde hemen göze çarpıyordu. Çok sıcak bir karşılaşma olmuştu. Sanki birbirini yıllardır görmeyip buluşan arkadaşlar gibiydik. Daha siparişlerimizi vermeden koyu bir sohbete dalmıştık. Uzun bir süre oradan buradan her şeyden konuştuk, gülüştük. Yanımda getirdiklerimi ona verdiğimde çok sevindi, hemen kitabım sayfalarına baktı, kozmetikleri inceledi. Biraz da onların üstünde konuştuktan sonra "kalkmam lazım. bu akşam misafirlerim olacak" dedi. "Tamam ben seni bırakayım" dedim. Kafeden çıktıktan sonra arabaya yürürken de, eve giderken de sohbete devam ettik. Yaşadığı apartmanın önünde durduğumuzda bu güzel gün için birbirimize teşekkür ettik. Ellerini tutup teşekkür ederken yavaşça eğilip öptüm. Elleri yumuşacık ve enfes kokuyordu. Uzun parmakları etkileyiciydi. O da bana doğru yaklaşıp yanağıma bir buse kondurdu. Apartmanın kapısından içeri girdiğini gördükten sonra yola çıktım. 3-4 dakika geçmemişti ki telefonuma bir mesaj geldi. Kırmızı ışıkta beklerken baktım ki Nina bana mesaj atmıştı.
"Kapının önünde sana bir sürprizim var. Aşağıdaki kapı açık. Daire 7. Sürprizi al ve git""Alla alla" dedim kendi kendime. İleriden geri döndüm. Müsait bir yerde park edip apartmana girdim. Yukarı merdivenlerden çıkarak daireyi buldum. Siyah bir poşet duruyordu kapının önünde. Alıp, bağını yavaşça içine baktım. Az önce giydiği ayakkabılar ve içlerinde ten rengi pantolon çorapları vardı. Kalbim birden tavana vurdu. Şöyle bir kapıya doğru baktım, delikten bana bakıyordur belki diye. Sanki oradaymış gibi başımla selam verip aşağıya indim. Arabaya bindiğimde telefonumu alıp mesaj attım:"Emanetleri aldım. Muhteşem bir sürpriz. Teşekkür ederim".Arabayı çalıştırıyordum ki tekrar mesaj geldi: "Onları sana vermedim, o kadar da heyecanlanma. Ne yapacağını sen eve gidince haber ver, yazacağım"
Çarpıntım daha yeni azalmıştı ki bir kere daha arttı. Yan koltuğa, siyah poşete baktım. O poşetin içinden daha ne süprizler çıkacaktı zamanla acaba ...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nina'nın Bakımlı Ayakları
Fanfictionİzmir'in en güzel ayaklı kadınlarından biridir Nina. Alımlı, zeki, güzeller güzeli. Onun ayaklarına olan aşkın bir hikayesi bu... Hikayelerin yıldızı: @ninasfeet.toes