Aradan bir hafta geçmişti. Hiç ses seda çıkmadı derken bir mesaj geldi "18 gibi ben de ol". Artık çok net ve direkt geliyordu. Müsaitlik Nina'nın emirlerine göre yaratılıyordu. Ne zaman nasıl bir şey ile karşılaşılacağı da belirsizdi. Hazırlanıp gittim evine. Kısa bir sohbetin ve vazgeçilmez olan kahvelerin ardından koltuğunun kenarından bir fular çıktı. "Bugün küçük bir test yapacağız. Aradan vakit geçse de kokusal ve tatsal hafızan ne durumda ona bakacağız" dedi. Önüne gidip diz çöktüm. Fularla gözlerimi iyice bağladı ve beni yandaki koltuğa yaslanacak şekilde yere otutturdu. Birazdan yanıma geldiğinde yere bir şeyler koydu. Ayakkabı veya terlik sesleri gibiydi. "Şimdi 3 tane terlik var burada. Hepsini önüne koydum. Bir tanesi benim ev terliğim. İkincisi bir başkasının. Ve üçüncüsü de misafir terliği. Herhangi bir sırası yok. Sen eğilip bir çiftini kucağına alacak, içlerini koklayacak ve kime ait olduğunu söyleyeceksin. Sonra içlerini güzelce yalayıp hala aynı fikirde olup olmadığını söyleyeceksin" dediğinde başımı evet şeklinde salladım. Yanımdaki koltuğa oturdu ve başlamamı söyledi. Önce eğilip üçünü de elledim. Aşağı yukarı aynı boyutlarda idi. Numaradan bir çıkarım yapma şansım yoktu yani.
Sonra ortadakini aldım ve kucağıma koydum. Birini alıp yüzüme yaklaştırdım ve içini koklamaya başladım. Tabanını, ucunu her yerini iyice kokladım. Nina'nın öyle kötü kokan karakteristik bir ayak kokusu yoktu. Her daim bakımlı olduğundan her zaman mükemmel güzel kokardı. Bu terlik o kadar muhteşem kokmuyordu. İki seçeneğim vardı, "misafir" dedim "bu senin ayakların kadar güzel kokmuyor". "Yala bakalım iyice fikrin değişecek mi" dedi. Yalamaya başlaynca hafif bir tuz tadı ile beraber terliğin has kokusu da ortaya çıkmaya başladı. Belki 3-5 dakika yaladıktan sonra emin oldum bunun Nina'ya ait olmadığına. "Evet. Bu senin değil. Ya misafir ya başkasına ait ama aroma çok değil ama var. Yani giymeye devam etse 2 günde baya baya kokutur bunları. O yüzden misafir cevabım baki" dedim. "Tamam, diğerine geç bakalım. doğru mu yanlış mı birazdan belli olur" dedi.
Kucağımdakileri ortaya bırakıp solumdakileri aldım bu sefer. Yaklaştırdıkça koku sert bir şekilde gelmeye başladı. Bu da ekşimsi kokusu ile onun olmadığını kanıtlıyordu esasında.
Tam çektim "bunlar da senin değil" derken Nina başımı itti ve "devam et" dedi. Her ikisini de dakikalarca koklattı.
O kesindi, ona ait değillerdi. Keçi peyniri saklanmış gibiydi içlerinde. Başımı kaldırıp " evet bu senin değil. ama misafirin de değil. uzun süredir biri tarafından giyildiği belli" dedim. "bir de tadına bak bakalım" dedi. Çekine çekine yalamaya başladım. O peynirimsi koku ve tat ben ıslattıkça yüzeye çıkmaya başladı. Birazdan ısınması ve ıslanması ile beraber baya baya iritice edici bir hal almıştı. yüzümü buruştura buruştura "evet bu kesinlikle sürekli giyen birine ait, ama sana değil. ayak ayak değil peynir maşallah" dedim. "Diğerini al bakalım" demesiyle kokulu terlikleri bıraktım ve sağımdakileri aldım.
Ağzım burnum yüzüm resmen ikinci terlikler gibi kokuyordu. Üçüncünün o muhteşem kokusu neredeyse baskılanıyordu burnumdaki kalan kokudan. Ama o kadar netti ki bunların Nina'ya ait olduğu. Ayağının kokusu ile terliğinin kokusu birleştiği zaman bile harikaydı. uzun uzun kokladım ki bir öncekinden kalanlar kaybolsun. "Bunlar senin. %100 eminim" dedim. "bir de tatlarına bak bakalım" dedi. Başladım yalamaya. Tatları kokusundan bile daha güzeldi. Doya doya dakikalarca yaladım ve "evet eminim bu senin" dedim.
"Tamammm, testimiz bitti. Şimdi gelelim sonuçlara" dediğinde odanın içinde yalın ayak yürüme sesleri duydum. Birileri geldi, terlikleri giydi Nina ile birlikte ve arkamdaki koltuğa oturdu. Daha ne olduğumu anlayamadan Nina gözlerimdeki fuları açtı ve "bak bakalım terlikler kime aitmiş" dedi. Sağıma soluma bir bakakaldım. "Aferin, hepsini bildin. Arkadaşlara yaptığın yorumları ben değerlendiremeyeceğim yalnız. Onların ne kadar hoşuna gitti bu yorumlar, onların kendileri sana izah edecekler" diyip kahkahayı attı ve kalktı. "Ben sizi yorumlar esnasında yalnız bırakayım, bir çay koyup geleyim" diyerek yanımızdan ayrıldı. Sağa ve sola yukarı doğru baktığımda pek de hoş bakan gözler ile karşılaştığımı söylemezdim ...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nina'nın Bakımlı Ayakları
Fanfictionİzmir'in en güzel ayaklı kadınlarından biridir Nina. Alımlı, zeki, güzeller güzeli. Onun ayaklarına olan aşkın bir hikayesi bu... Hikayelerin yıldızı: @ninasfeet.toes