İzmir'in en güzel ayaklı kadınlarından biridir Nina. Alımlı, zeki, güzeller güzeli. Onun ayaklarına olan aşkın bir hikayesi bu... Hikayelerin yıldızı: @ninasfeet.toes
Öğlen saatlerinde mesajı geldi. Gözüm gibi baktığım emanetleri teslim etmem için konum atmıştı. Okulda biraz çalışacağını, saat 1630 gibi orada olmamı söylüyordu. Tam saatinde okulda oldum, mesajında bahsettiği sınıfı buldum. Kapıyı çaldım ama açamadım kilitliydi. Içeriden topuk sesleri yaklaştı kapıya doğru ve kapı açıldı. Başı ile gir işareti yaptı. Kapıyı tekrar kilitledikten sonra bana döndü ve yanağıma bir buse kondurarak "hoş geldin" dedi. Ben de "hoş buldum " diyip masasının karşısına oturdum. Üstünde yine kendisine çok yakışan bir takım vardı. Bu sefer pantolon yerine etek giymişti. Altinda ise bootie'ler. Teni pırıl pırıl parlıyordu. Naylon çorap giymemisti bugün. Biraz sohbetten sonra "emanetleri getirmişsin " dedi. Ben de "emrin uzerine getirdim " dedim.Nina "Aferin. Dun geceki performansın da gayet iyiydi. Harfi harfine yaptın dediklerimi"Ben "seni mutlu edebildiysem ne mutlu bana. Onur duydum"Nina "Onur duyman için daha çok erken. Bu kadar kolay olabilir mi sence??"Ben "mümkün değil prenses "Nina "ahahaa kraliçe değil de prenses ?"Ben "kraliçeler fazla düz ve stabildir. Sen hem gençliğin hem enerjin hem ne zaman ne yapacağın belli olmayan bir dinamizme sahipsin. O yüzden prenses bence "Nina "hmm güzel cevap. Ama prensesin ile aynı hizada oturmak oluyor mu?"Ben "haklisin. Dilersen yere oturayım "Tebessüm etti ve bacaklarını yana döndürerek masanın altını işaret etti. Kalkıp önünde yere eğildim, içeri girmek için çizmelerine sürtünmem gerekti. Masanin alti onun tarafi hariç komple kapalıydı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Sirtimi yaslayip oturdum yere. Bacaklarini benim tarafima geçirdi ve bootie'lerini kucagima koydu "beğendin mı?" diye sordu. "O mükemmel ayaklarına çok yakismis" dedim. Birini yavaş yavaş önce karnıma sonra göğsüme ordan da boğazıma doğru yanı ile sürterek kaldırdı. Nina "Bootie'ler nasıl kokuyor peki?" Has deri kokusu burnuma geliyordu. "Harika prensesim" diyebildim. Bootie'lerin bir iç bir dış yanını yuzume sürmeye başladı. Kalbim hızla çarpmaya başladı. Sonra yavaşça göğsüme dayadı ve "çıkar " dedi. Ellerim hemen o emri yerine getirmek için harekete geçti. Nazikçe çıkardım ayağımı bootie'den. Elimden bırakmama fırsat vermeden nemli ama biraz soğuk ayağını yüzümde gezdirmeye başladı. Işten dışı ağzımi açtığımı görünce "siisstt ııı" diyerek kapatmami kastetti. Üstünü, parmaklarını, tabanını, topuğunu yüzümün her yerine sürtüyordu. "Nasıl kokuyor? diye sordu. "Harika prensesim. Çıplak ayak giydiğiniz için bootie'nin kokusu ile bütünleşmiş enfes bir koku" dedim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
