Oda Servisi - 3

399 11 0
                                    

Sevgi hanım bu sırada sandalyeyi üstüme indiriyor ve başım sandalyenin ayakucunda olacak şekilde yüzüme bakacak şekilde konumlandırıyordu. Betül hanım orada öylece durmuş bana bakıyordu. Küçük kare topuklu siyah, sivri burunlu modern bilekte yüksek botlarla kot pantolon giymişti. Gözlerimi ona diktiğimde "Ne bakıyorsun? Birkaç dakika içinde ayaklarımı koklayacaksın. Kesinlikle burada olmamayı dileyeceksin" dedi.

"Oh, burada ayaklarımızın kokusunu alabiliyorum!" dedi Sevgi hanım uzaktan. Dedikleri gibi yüzümün kurumasını beklerken ben inlemeye çalıştım ve bu Betül hanım tek başınayken onunla iletişim kurmaya çalıştım. "Ne istiyorsun?" Betül hanım bana bağırdı. "Nina, Sevgi, hadi, o hazır, şimdi ona ayaklarımı koklatmak istiyorum. Hadi" dedi. Daha sonra başım çizmelerinin arasına girecek şekilde sandalyeye oturdu. "Kafasını tutacağım," dedi Nina, başımı dizlerinin uçları arasına sıkıca yerleştirirken ayak bileklerinin üzerinde oturarak kıpır2ündanarak. Sevgi hanım gidip bacaklarımın üstüne otururken, "Kafasını tutup Betül ayaklarını koklamasını izlemek istiyorum. Ayakları muhtemelen en kokmuşumuz O."dedi Sevgi hanım.

"Ah dostum, senin için üzülüyorum" dedi gülümseyerek, "Nina, yüzü çok kırmızı. Yüzünde hâlâ senin kokunu alabiliyorum" dedi Sevgi hanım.

"Hazır mısın?" dedi Betül hanım. "Merak etme, değilsin, yüzüne süreceğim pis kokulu ayaklara kimse hazır olamaz" dedi. Sonra uzandı ve sağ botunu çıkardı ve sonra bir tanesini bıraktı. Ayak kokusu dalgası yüzüme çarptı. Üzerinde parlak kırmızı oje vardı ve muhtemelen günlerce çorapsız bu pis kokan deri botların içinde olduğundan gerçekten solmuştu. "Ayaklarımı kokla pislik!" dedi ve sağ ayağını yüzüme sertçe bastırdı ve ayağını tam burnuma doğru itti. Hemen sol ayağını da yüzüme vurdu. Islak, terli ayaklarının keskin ve süper güçlü kokusu burun deliklerime çarptı. Kesinlikle kokmuşlardı! Süper ekşi kokuyorlardı. "deri çizmelerle çıplak ayak, ayaklarınızın kokmasına neden olur, sik kafalı" dedi. Diğer ikisi kıkırdıyordu. Sevgi hanım, "Daha güçlü nefes al seni pislik," dedi. Betül hanım iki ayağını da oldukça sert bir şekilde yüzümün her yerine sürtüyordu. Çok terli ve nemliydiler. Betül hanımın pis kokulu ayaklarının altından yukarı baktığımda, onu kısmi olarak tepemde dururken yakaladım Sevgi hanımı. Nina, "Oh Betül, kız, kesinlikle pis kokuyorlar" dedi. "Onları burnuna ileri geri sürt. Ayaklarının heryerini" diye ekledi.

Betül hanım onları gerçekten paspasa sürter gibi sürtüyordu. Ayaklarıyla burnumu kapıyor, burnumu ayak parmaklarına bastırarak hava almamı engelliyordu. Ciğerlerim patlatana kadar iki ayağını da yüzüme sertçe bastırırdı ve burnumu 20, 30, 40 saniye tuttu ve ben de başımı Nina'nın dizlerinin arasındaki kavrayışından kurtarmak için şiddetle çabalıyordum. Daha sonra burnumu serbest bıraktı ve o bana gülümserken ben de derin bir nefes aldım ve sonra burnumu her ayağının ucuna sürttü. "Koklamanı duymak istiyorum, daha yüksek sesle, yap!" dedi ve sağ ayağını yüzüme vurdu. Ayakları yüzümde çok sıcaktı. Kokusu yüzüme sinmiş gibiydi. Ayaklarının güçlü kokusu dayanılmazdı, başımı hareket ettirmek için gerçekten çok uğraştım ama yapamadım. Başım dönüyordu, belki de bu kadar uzun süre burada olduğumdan bu kokuları koklamak zorunda kalıyordum. Çok güzel bir burnu var, Nina. Çok haklıydın, dedi Betül hanım. Betül hanım ayaklarını uyarmak için benim burnumu kullanırken parmağı kutusu üzerinde çalışıyordu.

"Toplarını sıkıştır, Sevgi. İstediğim şekilde nefes almıyor." dedi Betül hanım. Sevgi hanımın tekrar bacaklarıma oturduğunu ve parmaklarının hayalarımı aradığını hissedebiliyordum. "Tamam, daha sert koklayacağım, artık sıkma" demeye çalışıyordum ama umursamadı. Acı yine keskindi. "Ah, böylesi daha iyi, ayak parmaklarıma doğru nefes alıp vermesine bayılıyorum, ayak parmaklarımın arası hiç gıdıklanır mı? Sert adam koklamaya devam et, yoksa..." dedi Betül hanım.

Nina'nın Bakımlı AyaklarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin