Terlik seansından bie hafta kadar süre geçmişti. Beni yem olarak attığı kadınların sözlerime ve yorumlarıma tepkileri baya sert olmuştu. Yüzümün kızarıklıkları ile vücudumdaki morluklar yeni yeni geçmeye başlamıştı. Nina'nın karşı koltuktan iki arkadaşının ayakları altında ezilişimi, ayakları ile dayak atmalarını tebessüm içinde izleyişi hala gözlerimin önündeydi. Olaya hiç karışmamış, zevkle seyretmişti. Onun bana acır gözler ile bakması değişik bir duyguydu. Tabii, onun ayaklarına olan sevdama rağmen hiç dokundurmaması ve başkalarının önüne paspas gibi atması da tarifsizdi. Ona olan arzum daha da artmıştı. Beni bir sonraki hamlesine çağırmasını sabırsızlıkla bekliyordum.
İşim akşamüstü bitmek üzereyken bir mesaj geldi ondan: "Akşam 20 de bende ol.."
Heyecanım iki misline çıktı. Hazırlığımı yaptım ve dediği saatte onda oldum. Kapıyı açtığında göğüs dekolteli gömleği, mini eteği ve enfes stilettoları ile karşımdaydı. Eve girince şöyle bir sağa sola baktım istem dışı olarak. Malum en son macera epey sert geçmişti. Kimsecikler yok gözüküyordu. Hem olsa ne yapacaktım ki sanki diye düşündüm. Kesin itaati altında ne istersem yapacaktım sonuçta.
Salona gidip koltuğuna oturdu. Ben de yavaş yavaş arkasından girdim salona. Oturduktan sonra bacak bacak üstüne attı ve bana önünde yeri işaret etti. Usulca önüne yere oturdum.
"Farkındasın değil mi Can? Sürekli ayaklarımı arzuladığın için her istediğin zaman onlara dokunup, öpüp, onlarla sevişebileceğini zannediyorsun. Neyim ben? Konu mankenin mi? Ya da ayakları senin emrinde olan bir kadın mı?" Başımı hayır manasında salladım.
"Madem öyle değilim. O zaman sen kimsin? Sen, henüz ayaklarımı hak etmemiş birisin. Sen ayaklarımın değil, ayakkabılarımın, terliklerimin veya benim ulaşmana izin verdiğim başkalarının ayaklarının kölesisin. Daha ayaklarıma köle olman için çok çalışman lazım. Anladın mı?" Bu sefer başımı evet manasında salladım.
"Anlaştığımıza göre bugün bu stilettolarıma kölelik yapacaksın. Onları memnun edeceksin. Şimdi sivri uçlarından başla öpmeye ve onları ne kadar sevdiğini anlat!"
Ben öne doğru eğildim ve stilettoların en sivri ucuna bir öpücük kondurdum.
"Bana değil onlara bakacaksın. Ayağımda olmaları bana bakma hakkını veya benimle konuşma hakkını vermez. İşin onlarla. Onları tatmin edeceksin."
Gözlerimi ayakkabılarına döndürdüm ve öpmeye devam ettim. Küçük küçük buseler kondurdukça Nina ayağını hareket ettirerek ayakkabısının öpülmesini istediği yerini dudaklarıma yaklaştırıyordu. Ayağını yere indirip diğerini yukarı aldığında da aynı şekilde dakikalarca stilettolarını öptürdü. Önden yana, arkadan tabanına her santimini.
"Şimdi temizlenmek istiyorlar!"
Dilimi dışarı çıkartarak yeniden uçlarından başlayarak yalamaya başladım. Evde giyilseler de hafif bir toz tadı geliyordu. Ayakkabısının derisinin kokusu, az da olsa yaklaştıkça gelen ayağının kokusu ile birleştiğinde başımı döndürüyordu. Her yanını ve tabanını yalattıktan sonra diğerini uzattı. Aynı temizliği ona da yaptım.
"Seviyor musun onları?"
"Evet Prensesim, çok seviyorum onları"
"Bana değil onlara söyle!"
"Sizi çok seviyorum. Size deli gibi aşığım."
Havadaki ayakkabısının touğunu ağzıma yaklaştırıp "o zaman onun aletini em bakalım"
Sipsivri topuğu ağzıma aldığım an Nina ileri geri hareket ettirmeye başladı. Ağzımı sivri topuğuyla beceriyordu sanki. Sonra diğerini kaldırdı ve onunla devam etti ağzımın içinde. Birazdan yere indirip ayakkabılarını çıkardı ve ayaklarının önüne yanyana koydu.
"Sıra içlerinde! Dizlerinin üstünde eğil!"
Dizlerimin üstüne kalktım ve stillettolarına doğru eğildim. Yüzümü birinin içine koydum. Koku inanılmazdı. Sıcak ve nemli iç tabanı beni benden aldı. Öpüp yalamaya başladım.
"Harikasınız efendim. Deriniz yumuşak, sıcak ve nemli. Kokunuza ve tadınıza aşığım. Bütün gün size hizmet edebilirim"
"Aferin! Onlarla nasıl konuşacağını öğreniyorsun!"
İki elimin arasına aldım ayakkabıları. İçlerini deli gibi öpüp, koklayıp, yalıyordum, sanki bir sevgiliye sarılır gibi. Arzulu ve şehvetli bir şekilde sanki ayakkabıları ile sevişiyordum. Ara sıra ayağını başımın arkasına koyup bastırıyordu, işte o anlarda kendimden geçercesine sevişmeye devam ediyordum.
"Hadi onlar da seni istiyor, bitir şu işi! Çıkar aletini ve becer onları!"
Zevkten kuduran ve zonklayan aletimi çıkardım, dizlerimin üstündeki pozisyonumu değiştirmeden. Sol teki alıp aletimin önüne yere koydum ve ucunu içine sokarak masturbasyona başladım. Yüzümde diğerinin içinde sevişmeye devam ediyordu. Kısa bir süre sonra dayanamayarak stilletonun içine boşaldım. 3-4 dakika o şekilde nefes nefese kaldım. Yavaşça doğrulduğumda "boşaldığın yeri temizle şimdi!" komutu ile geriden alıp diğerinin yanına koydum ve tekrar eğilip içini yalamaya başladım. İki tabanını da başımın arkasına koydu ve o isteyene kadar başımı ve dilimi çekemedim ayakkabıdan. 5-6 dakika sonra ayaklarını çekip başımdan "göster!" demesiyle yukarı bakmadan ona doğru içini gösterdim.
"Tamam. Onları kenara bırak, tuvalete git, temizlen ve çıkmadan önce sevgililerini öpmeyi unutma!"
Dediği gibi başım aşağıda kalktım, tuvalete gidip iyice temizlendim. Çıkmadan önce tekrar salona geldim. Önünde tekrar yere eğilip stilettolarını öptüm ve kalktım. Hala Nina'nın yüzüne bakamıyordum. "Teşekkür ederim Prensesim, iyi akşamlar" diyerek odadan çıktım. Arkamdan bakarken yüzündeki o tebessümü hayal etmek hiç te zor değildi....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nina'nın Bakımlı Ayakları
Fanfictionİzmir'in en güzel ayaklı kadınlarından biridir Nina. Alımlı, zeki, güzeller güzeli. Onun ayaklarına olan aşkın bir hikayesi bu... Hikayelerin yıldızı: @ninasfeet.toes