"Başka bir evrende buluşuruz elbet.."
---
Kafası omuzuma kayarken, olduğum yerde gülümsedim durdum. Rahatı bozulmasın diye çok hareket etmemeye çalışıyordum. Başımı yavaşça omuzuma çevirdim, burnum saçlarının arasına karıştığında o güzel kokuyu içime çekmeden edememiştim. Koca adam şu an omuzumda bir bebek gibi uyuyordu.
Onun nefes alış verişlerinin ve yanan ateşin sesinden başka bir ses yoktu. Huzur denilen şey böyle bir şeydi sanırım. Koca ormanda birlikte ateşin başındayız, sevdiğim adam başını omuzuma yaslamış uyuyor. Ben ise onu daha çok sevmeye devam ediyorum.
Ona küçük bir anı bırakmak için elinde duran telefonunu usulca aldım ve kamerayı açıp tatlı bir selfie yaptım. Ardından hiç kurcalamadan telefonu eski yerine koydum.
Hava neredeyse aydınlanmıştı, gece Johnnyle beraber sohbet edip uyumamıştık. Fakat kendisi yorgun düştü ve dayanamayıp uyudu. Yaklaşık bir saattir omuzumda, uyuyordu. Omuzum da hiç bir ağırlığını hissetmiyordum. Adeta bir kuş gibi hafifti.
Tam şu an zamanın durmasını isterdim. Bu anın bozulmasını istemiyordum. O kadar güzel görünüyordu ki, sanki bir cennetin içine düşmüş gibiydim.
Saçlarının kokusu tekrar burnuma dolduğunda, keyifle derin bir nefes verdim. Bir öpücük kondurmak istesem de, bunu yapmayacaktım. Her ne kadar uyuyor olsada, bunu yapamazdım.
Ufak mırıldalanmalar duyduğumda başımı önüme çevirdim. Yavaşça başını kaldırdı ve bir kaç saniye bana bakıp durdu. Ona baktığımda, eliyle gözlerini ovuşturdu ardından dağılmış olan saçlarını düzeltti.
"Günaydın uykucu." Neşeli sesimle bana bakıp gülümsedi.
"Ne kadardır uyuyorum?" Diye sordu.
"Çok olmadı sadece bir saat geçmişti." Merakla cevap verdi
"Bir saattir omuzunda mı uyuyordum?" Başımı olumlu bir şekilde salladım.
"Kusura bakma yük olmak istemezdim." Kaşlarımı kaldırıp ona bakmaya devam ettim.
"Yük mü? Saçmalama lütfen." Gülümseyerek, cebinde ki son sigarasını yaktı.
"Sen niye uyumadın peki?" Sigarasını dudakalarına götürüp bana baktı.
"İzlemem gereken bir manzara vardı." Dedim sırıtarak.
"Ne manzarası?" Ciddi bir şekilde sorunca, sırıtmayı kestim.
"Ağaç, çalı çırpı ya, başka ne olacak!" Gözlerimi ondan çekip, başka bir yöne baktım. Yanımda olağanüstü bir manzara varken, ben ağaç mı seyredeceğim?
"İstersen biraz uyu, sonrada ne yapacağımızı konuşuruz." Bir süre etrafa bakındım ve cevap verdim.
"Nerede uyuyacağım söyler misin?" Sorumla gözlerine tekrar baktım. Soruma karşılık eliyle, dizlerini gösterdi. Hadi canım!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MİRACLE | JOHNNY DEPP
ChickLitBir an için senin yerinde olmak isterdim. Biri var, yıllardır seviyor seni, bir gözü hep üstünde. Tedirgin edici mi? Keşke sevebileceğin biri olabilseydim. O zaman beni görmezden gelmene gerek kalmazdı. Keşke en azından görmezden gelmeyeceğin biri o...