39.🏹

6.2K 309 24
                                    

Boran; Karşı komşun görsün istemiyorsan kapıyı aç.

Mesajla yerimden fırladığım gibi kapıyı açarak beni bekleyen Boran' ı içeriye aldım.

Bu kadar ani ilerledi çünkü. Yani bilmiyorum, umrumda da değil. Arkasında kalan kapıyı kapatmasıyla eğilerek dudaklarıma yapışması bir oldu.

Geri çekilmedim, kollarımı boynuna dolayarak öpüşlerine karşılık vere vere gülümsedim.

Bu hoş hallederimize, birden soluk kesen bakışmalara ve o birkaç saniyede sebepsiz sarılışa kendimi kaptırırken dudaklarımda yumuşak doku beni daha da gülümsetti.

Olduğumuz yerde, kapının hemen önünde sırtıma giden elleriyle beni kendinde sabitledi.

Açarken, daha doğrusu kapıyı açmadan evvel de böyle bir düşüncem vardı fakat bu kadar ani olmasını ben de hesaplayamamıştım.

Belki demiştim.

Belki sonra.. Fakat Boran' ı görür görmez harekete geçen benliğim bana o kadar asiydi ki kendimi koyvermek elde değildi. Ona gitmek, bana gelmesine müsaade etmek..

Biliyorum, onu daha tanımıyordum ama bunu ne önemi vardı ki? Bedenim ve kalbim onda bir çekim hissediyordu. Neden kendimi tutmalıyım ki?

Bedenimi kucağına alışıyla bacaklarımı ona dolayarak dudaklarından ayrılmadan boynuna sarıldım. Kucağında elleri kalçalarıma gitti, sonra bir eli sırtıma ulaştı ve dudaklarımdan ayrılıp alnını alnıma yasladı.

Eteğimin altına başka bir çamaşır giymemiştim, bu beni rahatsız eder miydi bilmiyorum fakat şu anlık bir sorunum yoktu. Kalçamdaki elini biraz daha ittirse kadınlığımı avuçları ama bunu yapmadan sadece etimi sıktı.

Alnı alnımda, hafif soluklarla usulca gülümsedi.

"Merhaba." Ensesini okşayarak haline karşılık verdim. "Merhaba." Doğrusu, doğrusu falan yoktu. His bu, içimi dolduruyordu işte.

Kalbim tıpkı onunki gibi hızla çarpıyor, soluklarım titriyordu da kendimi gözlerinden alamıyordum.

Yeniden dudaklarıma dokunarak geri çekildi. "İyi misin?" O kadar iyiydim ki hissettiğim bu tutum sanki beni dağıtacaktı.

Başımı sallayarak yüzünü okşadım. "Sana sarılmak sandığımdan daha güzelmiş." İçim kıpır kıpır, yüreğimde bir huzur aklım çıkacaktı sanki. Daha evvel hiç böyle hissetmemiştim, sebebi belliydi. Sebebi Boran' dı.

Benimle birlikte gerilen dudakları onu bu defa dudağımın kenarından yüzüme itmiş, yüzünü yüzüme değdirmişti. "Sana yüz yüze konuşacağız demiştim.." doğru düşünmüştü, burada diyemezdim öyle.

Normal hayatımda asla öyle bir kız değildim. Sadece Boran' da benim anonim olmam işime gelmişti. "Olur." Dememle arkamda kalan odaya meyillendi. "Ama ömce bir sana bakalım."

Fazla gergindim aslında ama canım o kadar yanıyordu ki bunu geri çeviremezdim.

Nihayetinde o bir doktordu ve ben sorunun ne olduğunu merak ediyordum. Her ne kadar kalbimin ritmini değiştirse de, doktordu.

Heyecandam dilim damağım kurumuş, iyice gerilerek derin bir nefes almıştım. Odama ilerleyerek beni yavaşça yere indirdikten sonra kapımı kapatarak kilitledi.

Ona uzandım, bu defa belime sarıldı ve beni "Açık kapılardan hoşlanmıyorum." Diyerek bedenine bastırdı. Yani, zaten en fazla ne olabilirdi ki? Bu konuda rahattım asla bir korkum yoktu. İçimde ona karşı duyduğum güven ruhumu okşuyordu.

Kalbim Kadavra (+22) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin