"Çağrı?"
Birbirimize şaşkın gözlerle bakıyorduk...Deniz kolunu kendine çekerken ben de Çağrı'ya doğru döndüm tamamen . Yakışıklı çocuk vesselam.
"Ne işin var burada?" dedim bakışlarımı üzerinde gezdirerek.
"Başın belada sanıyordum... Gerçekten sevgilin varmış." Bakışlarından ve sesinden geçen duyguya anlam veremedim.
Aramıyor, mesaj atmıyordu günlerdir. Hâlâ Mersin' de sandığım Çağrı karşımdaydı. Üzerinde şık bir takım elbiseyle... Başımın belada olduğunu sanıyorsan, neden aramadın Çağrı? Kontürü yoktur belki.
Hiç bir şey söylemeden yüzüne bakıyordum sadece. Ne konuşmam gerektiğini bilmiyordum. Kırgınlığımı mı dile getirsem, şaşkınlığımı mı?
İlk elini uzatan kişi Deniz idi. Kendinden emin duruşunu hiç bozmuyordu. Bakışları kısık, kaşları ise çatıktı. "Deniz Kaya."
"Çağrı Ekin." dedi. Deniz'e sert bakışlarını gönderiyordu.
"Ne zaman geldin İstanbul'a? Haberdar edicektin hani beni?" Dedim.
"Bugün geldim. İyi ki haberdar da etmemişim Mavi... Deniz ile seni rahatsız edermişim." Alaylı bir şekilde güldü.
"Saçmalama!" Dedim sesimi yükselterek.
Çağrı'nın telefonuna bir mesaj geldi. Mesaj okurken kafasını iki yana sallayıp güldü. "Gitmem lazım." Deniz' e döndü bakışları "Memnun oldum." dedi. Başka hiç bir şey söylemeden arkasını dönüp yürümeye başladı.
"Çağrı! Nereye gidiyorsun? Neler oluyor?" Gerçekten allak bullak oldu kafam. Hiç bir şeyi anlamıyorum. Ne işi vardı burada?
"Sonra Mavi, sonra!" Dedi Çağrı bana dönmeden. Ve gözden kayboldu.
Arkasından gitmek için yürümeye başladım. Kolumda hissettiğim el ile Deniz'in de burada olduğunu anımsadım. "Nereye?" Diye sordu sakince.
"Peşinden! O böyle davranmazdı. Bir şey olmuş."
" Eve gidiyoruz Mavi."
"Ne evinden bahsediyorsun sen ya?! Böyle davranmazdı bana. Kesin başka bir şey var." Haklısın orası ev değil VİLLA.
" Yürü gidiyoruz!"
"Ben hiç bir yere gelmiyorum . ÇEKİL!"
"Sabrımı taşırma benim. Eve dedim!" Yüzüme doğru tıslıyordu konuşurken.
"Sen kimsin amına koyum, beni engelliyebileceğini sanıyorsun!?"
Artık benim de sabrım kalmamıştı. Her zaman kendi kafama estiğini yaptığım için bana verdiği emirler beni daha da sinirlendiriyordu. Şuan kafamdaki sadece Çağrı. Burada ne işi var?
"BANA KÜFÜR ETME!"
Anlaşılan onun sabrıda buraya kadardı. Sadece bağırmakla kalmamış kolumdan tutup beni sürüklüyordu.
Deniz'in neden sinirlendiğiniyse hiç anlamıyordum. Anlamak da istemiyorum... Benim özel hayatımla ilgili verdiğim kararlar sadece beni ilgilendirir.
"Bırak beni!" Kolumu ne kadar ondan kurtarmaya çalışsam da nafileydi. "Bırak diyorum sana!"
Kolumu aniden bıraktı. Yüzüme öfkeyle bakıyordu. " Git hadi! Ama haberin olsun, bu binadan o herif sağ çıkamaz Mavi." Arkasını dönüp yavaş ve sert adımlarla asansöre doğru yürümeye başladı.
"İğrenç bir adamsın. Arada gerçek yüzünü böyle göster ki diğerine kanmıyım!"
Kendime kızıyorum ben aslında... Bu adama ben bir de geçmişimden, acımlarımdan bahsetmiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ufuk Çizgisi
Misterio / Suspenso✨✨ 'Işığına herkes koşar ama karanlığından bir ben kaçmam.' ✨✨