Bölüm 19

4.2K 179 13
                                    

''Duman''

İki kalp arasında en kısa yol:

Birbirine uzanmış ve zaman zaman

Ancak parmak uçlarıyla değebilen

İki kol.

Merdivenlerin oraya koşuyorum,

Beklemek gövde gösterisi zamanın;

Çok erken gelmişim seni bulamıyorum,

Bir şeyin provası yapılıyor sanki.

Kuşlar toplanmışlar göçüyorlar

Keşke yalnız bunun için sevseydim seni.

Bazen acı bir tat kalıyor dudaklarımda, zehir gibi. Yakıyor dilimi, derimi. İşliyor kanıma, canımı yakıyor. İğrendiriyor, kurtulamıyorum. Uzak tutmaya çalışıyorum ama her defasında meçhul düşen ben oluyorum. İnanmaya halim kalmadı, kurtulmaya halim kalmadı. Kocaman okyanusta zehir çıksın diye dolanıyorum, görünmüyor karan. Kilometrelerce uzaktasın benden, ama bir o kadarda yakın. Elimi uzatsam dokunurum, adım atsam yanarım okyanusunda. Bu nasıl bir şey? Bu nasıl işkence bana? Gelip de gitmen, bu nasıl aşk?

Madem ki benli hayat sana kafes kadar dar,

Uzaklaş ellerimden uçabildiğin kadar.

Hadi git, benden sana dilediğince izin,

Öyle bir uzaklaş ki karda kalmasın izin.

Sanırlar ki sen beni biricik yar saymıştın;

Oysa ki hep yedekte, hep elde var saymıştın.

Hadi git, ne bir adres, ne bir hatıra bırak,

Zannetme ki pişmanlık, mutluluk kadar ırak!

Ne vedaya gerek var, ne de mektuba hacet,

Git de Allah aşkına bir selama muhtaç et!

Güllere de aşk olsun gene sen kokacaksan!

Fallara da aşk olsun gene sen çıkacaksan!

Kopsun nerden inceyse artık bu bağ, bu düğüm,

Her gece daha berbat, daha vahim gördüğüm.

Korkulu düşlerimi yorumdan kaçıyorum;

Sırf sana üzülüyor, sırf sana acıyorum.

Git iş işten geçmeden, çok geç olmadan vakit,

Günahıma girmeden, katilim olmadan git!

Uyandığımda, beyazlarla örülü odadaydım sanki. Çok güzeldi. Yatağı kocaman odası dahada büyük. Yerler duvarlar tavanlar her yer beyazdı. Dün olanlardan sonra başım şahane şekilde ağrıyordu. Daha yerimden kalkmadan ellerimle başımı ovdum, sahi dün bayıldıktan sonra ne olmuştu? Nasıl gelmiştim ben buraya? Dışarıdan sesler geliyordu, müzik sesi. Doğruldum ve ayağa kalktım. Aynayla karşı karşıya geldiğimde küçük bir çığlık attım. Kıyafetlerim? Üzerimde Uğurun tarzı bir tişört vardı. Ve altımdaysa..

''Aman Allahım, dün ben, ben..'' Yutkundum ve kıyafetlerimi aramaya başladım. Kendi kıyafetlerimi! Bunun hesabını vereceksin Uysal. Bu kadarı da fazla.

Dışarı çıktığımda bangır bangır müziğin ardından bana bakan pek çok göz sezdim. Başımı eğmemeye çalışarak Klüpten çıktım. Dışarıda ki koruma kolumdan tutarak,

Acımasız KralHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin