Balayı

113K 3.9K 535
                                    

Multi Masal 'ın gelinliği. Arkadaşlar yeni bir hikayeye daha başladım ve sizinle paylaşmak istedim. Adı "hayallerimin mimarı". İki hikaye birden yazdığım için geç gelebilir bölümler. Bu arada facebook sayfamız açıldı Kiralık Gelin yazarak ulaşabilirsin grubu açan kardeşime selam olsun :) iyi okumalar şarkı multi de var.

Yatağın üstünde ki bem beyaz m şeklinde ki dekolteli dantelli, uzun gelinliği giymiş bir yandan sevinçli bir yandan da hala şaşkın vaziyette aynanın karşısında öyle kendime bakıyordum. İçimde garip bir his vardı. Küçüklüğümden beri bu anı hayal ediyordum. Acaba sevdiğim insanla mı evleneğim? Acaba nasıl olacak? Kız çocuğu mu erkek çocuğum mu olacak...

Sevdiğim insan ile evlenmek gerçekten çok güzel bir histi. Artık tamamen Rüzgar'ın gelini olacaktım. Fakat annem? Annem benim düğünümü göremeyecek miydi? Kapının açılmasıyla arkamı döndüğümde karşımda bana doğru gelen annemi gördüm ve koşarak ona sarıldım. Bugün şanslı günümdeyim. Ne istersem oluyordu.

" Çok güzel olmuşsun melek kızım benim. Ben de kızımın düğününü görememiştim. Anneanne iyi düşünmüş bu nikah tazelemeyi ne dersin? "

Hiç evlenmemiş olduğuma bakılırsa bir şey kaçırmadın anneciğim. Elimi annemin sırtında gezdirdim ve yanağına öpücük kondurup geri çekildim.

" Sen beğendiysen sorun yok anneciğim."

Ellerimi tuttu ve elinde ki gümüş zincirli sonsuzluk olan bilekliği bileğime geçirdi.

"Bana babanın hediyesiydi. Bunu sana baban vermiş gibi olsun. Bu da benim hediyem. "

Öbür elinde ki beyaz kalpli kolyeyi boynuma taktı ve dolan gözleriyle bana gülümseyerek baktı.

" Evlilik hayallerini hatırlıyorum. Küçükken babanla başımızın etini yerdin. Ben evleneceğim falan. "

Annemin akan göz yaşlarını elimle sildim ve ona sıcak bir gülümseme yolladım.

" Ağlama ama bu benim en mutlu günüm beni de ağlatma. "

Elimi sıkıca sıktı ve yanağımı okşadı.

" Haklısın güzelim hadi girelim artık içeri damat bey sabırsızlanıyordur. "

Gülümseyerek annemin elini tuttum ve odadan çıkarak diğerlerinin yanına doğru yürümeye başladık. Gittikçe içimde ki heyecan artıyordu. Nikah memuru masada oturmuş Rüzgar beni salonun girişinde bekliyordu, şahit koltuğuna oturmuş olan anneanne ise beni gördüğünde elini şıklattı ve slow yabancı bir müzik çalmaya başladı. Annem elimi bıraktı ve Rüzgar 'a göz kırparak anneannenin yanına oturdu. Rüzgar o sıcak ellerini benim heyecandan buz kesmiş ellerime koydu ve beni salonun ortasına çekerek bir elini elimden çekerek belime koydu. Bende boşta kalan elimi omzuna koyup gözlerimi gözlerine sabitledim. Bu ela gözler gerçekten kıskanılacak derecede güzeldi. Sanki içinde ormanları, toprakları besliyordu. O yoğun gözleri bazen açık kahve bazen de açık yeşilimsi oluyor ve büyüleyici bir görünüm ortaya çıkarıyordu.

"Gözlerim çok güzeller biliyorum kiralık gelin. "

Bu kibirli sözüyle gözlerimi devirdim ve gülümsedim.

" Artık kiralık bir gelin değilim ama sen her zaman piskomanyaksadistsin bunu unutma. "

Bu lafı söylerken aynı zamanda göz kırpmıştım. Söylediğim söze o da benim gibi gülerek karşılık verdi ve kulağıma eğilerek dudağını kulağımın arkasına dayadı .

" Sende her zaman benim başımın tatlı belası delirtgen ufaklık olacaksın bunu unutma. "

Aynı benim ona yaptığım gibi göz kırptı ve elini belime daha sıkı sararak beni kendine biraz daha çektirdi. Bende ona biraz daha sokularak yasemin ve American sigarasının sert kokusunu içime çektim. Bu koku ona has bir şeydi. Başka kimse böyle kokmuyordu. Başkasında olda sanırım sigara kokusundan iğrenirdim ama Rüzgar da iğremiyordum çünkü onda sigara ve yasemin kokusunu yumuşatacak üç şey daha vardı. Huzur, aşk ve güven.

Kiralık GelinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin