Kiralık Gelin

bizim şarkımız

 Multi Masal :)) iyi okumalar bölüm hakkında yorumlarınızı bekliyorum.  ;)

  Ciddi miydi bu? Herhalde beni deniyordu heh yer miyim? Karnım tok ama bunu tatlı olarak yemek istiyorum çünkü çok güzel bir şey dedi. Daha doğrusu sordu.

"Şaka yapıyorsun heralde?"

Her zamankinin aksine bu sefer buz gibi olan ellerini, buz gibi yanaklarıma yerleştirdi ve gözlerime iyice baktı.

"Şakacı biri değilim ve aşk konularında şaka yapmam. Gayet ciddiyim ve sorum bekliyor."

Eyvah! Gayet ciddiydi bu. Benim öküz piskomanyaksadistim ciddi ciddi bana! Delirtgen ufaklığa çıkma teklifi ediyordu!

İnanmıyorum bu bir rüya olmalıydı..

Hemen kabul etsem mi? Hayır kendimi naza çekmeliyim. Of ne saçmalıyosun Masal! Rüzgar'a naz mı? Bir daha bu soruyu sormazdı ki.

"Bu soruyu bir daha sormazsın mı?"

Bana tip tip baktı ve tek kaşını kaldırdı.

"Türk müsün veya Türkçen kaç?"

Harbiden ya sormazsın mı nedir. Heyecandan saçmalıyordum işte. Ne yapacaktım ben.

"Neyse ben cevabını anladım hadi artık çıkalım da arabaya binelim."

Aferin Masal her şeyi mahvettin alkış sana! Arkasını dönüp iki adım atmıştı kı bağırdım.

"Rüzgaaar! Arabaya bindiğimizde açtığımız ilk şarkı bizim şarkımız olsun mu?"

Bana tekrar önünü döndü ve anlamayan gözlerle bana baktı.

Ben ise hafif tebessüm ederek söze başladım.

"Yani şey.. Şey olarak ilk şarkımız."

Güldü.. Gülümsemesi sanki bir yıldız kadar parlaktı aynı zamanda güneş kadar sıcak insanın içini ısıtabilecek kadar...

"Ne olarak ilk şarkımız ufaklık?"

İnadına yapıyordu! Utandığımı bile bile inadına yapıyordu.

"Anladın işte."

Kafasını olumsuzca salladı.

"Hayır anlamadım hem ağzından tam duymadıkça olmaz."

Birde bana derdi çocuk diye kim çocuk acaba ? Ben diyemezdim ki şimdi o şeyi...

"Hadi bu kadar becerisiz misin ki?"

Kim ben mi becerisizdim yok ya!

"Sevgili olarak ilk şarkımız olsun arabada açtığımız şarkı."

Üst dudağı kıvrıldı ve göz kırptı. Neden böyle muzipçe bakıyordu ki?

"Ne var?"

Pislik bir de gülüyordu!

"Hemen de kızarırmış. Bak dedin ama sonunda. Hadi arabaya gidelimde ilk şey şarkımızı belirleyelim."

Birde dalga geçiyordu uyuz! Gözlerimi devirdim ve onu takip ettim. Sonunda denizden çıkmış soldaki dik merdiven sayesindede yukarı çıkmayı başarmıştık.

Arabanın kilidini açtı ve direk sürücü koltuğuna oturdu? Benim kapımı açmamıştı! Sinirle ön koltuğa bindim.

"Artık eski öküzlüğüne mi döndün?"

Ciddi bir yüz ifadesiyle kafasını salladı. İnanmıyorum ya birde kafa sallıyordu.

"Sürpriz bittiğine göre. Sevgilim de olduğuna göre artık."

Ters ters baktım. Ne yani işi bitmişmiydi!

"Pislik!"

Bana göz kırptı ve gözüyle radyoyu işaret etti. Doğru bizim şarkımızı seçecektik..

Hemen radyodan bir kanal açtım ve.. En sevdiğim şarkı!

Benden selam söyleyin bütün aşklarıma

Unutuldum unutuldum kurutulmuş güller gibi

Yosun tutmuş duvarlara yazılmış güller gibi...

Oha en sevdiğim şarkı bu yani hareketli..

"Bizim şarkımız bu o zaman ufaklık hem bize de uyuyor. Ne kavgamız ne de sevdamız bitiyor."

Ya iyi hoşta şimdi ufaklık ne?

"Rüzgar! Artık biz şey olduğumuza göre bana ufaklık deme ya. Hem benden bir yaş büyüksün"

Yan gözle beni süzdü.

"Ne diyebilirim ki başka?"

Biraz düşündüm.. Bi ara bana şey diyordu..

"Prenses.?"

Tekrar yola döndü ve bende yola baktığımda villaya yaklaştığımızı anladım.

"Prenses.. O zaman ben de prens olurum."

Benim ilk sevgilim olduğuna göre aynı zamanda beyaz atlı prensimdi tabii.

"Evet."

Arabayı villanın önünde durdurdu ve indi. Ben kapımı açacağım sırada benim kapımı da açtı ve elini uzatarak

"Prensesim bana ellerinizi verirmisiniz?"

Elinden tutarak arabadan çıktım ve villanın kapısına doğru el ele yürüdük. Bu sırada gözüm yan villanın bahçesinde sinirle bağıran Kenan Bey'e ve siyah takım elbiseli adamlara çarptı.

"Prenses, bu romantizm maalesef ki bir günlüktü. Artık intikama hazırlan.."

Rüzgar'ın sert aynı zamanda insanı gaza getiren ses tonuyla kendime geldim ve oyun başlasın dedim.