Geceler mi sen,
Gönlümün hancısı?
Heceler mi sen,
Dilimin sancısı?
Geceler mi seni heceler;
Heceler mi seni geceler?
"Ooo naftalin geliyor!"
Hayır ya! Defne mi o? Ah, evet o. Maalesef o...
Liseli veletler gibi "Ben mi Alin mi?" tarzı isteklerini unutamadım henüz.
Her ne kadar gözlerimi sevgilimin sesine açmış olsam da Defne'yi gördüğüm an tüm keyfim kaçmıştı. Ama onun seviyesine düşmek ne bana ne de Alinlik'ime yakışmazdı. Bu yüzden derin bir nefes alıp tüm gücümü toplamak için Nart'ın elinden tuttum. Ellerimiz kenetlendiğinde üzerimdeki delici bakışları yaralasa da iz bırakamamıştı.
"Alin... Takılma şu kıza sevgilim."
"Nart! Göz teması kurma sakın onun ile. Anladın mı?"
Gerginliğimin karşısında oldukça sakin bir şekilde "Tamam..." dediğinde kaşlarımı çattım. Dalga geçercesine asker selamı verip "Anladım komutanım!" dedi. "Dalga geçme..." diye ağzını sıkarak sırıttığımda Defne'nin ilişkimizin her ayrıntısını röntgenleyen bakışlarını hala hissedebiliyordum. Dilim ile dişim arasında "Hadi gidelim, bize bakıyorlar." dediğimde başını sallayıp adımlarını sıklaştırdı.
"Sakin ol sevgilim..."
Masaya geldiğimizde en samimiyetsiz gülüşüm eşliğinde "Af buyur canım? Anlayamadım Defneciğim." dedim. O da en rahatsız edici viyaklaması ile "Nart Alin birleştir naftalin..." dedi.
İMDAT !
Hani küçük çocuklar espri yapar da küsmesin diye yalandan güleriz ya? Öyle bir kahkaha attım ki resmen tek kelime etmeden yerin dibine sokup tekrar çıkarttım kızı.
O sırada Nart, bu espri karşısında bileklerimi kesmeyim diye önümden bıçağı alıp kendi tabağının altına yerleştirdi. Fısıltı ile "İyi yaptın aşkım." dediğimde Aze, namı diğer kumam "Tam üstüne bastınız! Alin ve Nart biraz eski moda..." deyip "Naftalin gibi." diye ekledi. Bunun üzerine Nart öksürüp kuru bir ses ile "Alin ile ben 'sevda' nedir bilen bir çiftiz. Diğer ilişki başlığı altında çıkar alışverişlerinden ziyade." dedikten sonra gülümseyip "Hem ne varsa eskilerde var sigoş." dedi.KAHRAMANIM...
Göz teması kurmaması adına uyarıldığı için Defneye bakmadan "Yani... Hoşumuza gider bu." dedikten sonra gözlerimin içine bakıp "Öyle değil mi sevgilim?" diye sordu. Her koşulda beni yüceltmeyi bildiği bir kere daha âşık olmak ile meşgulken derin derin bakıp "Evet..." dedim. Zafer kazanmanın hazzı ile varlığını şu ana kadar kabul etmediğimi belirtircesine sırıtarak "Bu arada hoş geldin Defne. Jans çok bahsetti senden." dedim. Ekmeğini büyük bir iştah ile yumurtaya banan Aze, öksürüp "Jans derken Keskin mi?" diye sordu sinir ile.
Ya Aze Bey... Sırf bana karşı çıktı diye kim ile bir oldun gördün mü?
Mahcubiyetinin her saniyesini gözlerinde izlemek için "Evet..." dedikten sonra içimdeki şeytana uyup "Senin Keskin." dedim. Kuşattığı kale düşmüş bir imparator gibi kadeh kaldırırcasına çayımdan yudum aldığımda Nart, kaşlarını çatıp "Aşkım!" dedi. "Ne var..." dercesine baktığımda "Yakışmıyor sana." dedi fısıltı ile. O sırada şokun etkisinden yeni çıkan Defne, Aze'ye "Keskin'i nereden tanıyorsunuz?" diye sordu. Ardından yutkunup "Senin Keskin'in nereden oluyor?" dediğinde ise Nart iğrenen ifadesini takınıp "Evet, doğru söylüyor. Nereden Aze'nin oluyormuş?" dedi. O kıza herhangi bir konuda onay vermiş olması sinirlenmem için yeterli olmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
D U A L
Teen Fiction1) Bölümler isminin bahşettiği "efsane olma" eylemini gerek karakteri ile gerek büyüleyici bibloluğu ile icra eden Nart GUŞAN ve yine ismini hakkı ile yaşatan, baştan aşağı "asalet" kokan Alin ALÇİN arasında geçip gitmektedir. 2) Aşinalıklarından bi...