Wrong Love -Kooktae-

Akşam Yemeği

İyi okumalar💜💜💜

Taehyung'un ağzından;

Sabah gözüme giren güneş ışıkları ile uyandığımda saat on bire geliyordu. Deltamın göğsüne uzanmış yatıyordum, onun elleri ise belimdeydi. Çıplak vücutlarımız sıkıca birbirine sarılıydı. Huzurlu ve güvende hissediyordum ah bir de deltamın kurdu artık biz bir bütündük ve onun kurdunu ve duygularını hissedebiliyordum bende. Aynı şekilde o da benimkileri.

Yerimde her ne kadar çok yatmak istesemde kalkmalıydık artık. Banyo yapmalı ardından kahvaltı etmeliydik. Jungkook sürüyle ilgilenmeye gitmeliydi. Bu yüzden doğruldum ve etrafa baktım. Onun kıyafetleri ve benim yırtılmış geceliğim yerdeydi. Üstüme yakın olduğu için onun beyaz gömleğini giydim ve düğmelerini ilikledim.

Deltamın kokusu güzel hissettirirkem gülümsedim. O hala uyuyordu. Bende bu sırada bize kahvaltı hazırlamaya karar verdim. Aşağı indim ve mutfağa geçtim. Canım pankek istiyordu. Bu yüzden gerekli malzemeleri çıkarıp hamurunu hazırladım ve tavaya döküp pişirdim. Bir tabak dolduğunda hamur da bitmişti. Pankekin yanına muz ve çilek doğrayıp tabaklara koydum. Çikolata sosu, reçel,bal ve kaymak çıkardım. Resmen tatlıya abanmıştım ama öncesinde tuzlu da gerekti.

Diğer tuzlu kahvaltılıklarıda çıkarıp güzelce hazırladım ve masaya dizdim. Harika bir sofra olmuştu.

Geriye Jungkook'u uyandırmak kalıyordu. Yukarı çıktım ve odamıza girdim. Jungkook benim yastığıma sarılmış uyuyordu. Kıkırdayıp yanına gittim ve yatağın kenarına oturdum. Ellerim yüzüne gelen saçlarını geriye çekerken ona seslendim.

"Sevgilim, delta'm hadi uyan artık."

Yanağını okşayıp bir öpücük kondurdum. Hala bir uyanma belirtisi göstermediğin tekrar seslendim.

"Ama Jungkook bize kahvaltı hazırladım hemde pankek yaptım bak. Hadi kalk çok acıktım ben~."

Gözlerini yavaşça aralayıp kırpıştırıp bana baktı.

"Sonunda aşkım yani ne kadar yorulmuşsun dün gece. Benden bile çok." Diyip kıkırdadım.

"Bebeğim günaydın ve haklısın sanırım feromanlarınla iyice birleşince oldu. Daha önce hiç bu kadar rahat uyumamıştım."

Gözlerini tamamen açtığında üstüme baktı.

"Ooo gömleğim ne kadar da yakışmış sana güzelim. Gel biraz seveyim seni." Elini belime sarıp beni üstüne çektiğinde kıkırdadım.

"Ya Jungkook daha kahvaltı yapacağız sonra banyo hem sen işe gitmeyecek misin?"

"Bugün için düşünmüyorum seninle vakit geçireceğim. Hem yeni mühürlendik ve gün içinde yorgun olabiliriz ayrı da kalmayalım ilk günden bence yemeğimizi yiyip banyo yaptıktan sonra yatağımızda vakit geçirebiliriz ne dersin?"

"Imm olabilir ama yaramazlık yok, canım acıyor çünkü."

"Tamam bebeğim hem sana da krem sürerim ben merak etme. Hadi kalkalım artık." Boynumu öpüp ikimizi birden kaldırdı. Üstüne boxer ve eşofman giyip aşağı indirdi bizi, bu sürede kucağındaydım. Mutfağa geçip masayı gördüğünde gözleri parladı.

"Ben ne kadar şanslıyım ya omegam harika." Diyip ardı ardına yanaklarımı öptüğünde gıdıklandığım için güldüm.

Beni sandalyeye oturttuktan sonra kendisi de karşıma geçti ve yemeğe başladık.

Sürekli bana bal,reçel ya da çikolata sürüp yedirmiş ilgilenmişti. Doyunca beni yine yukarıya yollamış o toplamıştı sofrayı.

Bende yukarı çıkınca boş durmamış çarşaflarımızı değiştirmiş mor renk bir çarşaf takmıştım. Yatağımızı düzelttiğimde o da gelmişti.