Wrong Love -Kooktae-

Kaybeden

İyi okumalar💜💜💜

Taehyung'un ağzından;

Jungkook ve Yoongi sürülerine geri döndükten sonra morelim bozuktu. Deltam ile bir gün geçirebilmiştik ancak Jeon sürüsüne gitmem demek benim daha da kötü hale gelmem demekti.

Jungkook ile uzakta olsak burada biraz daha huzurluydum. Annesi ve babası beni asla kabul etmeyecek ve sevmeyecekti. Oğullarına da layık bulmayacaklardı. Bu yüzden biz olamayacaktık. Jungkook'u o gün görmüştüm kötü de olsa ailesine önem verip seviyordu.

Ben de buna mani olamazdım. Ne olacağını zaman gösterecekti.

Jungkook'un ağzından;

Sürüye geleli bir hafta oluyordu aklımda tek bir kişi vardı. Taehyung.

Güzel omegamdan ayrı kalmak beni ve kurdumu üzüyordu. En kısa sürede bir çözüm bulacaktım. Annem ve babamla bir kez daha konuşup tavrımı ortaya koyacak reddetseker bile Taehyung ile evlenecektim.

Artık onunla mühürlenmek, beraber aynı yatağa girmek, sabah uyandığımda onu görmek, istediğim her an onu öpmek istiyordum.

"Anne, baba sizinle konuşmalıyım."

Artık zamanıydı.

"Konuşalım bakalım."

İkisi salonda otururken karşılarına geçip oturdum.

"Kim sürüsüne gittiğimde Taehyung'u buldum. Baş alfanın evindeydi. Onum eşinin yiğeniymiş. Onu kaybetmek istemiyorum ve beni anlamanızı istiyorum. Lütfen bir şans verip onu tanıyın. O gerçekten çok güzel, saf, nazik ve iyi biri. Onu çok seviyorum ve onsuz yapamam kurdum ondan başkasını görmeyecek. Mutlu olmamı istiyorsanız. Taehyung ile olan ilişkimi kabul edin. "

Annem sinirlenmişti. Babam ise sessizdi. Kızgın görünmüyordu.

" Jungkook daha ne kadar söyleyeceğim. O omega olmaz. Kusurlarla dolu diye. Sen bir deltasın göz önünde olacaksın. O sana uygun değil. Bir kekeme ile evlenmezsi-"

"Bu kadar yeter So Ra."

Babam annemin lafını kestiğinde annem şaşkınlık ile ona baktı.

"Jungkook vitan için bile bu kadar sevgi görmedim gözlerinde zamanında. Şimdi ise o omegaya çok aşık olmalısın ki bu kadar diretiyorsun. Madem öyle karışmayacağım. Omega ile evlen Jungkook, izin veriyorum."

Babamın dediği ile sevinçle yerimden kalktım.

"Jeonghwan nasıl izin verirsin! Olmaz ben izin vermiyorum."

"So Ra bırak oğlumuz mutlu olsun. Karışma."

Bayan Jeon sinirle yerine oturdu. Şimdi sessiz kalacaktı ancak bu iş bitmemişti.

***

Jungkook büyük bir sevinçle nehir kenarında oturuyor, düşünüyordu. En kısa sürede Kim sürüsüne geri dönecek ve Tasehyung ile konuşacaktı.

Kavuşmak istiyordu omegasına. Derin bir şekilde onu düşünmeye devam ederken bir acı inleme ile yerinden kalktı.

"Hey, kim var orada?"

Jungkook ayağa kalkıp çalılıkların arasına girdi. Karşısında ise Shin Hye'yi görmeyi beklemiyordu. Yerdeydi ve dizi kanıyordu.

"Burada ne işin var Shin Hye?"

"Ben sadece böğürtlen toplayacaktım ama düştüm."