Wrong Love -Kooktae-

Deltanın Kötü E(m)elleri

İyi okumalar💜💜💜

Taehyung'un ağzından;

Jungkook gitmemi söyledikten sonra Jimin ile ayrılmıştık. Ben eve gelmiş ortalığı toparlayıp bir şeyler hazırlamıştım.Olanları gelince Jungkook'tan öğrenecektim detaylı bir şekilde.

Sofrayı kurup onu beklerken kapının çalması ile yerimden kalktım ve kapıyı açtım.Jungkook gelmişti.

"Hoşgeldin sevgilim."

"Hoş buldum güzelim." alnımdan öpüp içeri geçmişti. Bende arkasından geçmiş ve kapıyı kapatmıştım." Ellerimi yıkayıp geliyorum güzelim."

Onu onaylayıp masaya geçtim.Birkaç dakika sonra Jungkoook'ta gelip oturdu.

"Bebeğim hep söylüyorum yemek yapmak zorunda değilsin yoruluyorsun zaten."

"Ben seviyorum aşkım yemek yapmayı sıkıntı yok."

"Öyle olsun o zaman."

Bu konuşmadan sonra bir süre sessizce yemeğimizi yedik ancak ben dayanamıyordum.

"Jungkook, Mi Re öldü mü?"

Jungkook elindeki çubukları bırakıp bana baktı."Taehyung sana zara veren oydu biliyorsun ve ceza almadan yaşaması imkansızdı."

"Ölüm ağır değil miydi?"dedim ne olursa olsun birinin ölmesi kötü hissettiriyordu.

"Güzelim benim biliyorum merhametlisin ama o sana merhamet etmedi ya sana bir şey olsaydı? Sen ölseydin emin ol o bir gram üzülmez ya da suçlu hissetmezdi. o yüzden düşünme bunları ve karnını güzelce doyur.Sana dokunana ceza vermek benim işim, seni korumak benim görevim sen gerisini düşünme,deltan yanında."

Başımı salladım ve yemeğe devam ettim. Jungkook haklıydı bana zarar vermek isteyen oydu,kendi halinde olsaydı bu böyle olmayacaktı.

                                        ***

Ertesi gün Jungkook beni uyandırmıştı. Bu iki gün boyunca işlerle ilgilenmeyeceğini ikimizin biraz buradan uzaklaşması için bir dağ evi ayarladığını söylemişti. Bende sevinçle kalkıp bize birer çanta hazırlamış ardından hazırlanmıştım. At arabası bizi bekliyordu. Evimizden çıkıp kapıyı kitledikten sonra at arabasına binmiştik. Henüz saat erkendi bu yüzden Jungkook uyuyabileceğimi söylemişti. Başımı omzuna yaslayıp koluna sarıldım ve gözlerimi kapattım. Deltamın kokusu beni güvende hissettirirken uykuya daldım.

Uyandığımda bir yatakta uzanıyordum. Geniş bir odadaydım ve orman manzarasına bakan büyük bir pencere vardı. Uzun çam ağaçları,dağın eteklerinde olduğumuzdan havaya karışmış sis tabakası harika bir manzaraydı. Manzaraya bakmaya son verip ayağa kalktım ve odadan çıktım.Merdivenlerden aşağı indiğimde Jungkook direkt karşımdaki mutfakta bir şeyler yapıyordu. Masaya baktığımda kurulu olduğunu gördüm. Deltam bize yemek hazırlamıştı.

"Jungkookiee."seslenmem ile bana döndü ve gülümsedi ardında elindeki sebzeleri doğradığı bıçağı bıraktı. "Güzelim uyanmış."

Başımı sallayıp kollarına girdim hemen. Huzurlu güvende hissettiğim kollarına...

"Bize biftek pişirdim,et yemelisin güzelim ki bebeğimiz olursa sağlıklı ol."saçlarımın arasından öperken konuştu."Yiyeceğim deltam."

"Deltan seni yer."dediğinde kıkırdadım."Olur yiyebilir."ellerini daha sıkı belime sardı ve burunlarımızı birbirine sürttü."Demek öyle? Yemekten sonra yiyeyim ben seni o zaman tatlı niyetine ne dersin?"dudakların uzanıp kısa bir öpücük kondurdum."Harika olur derim."