16- Bende Gizli Oluğunu Sezenler Olmuş

212 35 104
                                    

Bölüm şarkısı; Yeni Türkü - Sezenler Olmuş

Neyden korkarsan onunla sınanırsın derlerdi. Ben korkak bir çocuk olmayı bırakamamıştım. Aileme çok düşkündüm misal, aklım çıkardı benden azıcık uzaklaşsalar. Sonra, okulumu severdim, bölümüm hayalimi süslemişti yıllar boyu, ödüm kopardı işimi doğru yapamazsam diye. Ben özgürlüğüme de yanıktım, elimden uçtuktan sonra anlasam da kıymetini, çok korkuyordum tutsak olmaktan.

Şimdi ise ailem bir daha göremeyeceğim kadar uzakta, işim bana yüz çevirmiş ve özgürlüğüm bir kelepçeyle kıstırılmıştı.

Artık korkmayı bırakabilirdim, bir Jongin kalmıştı çünkü. Ona olan sevgim onun da sonunu yazsın istemiyordum.

Polisler beni ensemden tutup arabaya sokarken bütünüyle engel olmaya çalışmış, kendini bana siper etmişti lakin bazı yasalar onun da elini kolunu bağlıyordu işte.

"Korkma," demişti ben öylece donakalırken. "Hemen geleceğim yanına, sakın korkma."

Tam üç saattir nezarethanede tek başımaydım. Ne düşüneceğimi bile bilmiyordum. Beni apar topar sorguya almışlar ne dersem diyeyim kendi hükümlerini çoktan vermişlerdi. Bildiğim tek şey o Kuzey'li işçinin hastane odasında öldüğüydü. Sorumlusunu ise çok aramalarına gerek kalmamıştı, buradaydım işte. Artık üstüme attıkları suçlamalara karşı bile koyamazken avukatımı istediğimi söylemiştim, bu sayede sorgu bitmiş, Kyungsoo hyung gelene kadar nezarethanede beklemem gerekmişti.

Ben aklanmıştım. Sözde şirketin adamları için tutuklama emri vardı, her yerde aranan onlardı. Nasıl ilk şüpheli ben olabilirdim? Kafayı yemek üzereydim.

Yaklaşan ayak sesleriyle doğruldum. Bir polis memuru Kyungsoo hyung'u yanına almış, parmaklıkların kilidini açıyordu.

"Sehun?" dedi dehşet içinde Kyungsoo hyung. Yüzünde öyle bir ifade vardı ki bunu onun da beklemediği aşikardı. Polisin uzaklaşmasıyla bana yaklaştı.

"Hyung." Ağzımı açtığım anda saatlerdir tuttuğum göz yaşlarım yanaklarıma hücum etmişti. "Şşşt.. Sakin ol." diyerek elimi tuttu. "Ne oldu, anlat bana."

"Hyung ben.. Ben hiçbir şey-" Hıçkırmaktan konuşamıyordum, dudaklarımı birbirine bastırıp durdurmaya çalıştım.

"Tamam, derin derin nefes al."

Nefesimi kontrol altına almama yardım ederken elimi bırakmıyordu.

"Ben hiçbir şey yapmadım." dedim en sonunda konuşabilecek hale gelince. "Kuzey'li ölmüş hyung, beni suçluyorlar. Ben katil değilim. Yemin ederim ki değilim."

Gözlerini kapatıp sert bir nefes bıraktı. "Orospu çocukları." diye homurdandı ağzının içinde. Çantasını kenara bırakıp yere oturdu, otururken beni de çekmişti yanına. Çok uzağımızda sayılmayan memura göz atıp biraz daha yaklaştı.

"Bir şey planlıyorlar." dedi fısıldayarak. "Bütün bu olanlar bir oyunun parçası gibi Sehun."

Aklım almıyordu, her şey tıkırında ilerlerken yine buraya hapsolmayı almıyordu aklım. Ben bir kez daha yaşayamayı kaldıramazdım o günleri.

"İyi de neden?" diye yakındım. "Neden uğraşıyorlar benimle?"

"Henüz bir fikrim yok, Jongin'le konuşmam gerek."

Başımı salladım. Onun da bir fikri yok ki diyemezdim.

"Ben yanında değilken hiçbir soruya cevap verme. Henüz yeteri kadar vakit geçmedi, kanıt olmadığı sürece serbest bırakmak zorunda kalacaklar seni."

Alla Beni Pulla Beni || sekaiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin