8

1.1K 59 29
                                    

      Kahvaltımızı yaptıktan sonra evden çıktık. Sitede farklı bloklarda oturan Alp,Berfin ve Nil'i de aldıktan sonra okula doğru yola çıktık. Biraz sonra yol üstünde evi olan Çağan'ı beklemeye başladık.

"Ya nerede kaldı bu? Normalde geç kalmazdı. Niye gecikti ki bu kadar?"

     Berfin'in söylenmelerine oflayarak "Sanki sen çok dakiksin. Hep o bizi beklerdi, bırakta biraz biz Çağan abiyi bekleyelim. Ne olacak?"dedim.

     Abim başını salladı "Sizin yüzünüzden güneş altında erimişliği var. Biraz bekleseniz ölmezsiniz. İki yılın acısını çıkarsın çocuk."dedi.

      Abimin bana karşı olduğu gibi Çağan'a karşı da bir hassasiyeti vardı. İkimizin de üstüne titriyordu. Çağan'a karşı söylenen bir hakareti kendisine söylenmiş sayıyordu. Arkadaşlıkları çok güzeldi.

    Yarım saatlik beklemenin ardından Çağan şükürler olsun ki gelmişti. Onu görünce suratıma her zamanki gibi bir gülümseme yayıldı. Kumral düz saçları,maviye kaçan yeşil gözleri ve gülümsediğinde çıkan gamzesiyle çok tatlıydı namussuz.

"Şey geç kaldım kusura bakmayın. Annem çıkmadan perdeleri astırdı da."

      Duyduklarıyla herkes gülmeye başlamıştı. Ben hariç. Çağan da gülüyordu. Onların güldüğü şey Çağan'ın perde asması değildi tabii ki. Güldükleri bunu utana sıkıla söylemesiydi. Bense çok tatlı olduğu için gülmemiştim.

     Hep beraber okula doğru yürümeye başladık. Abim her gün yaptığı gibi Berfin'in yanına gidip saçlarına dokundu ve "Sen çakma sarışın olmadığına emin misin?"dedi.

     Berfin oflayarak "Ya Demir abi. Beni küçüklüğümden beri tanıyorsun. 3 yaşında mı boyattım saçlarımı? Nasıl çakma olsun?"dedi. Uzaktan bakan bakan birisi Berfin'in açık kumral ve sarı arasında kalan sarı saç rengine çakma diyebilirdi. Ama asla çakma değildi.

    Yolda can sıkıntısından arkadaşlarımı incelemeye başladım. Berfin çakma olmayan sarı saçları,ela gözleri ve burnundaki piercingiyle gerçekten çok güzel bir kızdı.

    Nil turuncu saçları,masmavi gözleri ve çilleriyle okuldaki erkeklerin kalbini çalmayı başarıyordu. Tabii onun kalbi sevgisinin değerini bilmeyen Bertan'a konmuştu.

     Alp siyah saçları,siyah badem gözleri ve buğday teniyle her kızın hayallerini süsleyebilecek birisiydi. Ama kendisi aşkla pek ilgilenmiyordu.

     Düşüncelere dalmışken yanımda bir hareketlilik hissettim. Kafamı çevirdiğimde Çağan'ı orada görmeyi elbette ki beklemiyordum.

"Ne düşünüyordun Define?"

       İç çektim "Hiç. Sadece yıllardır aynı kapı altında büyüdüğüm arkadaşlarımı hiç incelemediğimi fark ettim de. Onları inceliyordum."dedim.

    Ufak bir gülüş duydum. Çok hafif ve sessizdi. Bu bile beni ölümlere sürüklemeye yetiyordu. 3 yıl öncesine kadar aşk ne bilmeyen ben şuanda gizli bir numaradan birisine yazıyordum. O birisi de abimin en yakın arkadaşıydı. Acaba abime söylememekle hata mı ediyorum diye çok düşünmüştüm. Ama sonuç hep aynı kapıya çıkıyordu. Abim ve Çağan'ın kavga edip küsmesi...

    Çağan bana bakıp "Okuldan ve büyük ihtimalle benim tanıdığım birisi bana yazıyor."dedi.

    Anlamıyormuş gibi yaparak "Yazıyor derken?"dedim. Maşallah çok güzel oynuyorum.

"Bildiğin anonim yazıyor. 11. sınıf olduğunu açık açık belli etti. Sen,Nil ve Berfin'i aynı zamanda sevgilisi olanları da çıkarırsak çok bir seçeneğimiz kalmıyor gibi."

    Neredeyse tek nefeste söylediği şeye kaşlarımı çattım. Beni elemişti. Anonim olan beni elemişti. Bakışlarımı ona çevirerek "Birisi seni işletiyor olamaz mı?"dedim.

"Sanmıyorum. Öyle bir şey olsa hissederdim. Altıncı hissim kuvvetlidir. Bilirsin."

"Abimin haberi var mı?"

"Abim öğrenirse okuldaki bütün kızlara gidip 'Cağan'a yazan anonim sen misin?' diye sorar. Yok ben almayayım canım. Sağ ol"

     Ufak bir kahkaha atarak "Haklısın. Bu riske girmemek senin için çok daha iyi olur."dedim. O da gülümsedi ve sohbet ederek yürümeye devam ettik.
-----

    

Gamzeli Yarim/yarı textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin