9

1K 53 25
                                    

Selamün aleyküm canolar
___________

    Okula girdiğimiz an ayaklarım resmen geri geri gidiyordu. Bugün canım okul falan istemiyordu. Abim bu halimi görmüş olacak ki "Ne o güzeller güzeli? Okula girmek istemiyor mu canınız?"dedi.

"Bence hiçbirimiz girmeyelim. Okulu ekelim bugün yaa. Ne dersiniz?"

     Nil bana kaslarını çatmış bir şekilde bakarken "Bana her türlü uyar da senden böyle bir fikir nasıl çıktı ya? Sen asla okulu ekmek istemezsin ki? Bir şey mi oldu Mulan'ım?"dedi. Mulan'la olan benzerliğimizden dolayı bana çoğunlukla Mulan'ım derdi. Gerçi öyle abartılacak bir benzerlikte yoktu.

     Oflayarak "İstemiyorum işte. Hadi lütfen gidelim."dedim ve Berfin'i kolundan tutup çekeceğim sırada yanımıza Görkem geldi. Evet geldi okula gelmek istememe sebebim.

    Görkem gelir gelmez "Defne gel bi benimle" diyerek kolumdan tuttu ve çekmeye başladı. Kolumu ondan çekerek "Hiçbir yere gelmiyorum Görkem."dedim.

    Görkem sinirle soluyarak "Defne ben sana bunu geçen hafta da söyledim, şimdi de söylüyorum. Seni elde edene kadar vazgeçmeyeceğim."dedi.

    Ben de kahkaha atarak "Sen çok mu cringe Wattpad okudun ya? Ne bu mafya babası tavırları? Heh bir de madem geçen hafta söylediklerimizi tekrar ediyoruz. Benim peşimi bırak. Seni sevmiyorum sevmeyeceğim. Hem ben..."diyip durdum. Önce Alp'e baktım, sinirle bize bakıyordu. Sonra abime baktım, Berfin ve Nil onu tutmasa gelip Görkem'e saldıracaktı. En son da durma sebebime baktım. Yumruklarını sıkmış bize bakıyordu. O yanımdayken nasıl "başkasını seviyorum" derdim. Ya yanlış anlarsa?

"Hem sen başkasını seviyorsun. Tamam Defne anladım. Ama şunu bil ki onu da bulacağım. Seni ondan alacağım ve onun sonunu getireceğim."

     Görkem arkasını dönüp hızlı hızlı gitmeye başladığında "Çok cringesin Görkem'ciğim ya"dedim. Abim geldi ve bana sarıldı "Sen çok mükemmelsin ha. Bana ihtiyacın yok. Koruyorsun kendini"dedi. Sonra Alp'e kaş,göz işareti yaptı. Bu da neydi? Umursamayıp başımı onun boyun girintisine koydum.

    Nil bize bakarak "Çok tatlısınız yaa" dedi ve o da gelip bize sarıldı. Ardından Alp de bize katıldı. Sonra Berfin de. En son hepimiz Çağan'a baktık. Çağan hala Görkem'in gittiği yere bakıyordu. Abim gülerek "Ne daldın öyle. Gelsene yanımıza"dedi. Çağan başını bize çevirdi ve gülümsedi. Sonra gelip bize katıldı. Çok güzeldik beaa
-------
      Teneffüste kantinde oturup meyve suyumu yudumluyordum. Uzaktan Çağan'ı gördüm ve bana doğru gelmesini izledim. Masaya gelince tam karşıma oturdu ve "N'apıyorsun kız?"dedi.

"Halay çekiyorum bana katılmak ister misin?"

"Yok almayayım. Tüm 11'leri işin içine alarak bir hesaplama yaptım. 3 sayısal,3 eşit ağırlık ve 1 tane de dil sınıfı var. Hepsinin toplamı 65 kız öğrenci var. Sen, Berfin ve Nil'i çıkartınca 62 tane kalıyor. Sevgilisi olanları da çıkarttığım zaman 35 kişi oluyor. Maşallah herkesin de sevgilisi varmış. Neyse bu 35 kişi içinden birisi bana yazıyor."

     Gözlerim şaşkınlıkla açılmış şekilde Çağan'a bakıyordum. Evet sayısal öğrencisiydi ama hangi ara yapmıştı bu hesaplamayı. Sonuçta ben de sayısal okuyordum ama ben yapamazdım. Okul ikincisi olduğu için mi acaba?

"Sen bu hesabı hangi ara yaptın Çağan abi?"

"Yaptık bir ara işte. Hadi kalkta konuş kızlarla. Ben sorarsam inkar ederler ama sana söylerler belki. Hadi hadi kalk kalk."

       Ne kadar da heyecanlıydı böyle? Niye bu kadar heyacanlanmıştı ki? Öğrenemeyince çok üzülecek gibi bir hali vardı.
------
      Öğle teneffüsünün yarısını kızlarla konuşmak için harcamıştım. Çünkü Çağan beni izliyordu. İzlemese sormaz. Biraz vakit geçince bulamadım der geçiştirirdim. Ama işte gitmişti teneffüsün yarısı. Ha bu arada açık açık anonim misin denemiştim. Ağız aramıştım.

     Hepimizin bildiği üzere elim boş bir şekilde Çağan'ın yanına gittiğimde abim de yanımıza gelmişti.

"Ne yapıyorsunuz burada böyle? Hadi kantine gelin. Hepimiz oradayız."

      Çağan da bıkmış olacak ki abimin peşinden beni de kendisiyle sürükledi. Çağan'a aşıktım belki ama onun yanında heyecan yapmıyordum. Heyecan benlik değildi zaten. Sınavlara da sıfır heyacan ve stresle giriyordum. Ve galiba en çok bu huyumu seviyordum.

      Kantine gelince Alp'in yanındaki boş sandalyeye oturdum. Abimin hep beraberiz dediği bu muydu? Herkes telefonla oynuyordu. Ben de sohbet edeceğiz falan sanmıştım.

"Huhu kaldırın telefonlardan başınızı. Boşa mı geldim ben buraya?"

     Zar zor herkese telefonu bıraktırdım. Sonra da kalkıp hepimize çay almaya gittim. Çayları alıp masaya döndüm ve oturup "De yeni dedikodu var mı? Nil sendeyiz"dedim.

     Nil ellerini birbirine kavuşturup "11/B'den Melisa'yla 12/A'dan Ahmet berabermiş. İşin dedikodu kısmına giren tarafı da Ahmet'in okul dışında bir sevgilisi varmış ve Melisa'yla geçen gün karşılaşmışlar. Sonra da olanlar olmuş. Kızlar önce birbirleriyle kavga etmiş. Sonra da Ahmet'in yüzüne tükürüp kol kola yanından uzaklaşmışlar."dedi.

     Alp kaşlarını kaldırarak "Oha ciddili mi? İyi yapmışlar valla. Aldatmak ne ya? Sen de git o Bertan'ın yüzüne tükür. Hak ediyor hayvan."dedi. Alp'i çoğu zaman anlamıyordum. Bir ciddi adam oluyordu,bir bizimle eğlenip gülen bir şebek,bazen de oturup çekirdek çitleyen bir dedikoducu. Ama onun her halini seviyordum.
-------
      Okul bittiğinde her zaman yaptığımız gibi sohbet ederek eve gittik. Eve gider gitmez çantamı kenara koydum ve üstümü değiştirdim. Sonra da uykudan kapanmak üzere olan gözlerimi yatağa geçip kapattım
______________

Gamzeli Yarim/yarı textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin