19

820 45 15
                                    

Selamın aleyküm arkadaşlar

Mesut'um takımdan gidiyormuş galiba:) Üzgünüm biraz

Yorum yapmayı ve bölümü oylamayı unutmayınnn
_____________

Kantinden kahve almış kantinde oturuyordum ve Instagram'da geziyordum. Bir hareketlilik hissedince kafamı telefondan kaldırdım ve karşımda Çağan'ı gördüm.

"Ceee, nasılsın?"

"Ceee,sana ne pezevenk herif?"

Abimin Çağan'ın kulağına bağırarak söylediği şeyle gülmemek için kendimi zor tuttum. Çağan yavaş yavaş oturduğu sandalyeden kalktı ve abime bakıp gülümsedi.

"Aaa Demir'im. Sen de mi buradaydın? Oy kardeşim nasıl özlemişim ben senii. Barışalım mı? Bence barışalı-"

"Sus lan. Ne barışması? Kardeşime yaptığını unutur muyum ben? Bir hafta boyunca omzumda ağladı lan bu kız senin yüzünden. Gelip barışmaya çalışma sakın. Bizim sana kapılarımız kapalı. Ne olduğunu bilseydim baştan arkadaş olmazdım seninle. O güne lanet olsun be."

Abim haklıydı ama son cümle ağır olmuştu. Çağan'ın dolan gözlerinden üzüldüğü belliydi. Bir şey söylemedi ve hızlıca yanımızdan uzaklaştı. Herkesin gözü bizim masadaydı.

Ayağa kalktım ve "Ne bakıyorsunuz bee? Daha önce hiç mi tartışan insan görmediniz? Uzaylı mı var kardeşim? Varsa bize de gösterin. Ben göremiyorum çünkü. Hadi herkes kendi boş beleş işine dönsün" dedim. Sonra abime dönüp "Abi hadi bahçeye çıkalım. Bizimkiler de oradadır."dedim. Abim kafasıyla beni onayladı ve kantin çıkışına doğru ilerledi.
-------
"Oha oğlum. Son cümle ağır olmuş sanki."

Berfin ve Nil kafasını sallayarak Alp'i onayladı. Bahçeye geldiğimizde kantinde olanları bizimkilere anlatmıştım.

Abimin suratı düştü ve "Aslında evet ağır oldu o cümle. Ama istemsizce çıktı ağzımdan valla. Yoksa Çağan'ın arkadaşlığına tek bir laf bile söyleme hakkım yok. Her zaman yanımdaydı ve mutluydum yani."dedi.

Abim Çağan'ı özlüyordu. Bu her halinden belliydi ama sinirliydi ona karşı. Affetmem diyordu falan ama ben affetsem bir iki gün mırın kırın etse de o da affederdi.

"Sen baya baya özlüyorsun Çağan'ı Demir abi."

Abim Berfin'e döndü "Yahu siz bana niye abi diyorsunuz? Defne zorunlu tamam ama sizinle aramızda bir yaş var ya. Çağan'a Çağan diyip bana niye Demir abi diyorsunuz? Bir akıllı Alp aranızda."dedi. Konu değiştirme çabası. Evet kesinleşti. Abim kesinlikle Çağan'ı özlüyordu.

Nil koca bir kahkaha patlattı ve "Of bunca zaman takmadın şimdi mi takıyorsun kafaya? Ciddi söylüyorum kesinlikle Çağan'ı özlüyorsun sen."dedi.

Öğle teneffüsünün geri kalanını abimin bize itiraz etmeleri ve Çağan'ı özlemediğini ispatlamaya çalışmasıyla geçmişti. Ama biz tabii ki de inanmıyorduk. Ve ben hariç herkes artık abime ismiyle sesleniyordu. Nasıl yaptığını anlamadığım şekilde bunu kabullendirmeyi başarmıştı.

Şimdi de sınıftaydık. Fizik dersinde. Evet arkadaşlar doğru duydunuz. Fizik dersindeyiz. Ve belki şaşıracaksınız ama ben bu dersi gerçekten seviyorum. Evet evet asıl bunu doğru duydunuz. Seviyorum. Ve abim sırf bu yüzden beni uzaylı ilan etti. Üç yıldır telefonunda uzaylı bacı diye katılıyım.

"Oğlum ne goy goy yapıyorsunuz? Dedikodu falan mı var? Eğer varsa anlatın. Cidden dinlerim. Dedikodusuz kaldım. Yengenize anlatacak bir şey bulamıyorum. Aydınlatın beni."

Fizik hocasının söyledikleriyle tüm sınıf gülmeye başlamıştı. Evet dersi sevmemin en büyük etkenlerinden birisi Berat hocaydı. Bir keresinde bizimkilerle dışarıda bir kafede Berat hocayla karşılaşmıştık. O da yanımıza gelmiş ve sanki kırk yıllık arkadaşlarıyla buluşmuş gibi bizimle sohbet etmişti. Gerçekten çok samimi ve içten birisiydi.

"Hocam siz yanlış yoldan yürüyormuşsunuz zaten. Benim ablam dedikodu sevmez ki."

Evet Berat hoca bizim sınıftaki Erdem'in ablasından hoşlanıyordu. Hatta baya baya aşıktı. Berat hoca aynı zamanda rehber hocamız olduğundan rehberlik dersinde bize oturur Elif ablayı anlatırdı. Biz de büyük keyifle dinlerdik. Tabii Erdem ilk duyduğunda biraz sinirlenmiş ve Berat hocaya karşı yükselmekten son anda vazgeçmişti. Çünkü ne olursa olsun onun hocasıydı.

"Erdem hiç yardımcı olmuyorsun ama oğlum sen? Ablan ne sever diyorum,fizikten nefret eder diyorsun. Olmaz ki böyle. Bana azıcık ucundan yardım etsen fena olmaz yani."

Erdem'in sırıtışı yüzünde büyüdü ve "Hocam kusura bakmayın ama ben ablamı paylaşmayı hiç sevmem. Ne sever,ne sevmez kendiniz bulun. Hem fizik dersindeyiz. Rehberlik dersinde bana kendi ablamı anlatırsınız sanki hiç bilmiyormuşum gibi."dedi.

Berat hoca gözlerini kıstı ve "Hain öğrenci."dedi ve anlattığı konuya geri döndü. Tabii nerede kaldığını unuttuğu için bizim söylenmelerimizle baştan anlatmaya başlamıştı.
------
Sonunda okul bitmişti ve evlere dağılıyorduk. Bahçede durmuş abimi beklerken Erdem yanımıza geldi ve "Size işim düştü bacılar. Alp bacılar diyorum yanlış anlama sakın kardeşim. Seni kesinlikle içine alıyorum."dedi.

Alp gözlerini devirirken Nil Erdem'e döndü ve "Ne işin düştü Erdem?"dedi.

"Arkadaşlar ben aşık oldum."

Berfin tek kaşını kaldırdı ve "Ee nolmuş yani? Gayet normal bir şey?"dedi.

Erdem omuzlarını düşürdü ve tam karşımıza geçti.

"Berfincim. Canım bacım. Sen ne kadar soğuk nevalesin öyle ya. Hiç mi merak etmez insan? Bir kim diye sorsaydın keşke"

Kafamı "kim" der gibi salladım. Erdem dudaklarını büzüp "Melis."dedi.

Alp gözlerini kocaman açıp "Soğuk nevale dediğin Berfin'den bile daha soğuk nevale olan Melis mi?"dedi. Erdem kafasını olumlu yönde salladı.

"Yok artık Erdem. O kız tüm insanlardan nefret ediyor resmen. Nasıl aşık olabildin ona acaba?"

"Ya bilmiyorum ki Defne. Bir baktım aşık olmuşum. Hep onu düşünüyorum falan. Ki bence dışarıdan öyle gözüküyor. İçeriden öyle birisi olduğunu hiç düşünmüyorum."

Nil kaşlarını çattı ve "Peki bize işinin düştüğü kısım neresi?"dedi.

Erdem kocaman gülümsedi ve "Gidip onunla konuşmanızı istiyorum kızlar. Sizi terslemeyeceğine yüzde yüz eminim. Benim için bunu yaparsanız harika olur."dedi.

Başta itiraz etmiştik ama Erdem ne yapıp edip bizi ikna etmişti. Şeytan tüyü mü var sende çocuk? Sonrasındaysa abim gelmişti ve bize anlatması gereken bir şey olduğunu söylemişti. Biz de Erdem'le vedalaşıp okuldan çıkmıştık.

Şuanda ise bizim parka gidiyorduk. Abim ne anlatacağını söylememişti. Berfin abimin yanına gitti ve "Ya Demir ne anlatacaksın acaba bize?"dedi.

Abim de tepkisiz bir şekilde "Çağan'ın ailesini. Ve neden ölümlerinden kendisini sorumlu tuttuğunu. Kendisi size anlatmamı istedi."dedi.

Demek Çağan'ın kendini neden suçladığını öğrenecektim. Çağan'dan dinlemeyi isterdim ama öğrenecek olmak bile bir şeydi.
__________

Ben yeni bir texting yayınladımm

Hatta 4 bölüm de yazıp yayınladım

İsmi "Maça Gidelim mi?"

Oraya da bir uğrarsanız sevinirimm

Gamzeli Yarim/yarı textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin