Ölüye Mektuplar - Porgola
Aklıma almıyor!
Böyle bir şey nasıl olabilir? Dünyanın bütün kanunları ve cennetin koruyucu polisleri nerede? Ömer 21 yaşında ve bu yaşta birisine göre olması gerekenden daha yorgun. Daha doğrusu: Yorgun değil tedirgin, tehlikelerle dolu bu dünyada tek bir adım bile atmaya korkuyor ve yine bu nedenle iki ayağını aynı anda yere basamıyor.
Yorgun değil ama yaşadığı korkular nedeniyle her an gerçekleşrbilecek ağır engellerden, artık tüienmekte olan ve bir akıl hastanesinin bahçesinde ya da bir mezarlıkta oturup, gözlerini bir noktaya kilitleyip öylece oturmaktan korkutorsun. (Bir eşcinsel olarak korku ve tedirginliğin anlamını bilirsin.)
Yani tam olarak Ömer'in ruhsal olarak durumu bu. Bedensel olarakta...
O.
O kanser.
Bu konuya şimdi değinmek istemiyorum. Hâlâ kabullenmiş değilim.
Ömer benimle beraber olduğu zamandan beri korkar oldu.
Oyuncak tabanca gördüğü zaman korkudan titreyen biri, şimdi kendisini savaşa davet edilmiş biri gibi hissediyor. Ne kadar tuhaf bir durum değil mi?
Ayrıca, yaşamanın en parlak dönemini, henüz kimseye anlatamadığı, hayatını ilgili hiçbir şeyi değiştirmei istemediği, karakter özellliklerini değiştirmek yerine ona daha sıkı sarılıp sağlamlaştırdığı yılları var.
Ömer, ne yapacağını bilemiyor. Nasıl hareket edeceğini, nasıl tepkiler vereceğini artık bilemiyor.
Ama yine Ömer, bir deniz gibi, içinde çok fazla su bulunduran bir deniz kadar güçlü, dalgaları tüm gücüyle patlayan fakat bazen yanlış yola girip ölümü ya da çok uzaklardaki ayı takip eden.
Ona iyi mi kötü mü geliyorum bilmiyorum. Ama beni bırakmak istemediğine eminim
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kitapsız Kalanların Listesi
Short StoryHer çok gereksiz olan bu kitap benim yayınlanmayan kitaplarımın bir kaç kısa bölümlerini içeriyor. Ya da alıntıların uyarlanması. Okumak ister misiniz bilmem ama Porgola, Saniyeflix, Marvel ve Efkar shipperların dikkatini çekebilir.