Kitapsız Kalanların Listesi

Future Mistake - Porgola

Özet

Hürkan ve Ömer birbirinden nefret ediyor. En çokta Hürkan Ömer'den nefret ediyor gibi gözüküyor. 

Bir gün Hürkan yanlış bir dilek diledi ve gerçekleşti.
Uyandığınde kendisini Ömer'in sevgilisi olarak buldu.
Ve Ömer ile sevgili olan gelecekteki Hürkan aralarını biraz bozmuş gibi. Hürkan bir şekilde düzeltmeye çalışıyor.

-Bu kitapta betimleme beklemeyin yarım saatte yazdım... belki biraz daha fazla- 

-----------

"Sinir bozucu çocuk!" Hürkan Gügen ıslak defterine bakarken omuzları kalkmış bakışları sertleşmişti. "Onu elime geçirirsem bu sefer hayatta kalmayacak!" Islak defteri sinirle sıkılan eller arasında sıkıldı. Yere bir kaç damla ıslak su döküldü. Bu sinirlerini daha da altüst etmişti. 

Yerinden kalktı, adımları alta ki fayansı kıracak kadar sert basarak koriora çıktı. Yanından geçen öğrenciler bir bir yanından uzaklaşıyordu. Biliyorlardı ki sinirli Hürkan çekilmezdi. 

Bir kaç kız öğrenci birbirleriyle fısıldaştı. "Ömer yine onu sinir etmiş gibi duruyor." 

"Bir gün birbirlerini öldürecekler." 

Ömer Aslan, ismi bile kulaklarına duyulduğunda sinir etti. Hürkan sinirle soludu ve Ömer'i daima bulunduğu yere doğru gitti. Okulun arkası. Tam sigara tüttürmelik. 

Kısa bir süre sonra vardığında arkası dönük Ömer'i gördü. Uzun kıvırcık saçları ensesinden omuzlarına doğru uzanıp sürtüyordu. Bir kolu sigarayı dudaklarına uzatmak için kırılmıştı. Etrafındaki diğer arkadaşları ile koyu bir sohbet içinde olmalıydı ki arkasındaki Hürkan'ı fark etmemişti. 

Hürkan, Ömer'in omzuna dokundu. Ömer ona doğru döndüğünde onu duvara itti ve kaçmaması için avuç içlerini duvara yaslayıp engel koydu. 

"Ömer Aslan." dudakları arasından kükredi. Ömer Hürkan'ın bir insan olmasa içinde ejderha sakladığını düşünürdü. 

Ömer korkmadı, yüzüne bir gülümseme yerleştirdi. 

"İsmimi mi öğreniyorsun?" 

"Bir süre sonra ismini söylemeye gerek kalmayacak." 

"Hadi ama yine ne yaptım da beni sıkıştırdın." Etrafındaki arkadaşları sanki normal bir olay yaşanıyormuş gibi sohbetlerine devam ediyordu. Alışmışlardı sonuçta. 

"Ne yaptığını biliyorsun." Hürkan bir elini kaldırıp Ömer'in formasını tutup genci duvara vurdu. 

Ömer sırtındaki acıyı dişlerini sıkarak göstermedi, "Bugün bir şey yaptığımı sanmıyorum, okula daha yeni geldim."

"Daha yeni mi? Bunu ıslanmış defterimle nasıl açıklamayı düşünüyorsun?" 

Ömer güldüğünde Hürkan'ın kaşları daha fazla çatıldı. "Ben sadece vururum, bir eşyaya zarar vermem. Bunu biliyorsun değil mi?" 

Hürkan, Ömer'e biraz daha yanaştı. "Kırılmış gitarımı hatırlatmak isterim." 

"Sana vurduğumda üzerine doğru düştün." Ömer omuzlarını silkti. Ardından Hürkan'ın gözleri ile temas kurdu. "ve bunu da konuşmuştuk, kişisel mesafe." 

Hürkan kırılan kollarını düzelterek Ömer'in dibinden ayrıldı. Biraz uzaklaşıp gencin yüzüne baktığında  gözlerinin etrafında, geçen Cumartesinden kalma morluğu gördü. "Yakışmış." parmağını kaldırıp yarayı gösterip gülümsedi. 

"Ha doğru, bunu unutmuştum." Ömer ne dediğini anladığında burnunu çekti. "Bunun intikamını alacaktım ben." ve yumruğunu Hürkan'ın gözüne doğru attı. Hürkan bunu beklemediği için sarsıldığında geriye doğru düştü.