6.BÖLÜM

12 2 0
                                    

SEEE LAAAMM!

Eee nasılsınız bakalımmm?

Bu bölüm biraz durgun geçen bşr bölüm ama sabredin. Az kaldı...

İYİ OKUMALARR

                                   🏃🏽‍♀️

Nasıl olsa yarından sonra onu bir daha görmeyecektim fakat ne kadar beni ilgilendirmez diyorsam da merak ediyorum. Ne olmuştu ki bir insanı korkudan bayıltacak kadar değiştirmişti. Evet değiştirmişti çünkü akşam ki Ateş ve gündüz ki Ateş tamamen farklı insanlardı. Hayat ona ne yaşatmıştı ki daha ilk kez gördüğü birine karşı bu kadar şüpheciydi. Şimdi içinizden geçirmişsinizdir  tanıştığım birine karşı tabi ki şüpheyle yaklaşırım ama bu şüphe o şüphe değil. Mesela neden ajan olduğundan şüphelenirsin. Yada neden ona söylenenlerin yalan olduğundan. Daha fazla düşünmeyerek koltuğa uzandım. Yorgunluktan gözümü kapatır kapatmaz uykuya daldım.

Sabah gözümü açtığım da kapı kapanma sesi duydum. Odamdan çıkıp kulübeyi dolaştım fakat görünürler de Ateş yoktu. Odama geri döndüğümde yemek dolu tepsi ve tepsinin altına sıkıştırılmış kağıdı gördüm. Kağıdı çekip aldım ve notu okumaya başladım.

'Küçük bir işim var onu halletmek için çıktım. Yemeğini bitirdiğinde gelirim bende muhtemelen.'

Notu kenara koyduktan sonra tepsiyi alıp kulübenin verandasına çıktım ve yemeğe başladım. Pek iştahım olmadığı için birkaç lokma yedim ve tepsiyi götürüp tezgaha bıraktım. Yaklaşık 5-10 dakika sonra Ateş'i gördüm. Veranda da ki küçük koltuğa yanıma oturdu. Dirseklerini dizlerine yasladı ve kafasını ellerinin arasına aldı. Bir süre konuşmadan öylece durduktan sonra "Bir sorun mu var?" dedim.

Kafasını kaldırarak gözlerime baktı ve "Olsa napabilirsin?" diye tersledi.

Alayla güldüm ve "Hoşgeldin asi sinirli Ateş, bende akşam diyordum ki 'noluyor kafasına bir şey mi düştü?' olmamış ama bir şey." dedim.

"Tamam kes!"

Sinirle "Emrin olur." dedim ve içeriye geçtim.

Sinirle içerde otururken neye sinirlendiğimi de anlayamıyordum. Bu adamın kendisi sinirdi ama bugünden sonra onu unutacaktım, pekala bir kaç saat daha dayanabilirdim. Bir süre sonra içeri girdiğinde "Hazırlan yakınlarda bir tesis de arkadaşların bekliyor." dedi.

Şaşkınca "Sen ne zaman ayarladın bunu? " diye sordum.

Alayla gülerek "Sen sabah mışıl mışıl uyurken meraktan ölen arkadaşların durmadan aradı beni ve bende açtım."

Sinirle "Açmak yerine beni uyandırabilirdin değil mi?" dedim.

"Öyle ama ben açmayı tercih ettim."

"Ne konuştunuz?"

"Baran denen herifle konuştum."

"Ne!?"

Gülerek yanıma doğru yürümeye başladı. "Niye şaşırdın arkadaşın değil miydi ben mi yanlış hatırlıyorum?"
Bir an saçma bir şekilde verdiğim tepkiye utandım.

"Öyle ama yine de sanırım onunla konuşmanı istemezdim."

"Sonuç olarak buraya çok uzak olmayan bir tesis de buluşmaya karar verdik."

Şaşırmıştım. Gerçi neden şaşırdığımı da bilmiyordum ama Ateş ve Baran'ın sakin sakin konuşmalarını beklemiyordum.

"Bu kadar mı yani? Başka bir şey söylemedi mi?"

KOR Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin