9.BÖLÜM

11 4 0
                                    

MERHABAA.

Bölümler yavaş yavaş karışmaya başlıyor umarım kurguyu düzgün bir şekilde tamamlayabilirim. Sizinde yanlış gördüğünüz şurası şöyle olsa daha iyi olurdu dediğiniz yerler olursa yorumlarda mutlaka belirtin.

İyi okumalarr.

                               🏃🏽‍♀️

Nihayet kendini toparlayıp karşımda duran masanın arkasında ki dönen sandalyeye kendini bıraktı. Ne yapmam gerektiğini bilmeyerek ona baktım. Sonunda eliyle siyah bir koltuğu göstererek "Otursana" dedi.
Şu rahat tavırlarından nefret ediyordum. Sanki iki arkadaşmışız da bir kafeye sohbet etmeye gelmişiz gibi davranıyordu. İçinde bulunduğumuz ortamı rahatsız eder derece de normal karşılıyordu.

Son bir kaç saattir aralıksız yaptığım şeyi yaptım. Dişlerimi sıkarak cevap verdim. "Oturmaya gelmedim ben buraya Ateş. Ne söylemek istiyorsan yada ne göstermek istiyorsan göster ve beni bu saçmalıktan çıkar."

Alay ederek güldü. "Orada dur bakalım Karaca, bu iş bir kaç saatte halledilebilcek birşey değil. Bekir denilen pezevenk benim yıllarca çalışıp kazandığımı çaldı benden."

Aniden üzerine doğru yürüdüm ve üstten bakarak işaret parmağımı suratına doğru salladım. "Sana daha öncede söyledim," ağzımdan kelimeler teker teker çıktı.
"Babam hakkında düzgün konuş."

Hoşuna gider gibi yine güldü. Cidden manyak herifin tekiydi. Her söylediğime gülüyordu oysa orta da gülünecek hiçbir durum yoktu.

Ayağa kalktı ve bu sefer o bana üstten gri  buz gibi bakışlarını göndererek konuştu.

"Bana bir daha sesini yükseltme Asel, ben baban değilim sana sevgi göstermem. Elimde olsa şuracıkta seni öldürüp babana muhteşem bir acı yaşatabilirim," korkutucu bir şekilde güldü.
"Ama sende bir şeyler var. Seni öldürmeden de ailene harika acı çektirebilirim. Ne dersin ha sende kârlı çıkmış olursun."
Bu herif tam anlamıyla psikopattı. Sonra kanımı buz gibi yapıcak bir cümle daha söyledi.

"Belki baktın iki açıdan da en kârlı ben çıktım."

Ne söyleyeceğimi bilemiyordum. Sadece içinde olduğum durumun bir rüya olmasını umut ediyordum.

"Sen, sen cidden ruh hastasısın."

"Öyle derler."

"Benden ne istiyorsun."

"Babanı arıyıp bir daha İstanbul'a dönmeyeceğini söylemeni."

"NE?"

"Ne?"

benimle aynı anda başka biri daha tepki verdi. Dönüp arkama baktığımda Ateş yaşlarında esmer dalgalı saçları olan bir adam olduğunu gördüm.
Ben henüz olayı kavrayamamışken ikisi diyolaga girdi. Ateş hızlıca adamın karşısına geçerek konuşmaya başladı.

"Yaman bu senin karışmaman gereken bir durum. Müdahale etmeni istemiyorum, lütfen."

Yaman denen adam şaşkınca Ateş sosyopatına baktı.
"Ateş hayır böyle anlamamıştık. Kızın bir suçu yok. Bekir'in yerini tespit etmemizi sağlayacak ve tamamen bu işten çekilecekti."

Ateş hızlıca cevap verdi.
"Plan değişti."

"Kafana göre birşeyleri değiştiremezsin."

Ateş bana verdiği tepkilerin aynısını Yaman'a gönderdi. Herkese karşı tavrı aynıydı sanırım.

"Öyle mi Yaman? Ne zamandan beri benim verdiğim kararların doğruluğu sorgulanıyor? Ne dediysem o Asel burda kalıcak."

Yaman gözlerini benim gözlerime sabitleyip rahatsız edici bir seviyeye gelicek kadar baktı.
Benim bu saçmalığın içinden acilen çıkmam gerekiyordu. Üç günde neler olmuştu böyle. Böyle bir senaryoyu kime anlatsam inanmayacağına yemin edebilirdim. İçime gelen ani bir cesaretle bağırdım.

KOR Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin