Hogwarts'a Düşmek

47🦅 Geçmiş

Bölüm yazmaya beynim basmıyo artık wigmjnkwkgoowkkr

Neyse agalarım iyi okumalar bi dahaki bölüm insallah gelecek yıl gelmez neyse

🦅

Gitmelerini beklerken tırnaklarıma bakıyordum. Yukarıda Cedric denilen çocuğun dedikodusu dönüyordu.

Demek ki Cedric denilen çocuğu anılarımdan vazgeçecek kadar çok seviyordum.

O kadar çok seviyorsam neden kalbim onu görünce hızlanmıyordu?

Onu kurtarmak için her türlü planı düşünmüştüm. O kadar mı düşkündüm ona?

Geçmiştekiler odadan çıkınca yatağın altından çıkıp hırkamı giyindim.

Bir de ortak salondan çıkmam vardı. Geçmişteki ben Hufflepuff ortak salonun da olan kutlamaya gitmiyordu.

Onun yerine ben gidip aradığım soruların cevaplarını bulabilirdim.

Hızla ortak salona inip dışarı çıktım. Cedric denilen çocuk nerede olabilirdi, hiçbir fikrim yoktu.

Ben şu an Marcus ve Elina ile takılıyordum. Alkol alıp ortak salonda takılacaktık.

Hufflepuff binasının olduğu bodruma inerken Ernie denilen çocuğu gördüm.

Bana gülümseyerek yaklaştı. "Cedric de içeride seni soruyordu. Gelmeyeceğim demişsin." dedi.

Gülümseyerek omuz silktim. "Fikrimi değiştirdim." dedim.

İmalı bir şekilde gülümseyerek binasının kapısını açtı.

Yanından geçerken omuz atıp, "Gülme." dedim.

Ernie ise cevap olarak kahkaha attı.

Ortak salona girdiğimde herkes Cedric'i kutluyordu. Beni görenler bana nazikçe gülümseyince ben de onlara gülümsedim.

Cedric denilen çocuğun yanına gidince heyecanla, "Astoria!" deyip bana sarıldı.

Şaşkınlığımı belli etmemeye çalışıp sarılışına karşılık verdim. Gülümseyerek "Merhaba," dedim.

Nazikçe elimi öptü ve, "Nasılsın?" diye sordu.

Bu sefer içten gülümseyerek "İyiyim, sen nasılsın?" dedim.

"Seni gördüm, daha iyi oldum." dedi.

Pekala, eğer bu çocuğa aşıksam haklı bir sebebim varmış.

Cedric'e gülümsedim ama herhangi bir cevap vermedim. Hufflepuff ortak salonu çok güzeldi. Binasının renklerine bürünmüş, renkli bitki ve çiçekler ile donatılmıştı. Çiçek ve bitkilerin çoğu dans ediyordu. Bazı sarmaşıklar geçen kişilerin saçlarını tarıyordu.

Helga Hufflepuff'un portresi vardı. İki saplı ufak ve altın saplı kadehini öğrencilere kaldırıyordu.

Ernie bana bakarak, "Güzel, değil mi?" dedi.

Ona bakarak, "Evet, çok güzel. Bir Gryffindor ortak salonu olmasa da," dedim.

Ufak bir kahkaha atarak, "Kesin öyledir." dedi.

Yandan bir bakış atıp, "Kıskanıyorsun Ernie." dedim.

Bana cevap vermeyip gülümsedi ve bir kadeh verdi. Ne olduğunu bilmeden dikledim. İçimi yakan alkol yerine ulaşınca yüzümü buruşturmamak için zor tuttum.