11

107 19 34
                                    

__

Önceki bölümden;

Dediğime tekrar büyük bir tebessüm edip derince bir nefes aldı. "Tamam. Şey aslında ben sana Yoongi'nin hoşlandığı biri olup olmadığını soracaktım. Sen onun en yakınısın. Eğer varsa haberin vardır."

Ve evet. O sorusunu sormuştu. Bense içimde oluşan büyük bir sızıyla şaşkın bir şekilde öylece kala kalmıştım.

__

Yazarın anlatımından...

     Sue duyduklarıyla adeta şok olmuştu. Kendine henüz itiraf edememiş olsada Yoongi'den hoşlanıyordu ve şimdi Yoongi'nin "hoşlandığı kızın" ona gelip bunu sorması kalbine bir ağarlık yüklemişti. Ne diyeceğini bile düşünmemişti o an. Tek düşündüğü kalbindeki ağrıydı. Ve en çokta buna şaşırmıştı zaten.

     Ji Eun'nun bakışları altında daha fazla ezilmek istemedi. Anlamasın istemedi. Daha kendisi bile bilmiyorken başkası bilsin istemedi. Sadece bu konuşmanın çabucak bitmesini istedi ve aklına gelen ilk cümleleri sıraladı.

     "Yoongi'nin bir kızdan hoşlandığını sanmıyorum. Biz onunla her şeyimizi paylaşırız ve böyle bir şeyden bahsettiğini hatırlamıyorum." Yüzünde acı bir tebessümle bakıyordu karşısında bir anda gözleri parlayan kıza.

     "Bunu duyduğuma çok sevindim. Ben... sanırım ondan hoşlanıyorum ve bu benim için çok iyi bir haber oldu. Çok teşekkürler Sue." Ji Eun hızlıca teşekkürlerini sıralamış ve bir anda sarılmıştı Sue'ye.

     Sue birden gelen bu temastan hoşlanmasada belli etmemek adına yavaşça karşısındaki kıza karşılık vermişti. Ne diyebilirdi ki. Yoongi mutlu olacaksa her şeye razıydı.

     Ama yinede içinde oluşan duygu patlamasıyla hızlıca kalktı sırasından. Ona şaşkınca bakan yanındaki kızı umursamadan sınıftanda çıktı. Hızlıca merdivenleri tırmanıp en üstteki tenha terasa çıkmaya başladı. Ne yaptığının farkında bile değildi. Sadece düşünmeden hareket etmek istiyordum. Bay Jay'in dersini ekmesi ona pahalıya patlayacak olsa bile bunu göz ardı etti.

    Son merdivenleri de çıkıp terasın kapısını araladı. Tek tük öğrenci bulunan bu yer genelde sigara içmek için kullanılırdı. Sue daha önce hiç sigara içmemişti ama burada bir çok kez bulunmuştu. Buraya arkadaşları ve Yoongi ile kafa dinlemek için gelirlerdi. Birsürü anılarıda vardı burada. Genelde her ders arasında burada olurlardı. Jungkook, Yoongi, Jimin, Taehyung, Yuqi ve Sue. Burada taplanıp, sohbet eder, yemek yer, kendi yaptıkları bestelerle şarkı söyle ve eğlenirlerdi. Burası onların neredeyse ikinci evleriydi. Hatta bir keresinde hep beraber ailelerinde birbirlerinde kalacakları yalanını söyleyip buraya gelmiş ve bir gecelerini bu terasta kamp gibi bir şey yaparak geçirmişlerdi. Bu yüzden burası onlar için çok özeldi. Bu teras onları birbirlerine bağlardı. Buraya geldikleri her gün birbirleri hakkında yeni şeyler keşfederler, daha çok bağlanırlardı birbirlerine.

     Şimdiyse Sue eskiden aklına dolan anılarıyla etrafı incelerken gözlerinin dolmasına da engel olamamıştı. Buradaki her bir anıyı özlüyordu ama yenilerinin ekleneceğini bilerek kendini avutuyordu. Bu sene bir çoğunun son senesiydi. Bu okuldan gideceklerdi ama yinede bu terasa gelmeye devam ederlerdi. Çünkü dedik ya burası onların ikinci evleriydi.

     Çalan zil ile terasta tek tük bulunan insanlarda tek tek terastan çıkıp Sue'yi yalnız bırakmışlardı. Sue'de bunu fırsat bilip tuttuğu göz yaşlarını serbest bıraktı. Yavaşça yaşlandığı duvarda aşağı kayarak yere oturdu. Artık yüzleşmenin vakti gelmişti onun için. Ertelediği, açığa vurmak istemediği ve belkide korktuğu duyguları artık bastıramıyordu.

𝐓İ𝐍𝐘 𝐄𝐘𝐄𝐒 [ᴍʏɢ] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin