12

113 18 9
                                    

Yazarın anlatımıyla...
  
Yaklaşık 10 yıl önce...

    "Evet Şirin Baba. Gargamel şirinleri kaçırdı. Onları kurtaramadım."

Küçük Sue beyaz ve mavi tonlarının yer aldığı tatlı odasında annesinin kendisine açtığı televizyondan Şirinler çizgi filmini izliyordu. Bu çizgi dizide kendisini hep Şirine olarak hayal ederdi. Ona göre Güçlü Şirin Yoongi ve bir hayli yaramaz ama bir o kadarda tatlı olan Şakacı Şirin ise Jungkook'tu.

    Yoongi onun gözünden her zaman kahraman olduğu ve onu hep güvende hissettirdiği için Güçlü Şirin'e benzediğini düşünürdü. Jungkook ise durumlar ne kadar kötü olursa olsun gün sonunda onları şakalar yaparak eğlendirdiği ve mutlu ettiği için Şakacı Şirin olurdu.

    Annesi ve babasını ise Şirin Baba ve Gargamel'e benzetirdi. Çünkü ona göre babası aynı Gargamel gibi huysuz bir insandı. Her zaman günü mahveder, tüm ailenin huzurunu kaçırırdı. Aynı Gargamel'in Şirinler Köyü'nün huzurunu kaçırdığı gibi. Ama annesi Şirin Baba gibi ne yapar ne eder günü bir şekilde güzel bitirirdi. Tabii bunlar sadece küçük Sue'nin gördükleriydi. Gerçekler hiç bir zaman bu kadar toz pembe olmuyordu. Şirinler çizgi filmindeki gibi her gün güzel ve huzurlu bitmiyordu. Aynı bu gün olduğu gibi.

      Yan oda da anne ve babasının bağırış seslerini işitmeye başlamıştı Sue. Özellikle son bir aydır daha da çoğalan bu olaya artık alışmıştı. Bu bağırış seslerini duymak istemediğinden televizyonun sesini daha çok açıp tüm dikkatini çizgi filme verdi.

     "Yeter artık Gargamel. Bırak bizi."

     "Hayır. Sizi asla bırakmayacağım. Şirinler yenmek için vardır ve bende sizi bu gün akşam yemeği olarak yiyeceğim."

     Gargamel'in iğrenç kahkahalarına aynı filmdeki şirinler gibi suratını buruşturan Sue Şirine'yle birlikte diğer şirinleri kurtarmaya gelen Şirin Baba'yı görünce tekrar gülümsemişti.

    Sadece bir kaç dakika da şirinleri kurtaran Şirin Baba Sue'nin gururla gülümsemesini sağlamıştı. Çünkü ona göre anneside aynı böyleydi. Günü hep kurtarırdı.

    Şirinlerin hızla kaçmasıyla sinirden deliye dönen Gargamel tüm gücüyle bağırmıştı.

    "Şirinlerden nefret ediyorum. Nefret ediyorum."

     Gargamel'le aynı anda babsınında tüm apartmanı inleten sesi Sue'nin korkmasına sebep olmuştu.

      "Senden nefret ediyorum. Nefret ediyorum."

     Babasının annesine aynı izlediği çizgi filmdeki gibi bağırması Sue'nin gözlerinin dolmasına neden olmuştu. Daha öncede çoğu kez kavga etmişlerdi ama babası ilk kez annesine ondan nefret ettiğini söylemişti. Bu Sue'nin minik kalbinin bir anda sızlamasına sebep olmuştu. Annesi kim bilir ne kadarda üzülmüştü bunu duyunca. Şuan ne kadarda ağlıyordur diye düşünüyordu Sue. Tek düşündüğü annesinin nasıl olduğuydu. Yanlarına gitmek istiyordu ama çok korkuyordu babasından. Ona da bağırır diye çok korkuyordu. Gidemiyordu bu yüzden.

    "Madem nefret ediyorsun bitsin o zaman. Zaten aldatıyosun beni. Şuana kadar hep Sue için sustum ama bitti artık. Ona da bana da zarar veriyorsun. Çık git hayatımızdan."

𝐓İ𝐍𝐘 𝐄𝐘𝐄𝐒 [ᴍʏɢ] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin