Gökçe'yle hastanenin bahçesinde biraz dolaştıktan sonra başıma, diğer ağrılara göre bin kat daha ağır bir ağrı girdi.
Etrafım bulanıklaştı sesler uğultulaştı ve sadece başımdaki ağrının keskinliği kaldı.
...
Gözlerimi açtığımda hastane odasındaydım.
Baş ucumdaki sandalyede Mert oturuyordu,
Yorgun bir ses tonuyla''Noldu bana?''diye sordum.Mert dudağıma ufak bir öpücük kondurup ''Bayıldın hayatım'' dedi.
Kaşlarımı çıtıp biraz anlamaya bekledim, ardından,
''Babamın haberi var mı? Haber verdiniz mi?''
''Hayatım iyi misin sen?''
''Mertt!! Babamın burada olduğumdan haberi varmı?'' Diye bağırdım.
''Kumsal baban sen 7 yaşındayken öldü'' öldü, öldü, öldü... Bu kelime dakikalarca kafamın içerisinde yankılandı, gözlerimden yaşlar art arda aktı...
Sadece bir kelime insanın canını yakmaya yeter miydi? Yeterdi. Benim canımı fazlasıyla yakmıştı.
Mert yanıma geldi ve dakikalarca sarıldık, Mert'in bana sarılması bana iyi gelmişti.
''Mert o ölmüş olamazz... Onu daha dün gördüm...''
''Sakin ol, sakin ol, sakin ol''
''Olmuyorr!! Sakin olamıyorum'' diye bağırara
''Kumsall... sakin ol güzelim'' dedi kollarında kanadı kırılmış bir kuş gibi çırpınıyordum canım yanıyordu, içim parçalanıyordu, hiçbirşey yapamıyordun.
Bir süre sonra odaya yaşlı bir doktor girdi, koluma bağlanmış serumu çıkarttı.
''Nasılsın Kumsall?'' diye sordu.
Cevap vermedim, duymazlıktan geldim.Ardından doktor ve Mert odanın dışına çıktılar.
Sürekli gözümün önünde kesik kesik sesler ve anlamsız sahneler geliyordu.
Beynim benimle oyun oynuyor, benimle dalga geçiyordu.
Gökçe odaya girdi elinde bir defter ve zeka oyunları vardı.
''Kumsall bakk sana ne aldım. Doktor zihin egzersizleri yapmanı söyledi bende sana bunları aldım'' dedi elindekinkeri göstererek.
''Şuan hiç oyun oynayacak durumda değilim'' dedim.
''O zaman sana ilk yazdığın günlüğü veriyim onu oku'' dedi ve elime defteri tutuşturdu.
''Okumak istemiyorum!'' Diye bağırdım, Gökçe ise umursamadan koltuğa oturdu.
Geçmişimi, neler yaşadığımı merak ediyordum.
Merakıma yenik düşüp defterin ilk sayfasını açtım ve okumaya başladım.
Canım günlüğüm bugün babamla sinemaya gittik çok güzeldi.
Canım günlüğüm bugün yeni bir eve taşındık çok yoruldum.
Canım günlüğüm bugün babamla yağmur yağarken saatlerce parkta oyun oynadık ıslandık çok güzeldi.
Canım günlüğüm bugün babamla sahile gidip kumlarla oyun oynadık.
Canım günlüğüm ben okuldan eve geldiğimde babannem ağlıyordu çünkü babam çok uzun bir yolculuğa çıkmış.
Canım günlüğüm babam hala geri dönmedi ama yakında geri döner babam beni çok seviyor beni bırakmaz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KUMLARIN ACISI
Teen FictionKumsal'ın çocukluktan ruhunda yaraları olan bir kızdır, Kumsal'ın nişanlısı Mert Çetin'in Kumsal'ı aldatmasıyla Kumsal'ın ruhunu parçalayan acılar ortaya çıkar ve Kumsalın ruhunu ve geçmişini tamamen alır.