Gözlerimi açtığımda güneş yüzümü yakmıştı, uyku sersemliğiyle yatağımdan kalktım ardından duş almaya gittim.
Soğuk su çok iyi hissettirmişti. Odama geçip yatağımın üzerine oturdum, hâlâ uykumun olduğunu hissettim.
Elime tarağımı alıp ıslak saçlarımı taramaya başladım. Bugün Mert'in evine süpriz yapmaya gidecektim, beni görünce sevinir diye düşündüm.
Üzerime beyaz, askılı beyaz elbisemi giydim, ardından saçlarımı kurutup saçıma hiçbirşey yapmadan çantamı alıp odamdan çıktım.
''Kumsal kahvaltı hazırladım, yer misin?''
"Hayır Gökçee! Mert'e gidicem. Yolda giderken simit ve börek alıcam orada yerim. Sabah sabah pek iştahım yok zaten"
"Tamam, hemen mi çıkacaksın"
"Evet şimdi çıkıcam"
"Tamam görüşürüz o zaman, bende az sonra Özge'lerle AVM ye gidicem"
"Ben çıkıyorum, Görüşürüzzz!!!" dedim ve evden çıktım.
Gökçe benim en yakın arkadaşımdı aynı zamanda annem, babam, kardeşim o benim ailem olmuştu.
Ben annemi hiç tanımamıştım, annem ben doğduktan 3 ay sonra beyin kanamasından ölmüş, babam da ben 7 yaşındayken trafik kazasında öldü.
Küçükken bir süre annem ve babamın beni sevmedikleri için beni terk ettiklerini düşünmüştüm, daha sonra ölümün ne olduğunu öğrendim, ölümün küçük bir çocuğa neler hissettirdiğini öğrendim.
Babam öldükten sonra babannemle yaşamaya başladım. Ben babannemle yaşamaya başladıktan bir süre sonra babannem durumu baya iyi olan bir adamla evlendi.
18 yaşıma geldiğimde babannem ve eşine fazlalık olduğumu düşündüm ve ayrı eve çıkmaya karar verdim.Ben ayrı eve çıktıktan bir süre sonra babannemin eşi öldü.Bu dönemde Gökçe ailesiyle sorunları vardı.
Bende Gökçe'ye bana gelmesini teklif ettim, Gökçe de teklifimi kabul etti.
İlk başlarda onu ailesinden alıkoyduğum için kendimi suçlu hissediyordum ama o benimle geldiği için pişman olmadığını söylüyor....
Evden çıktıktan sonra bir fırına uğrayıp simit ve börek aldım Yürüyerek Mert'in oturduğu sitenin önüne kadar geldim.
Mert'in oturduğu bina site giriş kapısının tam önündeydi, binanın önüne kadar geldiğimde, tam zile basacaktım ki kendi kendime sırıtıp çantamdan anahtarı çıkarttım.
Bu anahtarı daha öncesine Mert'in evinde çantamı unuttuğumdan dolayı, geri çantamı almam için Mert vermişti ,geri vermeyi de unutmuştum.
Binanın kapısını açıp, asansöre binip beşö, anahtar yuvasına sokup kapıyı açtım.
Mert hala uyuyor olmalıydı, fazla ses yapmadan mutfağa aldıklarımı bıraktım ve yatak odasına doğru gittim .
Mert'i uyurken seyretmek hoşuma gidiyordu.
Mert'in odasının kapısını açtım, gördüklerim hayal veya rüya olmalıydı.
Mert'in yanında sarışın bir kız uyuyordu bu Naz'dı. Benim ortaokul arkadaşım Naz...Mert'in kolları Naz'ın vücudunu sarıyordu.
Naz'ı en son geçen hafta kütüphanede görmüştüm.Gördüklerimin rüya olduğunu düşünerek defalarca kolumu ve parmaklarımı ısırdım, rüya değildi gerçekti gördüklerim karşısında gözümden yaşlar art arda akmaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KUMLARIN ACISI
Novela JuvenilKumsal'ın çocukluktan ruhunda yaraları olan bir kızdır, Kumsal'ın nişanlısı Mert Çetin'in Kumsal'ı aldatmasıyla Kumsal'ın ruhunu parçalayan acılar ortaya çıkar ve Kumsalın ruhunu ve geçmişini tamamen alır.