Bugün Alp'in kaldığı hastanede randevum vardı arada gidiyorum oraya ormanını seviyorum.
Alp'i çimenliklerde uzanırken buldum. Ona doğru yürüyüp yanına çöktüm.
"Nasılsın?"
"Bir akıl hastanesinde ne kadar iyi olabilirsen o kadar"
"Doğru diyorsun"
"Hiç yalnız hissettin mi? Daha doğrusu sahipsiz hissettin mi?"
"Çoğu zaman evet"
"Annelerimiz var ve babalarımız. Kardeşlerimiz... Arkadaşlarımız... Ama yalnız kaldığım her an asla aklıma gelmiyorlar. Sanki kimsem yokmuş gibi hissediyorum. Korktuğumda aileme ya da arkadaşıma gidemiyorum yani gidecek kimsemin olmadığını biliyorum içten içe"
"Sonuç olarak yalnızız ve buna alıştık yani bunun şu an farkına varsan bile bir şey değişmeyecek."
"Maalesef öyle"
"Ya ben? Beni hissetmiyor musun?"
"Seni hissediyorum. Çoğu zaman aklıma geliyorsun"
"Üşüdüm ben odana gidelim"
"Gidelim"
Alp'in odasına geldiğimde yatağına uzandım.
"Yanıma uzansana"
Dediğimi yaptı ve ona sarıldım. Hava bulutluydu ve soğuktu. Üstümüze battaniyeyi örttük.
"Çok üşüyorum"
Daha sıkı sarıldı ve sırtımı hızlı hızlı ovalamaya başladı. O benimle gerçekten ilgileniyor. Görüyorum ve hissediyorum.
"Beni azdırıyorsun"
Bana anlamaz gözlerle baktı.
"Sadece sırtını ovuşturuyorum"
"Azmamın sebebi o değil zaten salak"
"Sana bugün ne oldu böyle?"
"Seni çok seviyorum, içimi ısıtıyorsun keşke içimde biyerlerde sonsuza dek saklasam seni"
Dudaklarımı öptü ve gülümsedi.
"Bak sen"
Elimi tişörtünün altına soktum. Kollarının ve vücudunun sıcaklığında erimek istiyordum. Elimi daha da aşağılara doğru götürünce elimi tuttu.
"Yapma"
Dediğine bozulmuştum.
"İstemiyor musun beni?"
"Hayır o nasıl söz? Sadece buna hazır mısın bilmiyorum şu an sanki çok yalnızmışsında beni o yüzden istiyormuşsun gibi gördüm. Bu anından yararlanmak istemiyorum"
"Eminim Alp. Seni gerçekten istiyorum. Bıktım artık başkalarının bende açtığı travmalar yüzünden korkmayı. Seni seviyorum ve travmalarım buna engel olamayacak."
Yüzümü ve saçlarımı okşadı.
"Güzelim benim, birtanem ama ben yapamam"
"Neden?"
"Havamda değilim pek"
"Bir şey olmuş, anlat bana"
"Ailem ziyarete gelmişti sen gelmeden birkaç saat önce onları görmeyi sevmiyorum"
"Ben yanındayım Alp elimden geldiğince üzüntünü almana yardım ederim"
"Sen yanımdayken sadece odağımda sen varsın zaten, beni mutlu ediyorsun"
İçimde tatlı, huzur dolu kıpırtılar dolaşıyordu.
"Senin için dünyayı yakarım güzel sevgilim"
"Yakar mısın?"
"Külden bir dünya yaratırım. Sana zarar veren herkesi tek tek silerim inan bana, kimsenin seni benden almasına izin vermem ve kimsenin seni incitmesine izin vermem."
"Sana güveniyorum Alp"
"Bu ihtiyacım olan motive işte"
Beni üstüne çekip koca kolları arasına sarıp sarmaladı. Bu anlar hayatımın en güzel anlarıydı sanki. Hayatı sevmemi ve yaşamanın güzel bir şey olduğuna inanıyorum.
I'd let the world burn
Let the world burn for you
This is how it always had to end
If I can't have you then no one can
I'd let it burn
I'd let the world burn
Just to hear you calling out my name
Watching it all go down in flames