bölüm 3 - yeni bir hikaye

491 91 12
                                    

Ram kaititan düşüncelerini toparladıktan sonra.

" 7 yaşından 10 yaşına kadar vahşi doğada hayatta kalmış övgüyü hak ediyor. Normal birisi yapamazdı. "

Diye düşündü çektiği acıların neden cehennem gibi olduğunu anlamıştı .

"Off ~ günün birinde bu duvarlar yıkılacak hayvanlar mutasyona geç başlamış ama hızı sıradan degil. Tahminime göre bu duvarlar .... en fazla 5 yıl dayanabilir. "

("Bu bedenin sahibi de mutasyona uğramış birisi mi ...")

Tam Bunları düşünürken, dışarıdan bir patlama sesi geldi .Ram kaitian dışarı çıktı ve baktı. Kasaba halkı ile beraber olayları izledi. Bir süre sonra birkaç asker cesetleri meydana taşıdı.

Yakınları olanlar acele ile yanlarına geldi. Birkaç ağlama sesi birkaç küfürlü söz (bir işe yaramayamadan öldü faydasız) gibi sözlerden sonra kalın bir ses herkesi susturdu .

Avcı olan biraz kaslı bir adam.
"HEY ÇOCUK GEL BENİM ALTIMDA YAŞA. HEHEHEE ."

Çocuk adama baktı ve "kendi başının çaresine bak." dedi .

Kirli sakallı,kirli yüzlü adam, sinirli bir şekilde çocuğa bir tokat attı . Yere düştü.


Çocuk 7-8 yaşlarında kirli sarı saçlı ,kısa boylu ,kahverengi gözleri cam gibi parlıyordu. Tıpkı karanlığı aydınlatan bir çift renkli boncuk gibi . Sinirli adam ileri atıldı ve bu defa bir tekme attı.


Çocuk yerde iz bırakacak şekilde bükülerek geriye sürüklendi .
Adam durmadı tekrar ileri atılacakken .

"Dur!"

Kalabalığın içinden bir ses duyuldu.Ses ince-kalın değildi ve güzel bir sesti.Adam sinirli bir şekilde döndü, Ram kaitian'ı görünce öfkesini zorla bastırdı , burada 2 avcı arası bir kavga patlak vermesi konumunu düşürecekti .Adam dilini şıklattı ve kulübesine döndü.Ram kaitian çocuğun yanına geldi

" iyi misin? "

"..."

Cevap gelmeyince tekrar sordu.Çocuk sesiz bir biçimde mırıldandı .

"Evet."

" benimle yaşamak ister misin? "

Çocuk kafasını salladı ve kabul etti .

" yetişkinlerin elinden kaçmaktansa bir çocuğun elinden kaçarım daha iyi, bana zorla bir şey yaptırırsa kaçacağım! "
"

Hem çok kötü biri olmayabilir. Beni o adamın elinden kurtardı. "


Çoğu kişi bir avcı ile kavga istemezdi kasabada 8 tane avcı vardı nüfus 600 civari idi. Içerideki insan sayısı bilinmiyordu.Avcılar dışarıdan yemek getirirlerdi.Ram kaitian ve çocuk küçük bir kulübenin önüne geldi .


Çocuğun böyle bir yerde yaşamaktansa kaçmayı tercih edeceğini düşünen Ram kaitian, içeri girdiğini görünce şaşırdı. Sonra nerede olduğunu hatırladı, aslında kasabanın çoğu tahta evdi. Tuğla ve taş evler çok azdı .


İkisi de yere oturdu ve Ram kaitian'a sordu.

"Neden beni yanına aldın? "

Ram kaitian

"..hatırlamıyor musun ? .... "
"..3yıl önce ilk av zamanlarımda bana kimse yardım etmezken, sen defalarca bilgilerini benimle paylaştın.

Ve ilk defa yaralandığımda bana hap getirdin ve enfeksiyona yakalanmamı engelledin. "

Çocuk o zaman hatırladı .
"Sen o zamanki.. hatırladım!"

"Adın nedir?"

"Yu Lewin ."
" hayatta kalmana şaşırdım, biryerde ölürsün sandım."

İkisi uzun bir konuşmadan sonra Ram kaitian ciddi bir tonda

"Pekala kararın nedir ?"

Yu lewin şaşırdı
"n-ne demek istiyorsun?"

Ram kaitian aniden konuştu
"kalacak mısın kaçacak mısın? "

"...kalacağım ne istiyorsun ?"

Ram kaitian böyle bir dünyada böyle iyi insan bulmanın zor olduğunu biliyordu ve ilk fırsatta yu lewin'i her şeyi ile desteklemek istiyordu.

Ama ne yapabileceğini kendi de bilmiyordu.Belki geçmiş anılarından yararlanarak teknolojiyi tekrar getirebilirdi ama yapmamayı seçti .

Neyse şimdiki önceliği karnını doyurmaktı. Akşam kasaba halkının saldırılarına karşı uyanık olması lazımdı ava gitmesi tehlikeliydi .Yu lewin'e baktı ve


"Akşam nöbet tut. " dedi

Yu lewin şaşırdı
"neden nöbet tutuyoruz ? "

Ram kaitian t-shortünü kaldırdı ve gösterdi

"*yara izlerini*"

"bunlar ben uyurken saldırıya uğrayıp kıl payı atlattığım yaralar "

" daha doğrusu bunların hepsi bu bedenin sahibinin ama artık o da benim yani yalan değil. " diye düşündü.

Yu lewin kafa salladı ve kabul etti.

Ram kaitian "ayrıca seni okula göndereceğim ve okuyacaksın. Reddetme hakkın yok. " diye ekledi

Yu lewin şok oldu ,tam konuşacakken .

"Nöbet sırasında girişe yaklaşma ve herhangi bir şey olursa beni uyandır. "

Sözü uzatmadan acı çeken kafasını sert mindere koyduğu gibi uyudu.

Devam edecek ...


**Hiç kimse yumrukları sıkılıyken net düşünemez.(George Jean Nuthar)**

HUNTER [1]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin