prince of darkness -taekook-

11.bölüm

Bakıcılık işinde çalışalı 1 ay olmuştu. O sunum yaptığımız akşamından beri bay kim'i kolay kolay görmemiştim. Sürekli şirketteydi.

Şimdi ise jimin ile kıyafet seçimi yapıyorduk. Şirketlerinin, büyük bir iş almaları ile kutlama yaptıklarını söyledi jimin ve bu kutlamaya beni de götürmeye zorla ikna etti. Jimin bu kutlamanın Yoongi ile arasında büyük bir katkısı olucağını söyledi. Yoongi'ye açılmayı düşünüyordu. 7 aydır şirkette çalışıyordu ve artık bir adım atma gereği duyuyordu. Ben ise onu sadece teselli edicek cümleler dedim ' eğer red ederse üzülme, çok fazla umutlanma' gibisinden.

Jimin benim için kendi dolabından kıyafet seçerken, ben yatağına uzanmış hala gelip gelmemekte kararsızdım. Sonuçta bay kim de orada olacaktı ve beni orda görünce tuhaf karşılayabilirdi.

"tamamdır bunları giyip beni terkardan çağır, hafifte makyaj yaparız bende salonda hazırlanıyorum" diyerek cevabımı beklemeden çıktı. Oflayarak yataktan kalkıp bana çıkardığı kıyafetlere bakmıştım. İddialı bir seçimdi, jiminden de bunu beklerdim zaten.

Üstüme siyah, leopar desenli, transparan bir gömlek. Altıma ise deri dar bir pantalon giymiştim. Saçlarında iki yandan dağınık bir şekilde ayırarak şekil verdim. Jimin kapıyı tıklatıp içeri girdiğinde, beni gördüğü gibi ağzını bir metre açtı

" ananı avradını"

gülüp, utandığım için yüzümü ellerimle kapadım

"çok seksi olmuşsunuz beyefendi"

" teşekkür ederim efendim sizde öyle" yaklaşıp yüzümede hafif bir makyaj yaptığında artık hazırdık. Jimin taksi çağırdığından kapıda taksiyi bekliyorduk. Geldiği zaman taksiye binip adresi verdik. Yarım saat sonra vardığımızda, jimin'e ne kadar ısrar etsemde taksi parasını o ödemişti. Taksiden inip kutlamanın olduğu yere baktım, aşırı lüks bir mekana benziyordu.

İçeri girdiğimde bir yandan dans eden, bir yandan alkol içen, bir yandan sohbete dalan insanlar vardı. Gözüm bay kim'i arasa da görememiştim. Jiminle boş bir masa bulup yanında durduk. Yanımızdan geçen garsondan da içki alıp yudumlamaya başladık.

Alkol konusunda çok kötüydüm, 2 bilemediniz 3 bardakta giderdim. O yüzden bugün bir bardak ile idare edicektim. Etrafta gözümü gezdirirken ileride, çaprazımızda kalan masada bay kimi ve bir kadını konuşurken gördüm. Ama kadın sadece konuşmakla değil ayak üstü bay kim'i elliyordu da.

İçimde anlamadığım bir sinir oluşunca. Tekrar bir bardak daha alıp kafama diktim. Alkol boğazımı yakarken gözlerim hala bay kim ile o kadındaydı.

Jimin "Yoongi'yi buldum, ben kaçar" diyerek gittiğinde ise sadece kafasını sallamıştı. Hafifçe gözlerim buğulanmaya başlayınca, sarhoş olmaya başladığımı anladım. Ama takmayıp bir bardak daha kafaya dikince, bay kim'in gözleri sanki benim burda olduğumu bilircesine bianda bana döndü. Gözlerimi kaçırıp başka insanlara bakmaya başladım. Ama başımın felaket dönmesi ve gözlerimin iyice buğulanmasıyla, lavaboyu bulmak için etrafa bakındım.

Lavabonun olduğuna dair bir işaret görünce o tarafa doğru ilerledim. İçeriye girdiğimde bir kişi vardı beni gördüğü zaman gülümseyip

" yardım edeyim size"

diyerek belimden tuttu. Onu itecek gücüm yoktu o yüzden kendimi ona bıraktım. Bian da belimde ve kolumda boşluk hissedince ne oluyor diye arkaya baktım. Bay kim bana yardım etmek isteyen adamı yaka paça dışarı atmıştı. Bana döndüğünde sinirli gözlerini gördüm ve hemen gözlerimi kaçırıp kafamı eğdim.

Başım hala döndüğünden tutuncak yer arıyordum. Bay kim belimden tutup beni lavaboya getirdi. Yüzümü yıkayıp peçeteyle sildikten sonra hiç konuşmadan beni binadan çıkardı.