12.bölüm

549 55 1
                                    

Kafasını salladı Taehyung. Kalbi o kadar hızlı atıyordu ki, jeongguk'un çok net bir şekilde duyduğuna emindi. Jeongguk yavaşça taehyung'un dudaklarına yaklaştı. Taehyung gözlerini kapattı ve onu bekledi. Yumuşak dudaklarını, soğuk dudakları ile buluşturmasıyla ikiside titredi. Jeongguk küçük dudaklarını hareket ettirmeye çalıştı, bu onun ilkiydi ve hiç birşey bilmiyordu. Taehyung ise ona yardım etmek amaçlı dudaklarını araladı ve alt dudağını emdi.

Gelen tat ve sıcaklığı ile çıldıran Taehyung, kendini tutamayıp ellerini jeongguk'un yanağına koydu ve kendine daha çok bastırmaya başladı.

Küçük küçük dudaklarını oynatan çocuk, karşısındaki adamı delirttiğinden habersizdi. Taehyung son bir kez emip tadını iyice aldıktan sonra, nefes nefese kalan çocuk için ayrıldı. İkisininde ortamda sadece nefes sesleri duyulurken jeongguk

" uykum geldi"

diyerek kendini arkaya yatağa attı ve anında uyudu. Taehyung sarhoş olan çocuğun yarın hiçbir şey hatırlamıyacağından emindi.

Son kez dudaklarına buse kondurup, üstünü örterek odadan çıktı. Jeongguk'a hissettiği şeylerin farkındaydı ama kısa süre içinde bu kadar büyüyeceğini düşünmemişti. Kendisini artık ondan korumayı bırakıp akışına bırakma kararı aldı. Belki o herşeyi değiştirdi.

-

Başımdaki ağrıyla güne küfrederek başlamıştım. Gözlerimi açtığımda kendi odamdan başka bir odayla karşılaşınca bianda duraksadım. Dün ne olmuştu, hiçbir şey hatırlamıyordum. Oda tanıdık gelmişti, bay kim iş için şehir dışına gittiğinde de bu odada kalmıştım. Ama neden burdaydım, ya da nasıl buraya gelmiştim.

Başımdaki sızıyla ayaklanıp lavaboya gittim. Elimi yüzümü yıkayarak odadan çıktım. Mutfağa chiyoung teyzenin yanına gittim.

" Günaydın Chiyoung teyze"

" günaydın yavrum, akşamdan kalmasın sana çorba yaptım otur iç bunu" kafa sallayarak masaya oturdum.

"teyze, ben dün buraya nasıl geldim biliyor musun?"

" Hatırlamıyor musun çocuğum" kafamı iki yana salladım.

" Bay kim seni kucağında getirdi sonrada odaya bıraktı" kocaman gözlerle ona baktım.

" Bak kim mi?"

"Evet valla bende şaşırdım. Asla böyle şeyler yapacak adam değil, çocukluğundan beri ilk defa onu böyle görüyorum" diyerek bana imalı bir şekilde sırıttı. Önüme dönüp bunu umursamamaya çalıştım.

" Ben eve gidip üzerimi değiştiriyim bunlarla rahat değilim". Deyip mutfaktan çıktım. Karşıma bay kim çıkmasıyla duraksadım

" günaydın bay kim " diyerek eğildim.

" Nereye gidiyorsun"

" üstümü değiştirmek için eve gidicektim" bay kim gözlerimin için imalı bir şekilde baktı, bir şey anlamaya çalışıyordu sanki. Sonra bianda yüzü düştü

" benim kıyafetlerimden giyebilirsin, eve gidip dönmen iş saatini geciktirecek" deyip kolumdan beni sürüklemeye başladı. Odasına girdiğimizde kolumu bırakıp gardolabından, kısa kollu bir tişört ve eşofman çıkardı.

" Bugünlük bunlarla idare et, en küçük ve sana olucak kıyafetlerim bunlar" kıyafetleri elime alıp onun çıkmasını bekledim. Ama bay kim hala suratıma bakmaya devam ediyordu.

"bay kim?" Bianda kendine gelmesiyle

"aa.. Ee ben çıkayım giyin sen" dedi ve çıktı. Yandan bir şekilde gülümsedim. Üstümü giyinip odadan çıktım. Bay kim şirkete gitmiş olmalıydı. Bende işime koyuldum.
____

Üşendim uzatmaya kısacık oldu bölüm wpfmepkfpekf

prince of darkness -taekook-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin