26.bölüm

349 32 1
                                    

Üstünde felaket bir yorgunluk vardı. Taehyung sözünü tutmuş bütün gece beni rahat bırakmamıştı. Sonrada benimle güzelce ilgilenmiş ve uyumuştuk.

Saate baktığımda öğlene yaklaştığını görünce Taehyung'un göğsünden kalkıp lavaboya gittim. İşlerimi hallettikten sonra mutfağa ilerleyip kahvaltı hazırlamaya başladım. Bugün büyük planlarım vardı.

Taehyung'un doğum günüydü.

Dedesinden öğrenmiştim ve tatile denk geleceği için buraya gelmeden ona küçük bir hediye almıştım. Ve bugün onu mutlu etmek için herşeyi yapacaktım.

Gerçekten herşeyi.

Güzel bir kahvaltı hazırladıktan sonra yatak odasına geri gittim. Bir süre taehyung'un masumca uyuyan halini izleyip, aklıma bu halinin tam tersi gece deli gibi beni beceren adam gözümde canlandı. Karnımda karıncalanmalar başladı. Dudağına bir öpücük bırakıp çekildim. Ama uyanacak gibi durmadığı için yüzünün her yerine ardı ardına kesilmeyen öpücükler bıraktım.

Mızmızlanmaları arttığında da durmadım. Bianda belimden tuttup beni üstünden diğer tarafa yatırdı.

"her gece böyle uyanmak için neleri mi vermezdim" yeni uyandığından kalın çıkan sesiyle konuştuğunda tekrardan dudağına bir öpücük bıraktım.

"hadi kalk kahvaltı hazırladım...sevgilim"

gözlerini hızlıca açıp şaşkınca yüzüme baktı. Tekrardan kafasını yastığa dayayıp yerinde kıpırdandı.

"AHHH.. seni yememem için bir sebep söyle bana"

"dün gece yeterince yedin zaten Taehyung"

pis bir sırıtışla yüzüme baktı.

"sana asla doyamadığımı biliyorsun"

gülüp yatakta doğruldum. Eğer durursam hiç iyi yerlere gitmeyecektik. Onuda kolundan çekiştirip kaldırdım. Birlikte mutfağa ilerleyince sofrayı gördüğünde

"ooo beni şimdiden böyle şeylere alıştırırsan seni asla eve göndermeyeceğim"

kıkırdayıp masaya oturmasını bekledim. Yüzünde anlamsız bir ifade olunca konuştu.

"neden bir tabak var?"

Sandalyeye oturduğu sıra cevabımı onun kucağına oturarak verdim.

"bunun için"

gene o pis sırıtmasıyla elini belime atıp beni kendine iyice çekti. Kahvaltı onun beni beslemesiyle ve kısa sohbetlerle geçti. Sonra ikimizde şortlarımızı giyip denize atladık. Orda da ne kadar beni rahat bırakmasa da bugün onun günüydü. Denizden çıktıktan sonra sahilde yürüyüş yaptık. Yerdeki dal dikkatimi çekince eğilip aldım.

Taehyung yaptığım şeyi arkamda izlerken eğilip kuma yazı yazdım. Arkamı dönüp Taehyung'a gösterdiğimde sıcacık bir gülümse aldı yüzünü.

"tae& jeongguk sonsuz aşk"

yaklaşıp dudağıma uzun bir öpücük kondurdu. Ellerimizi kenetleyip eve doğru ilerledik. O sıra aklıma gelen şeyle Taehyung'a döndüm.

"Taehyung?"

"Efendim güzelim"

bana güzelim demesi hala kalbimi hızlandırıyordu.

"evin arkasında bisiklet gördüm sürelim mi? Lütfen?"

Ona nasıl bakıyordum bilmiyorum ama dayanamıyormuş gibi mırıltılar çıkarıp iki elini yanağıma çıkardı. Baskısı yüzüne dudaklarım öne çıkmıştı.

prince of darkness -taekook-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin