23

376 44 3
                                    

Felix'in yüzündeki ifade bir anda korkuya dönüştü.
Bir şeyler kafasında oturmaya başlamıştı. Hyunjinle önceden kesinlikle tanışıyorlardı. Artık emindi o kişinin Hyunjin olduğuna.

"S-saçmalama." Dedi alay eder gibi gülerek
"Sensin Felix."
Felix yavaşça yataktan kalkarak geri geri ilerledi.

"Özür dilerim, yemin ederim açıklayacaktım!"
"Benden faydalandın.."
"Hayır, asla böyle düşünmedim inan bana"
Hyunjin Felix'e adımlarken Felix daha da geri kaçıyordu. Gözünden süzülen yaşları umursamadan konuştu.

"Sana nasıl inanabilirim Hyunjin, beni 1 ay boyunca ayakta uyuttun. Beni tanıyor olmana rağmen bana acı çektirdin!"
"Kolumdaki çizikleri görüyor musun?"
"Hepsi senin ve sikik davranışların yüzündendi!"

Hyunjin, Felix'in kolunu görünce bir kez daha yıkılmıştı. Tekrar nefret etmişti kendinden.

"Sana aşık oldum!"

"O zaman da aşıktım, sen beni hiçbir zaman ciddiye almadın Felix, her zaman tersledin beni seni herşeyden korumaya çalışırdım. Sen bana görüştüğün kızı anlatırdın. Paramparça olsamda seni dinlerdim Felix. Sen beni bu hale getirdin Felix Yüzümdeki gülümsemem söndü. zamanla nefret ettim kendimden. Her zaman sadece arkadaştım senin için. Ne değişti şimdi? Bana aşık mısın? Değiştiğim için mi seviyorsun beni. Yoksa seni ölümden kurtardığım için mi?"

"neden biz kaza yaptıktan sonra hemen ortadan kayboldun? Hastaneye bile gelmedin.
Hep seni bekledim. Gelmedin haftalarca seni bekledim. Aradım açmadın. Numarana bir daha hiçbir zaman ulaşamadım. Herkes senin için öldü diyordu. Ben hepsini susturdum, kafayı yiyecek gibiydim ama sen farkında bile değildin. Kim bilir neredeydin. Öldüğüne bir süre sonra inanmak zorunda kaldım. Ona inanmak benim için gerçek bir ölüm gibiydi ama senin haberin bile yoktu. Hafızam yavaş yavaş gittiğinde herkes bana acır gözle bakıyordu. Hayatımda o boşlukla yaşamak zorunda olduğumu kimse bilmiyordu."

"7 yıl sonra karşıma geçip yaşadığını söylüyorsun. O boşluğumdaki adamla sevgiliymişim haberim bile yokmuş. Kokundan hatırladım Hyunjin. bana sürekli papatya vermenden, vücudundan, gözünün altındaki ben'den.. ama inanmak istemedim biliyor musun ölmeni istedim. Senin hiç bir zaman o kişi olmanı istemedim. Sadece benziyorsunuz dedim. Yanılmışım."

Felix, tek nefeste boşalttı içindekileri. Bir anda yüklenen yük oldukça ağırdı. Her şey'in üst üste gelmesi nefes darlığını da vurgulamıştı. Dizlerinin üstüne yığılarak nefes almaya çalıştı. Panik atağı olup olmadık yerlerde tutardı zaten alışıktı ama şu an olmaması için dua etti.

Hyunjin, hızlıca koşarak sarılmaya çalıştı. Felix, itmeye çalışırken konuştu.
"Neden karşıma çıktın?"
"Neden tekrardan canımı yakmak istedin?"
"Felix, şuan kavga etmeyelim lütfen!"
"Hastaneye gitmeliyiz berbat görünüyorsun."
Felix daha fazla dayanamayıp kendini salmıştı.
"Felix, sikeyim!"
Hızlıca kucağına alarak baygın bedeni kapıdan dışarı çıkardı.

Changbin Felix'in o halini görünce sinir küpüne döndü.
"Noldu ona?!"
Ağlayarak konuşmayı denedi.
"Panik atağı tuttu bayıldı bişey yapamadım.."
"Arabaya götür!"
Hyunjin, kafa sallayarak hızlıca arabaya götürdü. Arka koltuğa yerleşip Changbin'i beklemeye başladı.
Saçını okşuyordu miniğinin.
Göz yaşları küçük olanın pijamasına düşüp ıslatıyordu.
"özür dilerim.."

Chagbin, hızlıca sürücü koltuğuna oturdu.
"Gidelim."

Fake. || hyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin