26

406 46 6
                                    



Felix, başındaki ağrı ile sıçradı. Fazla ağladığından başı çatlıyordu. Yataktan kalkıp yatağın öbür ucunda kıvrılan Hyunjin'e baktı. Yorgana olağan gücü ile sarılmıştı. Yüzü hala ıslaktı, gece ağlamış gibi duruyordu. Aldırmadan aşağıya indi Changbin, koltukta oturmuş televizyona bakıyordu.

"Hyung"
"Efendim, Felix"
"Ağrı kesicin var mı?"
Changbin ciddileşerek bekledi. Felix meraklanmasını önlemek için hemen cevapladı.
"Önemli bişey değil, ağladığım için başım ağrıyor."
Changbin rahatlamış şekilde koltuktan kalkıp mutfak dolaplarından birinden ilaç çıkardı.
"İç bunları iyi gelir"
"Teşekkürler, hyung."

Changbin, Felix gitmeden hemen önce sorusunu yöneltti.
"Anlattı mı?"
Felix, yavaşça dönerek kaşlarını çattı.
"Sen, biliyordun.."
"Söyleyemezdim Felix, iyiliğin için."
"Başından beri seni düşündüm."
"Çalışan falanda değilsin dimi sen"
"Ayakta uyumuşum resmen.."
"İnanamıyorum size"
"Felix, birazda bizim açımızdan düşün lütfen"
Arkasına bakmadan uzaklaştı. Odaya girerek Hyunjin'in baş ucuna oturdu.

Hyunjin, gözünü aralayarak Felix'e bakışlarını gönderdi.
"Bişey mi oldu Felix?"
"Changbin'de biliyordu değil mi?"
Dedi gözyaşları içinde Felix.
"Fel-"
"Benden sakladığın daha neler var Hyunjin?"
"Changbinden başka kimse bilmiyor yemin ederim.."
"Minho? Chan? Onlarda biliyor mu!"
"bilmiyor."

"Sana güvenmek istiyorum Hyunjin.."
"Güvenini boşa çıkarmayacağım, ama bana güvenmek zorundasın.."
"Son şansın Hyunjin, bir daha beni hayal kırıklığına uğratırsan arkama bile bakmam."
"Uğramayacaksın."
...

Changbin

Açıklayamazdım, daha bilmediği o kadar şey olduğunu söyleyemezdim. Hyunjin'in nasıl bir geçmişi olduğunu. 7 sene geçmesine rağmen sindirememiştim ben bile hala. Felix hiç sindiremezdi. Akışına bırakmak belkide en iyisiydi.

Felix, büyüğünün elini kavramış üstünü düzeltiyordu.
Changbin yöneltti ikiliye sorusunu
"Nereye gidiyorsunuz?"
Felix arkasını dönerek Changbin'in görüş açısından çıktı. Changbin kendi kendine ofladı içinden Felix'in mutlu olması için herşeyi yapmaya çalıştığı halde Felix ondan uzak duruyordu.

Hyunjin araya girerek konuştu.
"Yürüyüş."
"İyiymiş gidin bakalım."
Hyunjin gülümseyerek karşılık verdi.
Hava yavaş yavaş kararıyordu. Havanın kararması umurlarında değildi zaten gece yürüyüşüne aşıktı ikiside, birbirlerine aşık oldukları kadar.
Felix bir anda ortaya laf attı.
"Eski evimin olduğu yere gitmek istiyorum."
"Felix götüreme-"
"Hayır, 7 sene önce yaşadığım evime."
Hyunjin, gözlerini Felix'e çevirdi oldukça ciddiydi.
Tekrar kırmak istemedi.
"Gidelim ama ağlarsan, bir dakika bile durmam."
"Ağlamayacağım."

....
Evin yakınlarına yaklaştıklarında Felix gülümsemesini indirmedi. Hyunjin sürekli çocuğa dönüp kontrol  ediyordu. Felix hafif titreyen parmağını kaldırıp  küçükken evlerinin yanında oynadıkları parkı işaret etti.

"Burada çok oynardık değil mi.."
Hyunjin, kafasını olumlu anlamda sallayıp buruk gülümsemesini sundu.
Aklına gelen fikirle Felixin elini sıkıca kavradı.
Çekiştirmeden önce konuştu.
"Tekrar oynayalım o zaman!"
Felix şaşkınca sürüklendiği salıncakların önünde durdu.

Hyunjin, salıncağın korumasını kaldırıp bekledi binmesi için küçük çocuğun.
Felix buruk bir heyecanla yerleşti salıncağa
Hyunjin korumayı tekrar indirip
"Sıkıca tutun!"
Felix'i hızlıca sallayıp gecede kaybolan sevinç çığlıklarını dinledi küçük çocuğun Hyunjin.
"Daha yükseğe Hyunjin!"

18 temmuz 2015
"Daha yükseğe Hyunjin!"
"Felix daha fazla sallarsam düşeceksin"
"Bişey olmaz salla sen!"
Felix'in gülüşmeleri havaya karışıyorken Hyunjin onunla birlikte gülüyordu.
"Çok güzel gülüyorsun Felix!"
"Anlamıyorum biraz daha bağır Hyunjin!"
"Dedim ki;"
"Hava kararıyor eve gitmeliyiz annelerimiz bizi merak eder."
Felix, yavaşça duran salıncaktan indi. Dudaklarını büzerek bekledi bir süre.
"Ayrılmak istemiyorum Hyunjin"
Kollarında hissetti büyük olanı küçük olan
Hyunjin, okşadı küçüğün saçını ardından hayatında asla tutamayacağı sözü verdi.
"Hiç ayrılmayacağız Felix."
....
"Daldın sanki?"
Hyunjin, yönlendirilen soruya karşılık gülümsedi.
"Hm, sanırım.."
Duraksayan salıncaktan yavaşça inerek bekledi bir süre
"Gitmek istemiyorum Hyunjin"
Hyunjin olanları tekrar hatırladı. Deja vu en karanlık yüzü ile kendini gösteriyordu. Ellerini kavradı çocuğun kendisi kadar minik olan ellerini.
"Gitmeyelim o zaman?"
İkiside gülümsedi, bütün gece ikiside içindeki çocukla oynadı.

Fake. || hyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin