1

2K 96 58
                                    

Selamlar yeni bir kitaplaaa 🤩

Felix uyandığı bomboş odada gözlerini açtı. Etrafa göz gezdirirken bir andan içindeki endişenin büyüdüğünü hissetti. Ellerini hareket ettirmek isterken bileğindeki acı ile inledi. "Ah, sikeyim bileğim." Bağlanmıştı. Arkadaşlarının sadece ona bir kışkırtma hazırladığını düşündü. Neyin içine bulaştığından haberi yoktu.

"Seungmin! Jisung!" "Amina koyım yaptığınız şakanın ben!" Yanda beliren iki kocaman cüsseli adam Felix'in yanında yerini aldı ikiside takım elbise ile önlerine bakıyordu. Felix çırpınmaya devam ederken iceri onlardan daha da uzun sarı uzun saçlı, siyah takım elbise giyen bir adam girince Felix ona dikkatini verdi.

"Seungmin mi tuttu seni?"
"Çıkart beni eve gitmem lazım babam geç kaldığını öğrenirse kızar"

Hyunjin içerideki iki adama eli ile git işareti yaptı. Adamlar ikiletmeden odadan hızlıca çıktılar. Hyunjin ellerini pantolonunun cebine sokup küçük olana yaklaştı donuk ifadeyle.

"Baban yok"
"Ne demek babam yok?"
"Dalga mı geçiyorsun benimle şu siktigimin yerinde!"
"Sesini yükseltme!" Hyunjin'in bağırması ile Felix yerinden sıçrayıp adeta bir kediye dönmüştü. Yutkunup olduğu yerde kala kaldı küçük çocuk.
"Öldü"
Felix duyduğu şey ile gözlerini hyunjin'e çevirdi.
Elindeki ipi sökmeye çalışırken elinin yandığını hissetti.

"Öldürdün mü onu?!" Hyunjin bir anda Felix'in boğazına yapıştı. Gözlerinden ateş çıkacak gibi duruyordu. Felix korkudan dilini yutacağını düşünmüştü.
"Sana az önce ben ne dedim?!"
"Söyle!"
Felix boğazındaki elleri itmeye çalışsa da onun gücüne karşı çıkması imkansızdı.
"B-birak lütfen.."
"Nefes a-alamıyorum"
"Özür d-dilerim"
Hyunjin boğazındaki elleri bırakıp tekrar cebine soktu. Felix boğazını tutup öksürmeye başladığında konuştu.

"S-sen delisin."
"Öyleyim."
Ses tonu oldukça korkmasına yetiyordu zaten bağırmasına gerek bile yoktu.
"Burada mı kalacağım?"
Kısık sesle sormaya yeltendi.
"Hayır."
"Ee peki nerede kalacağım bırakacaksın beni değil mi?"
"Artık bana aitsin." Felix gözlerini sonuna kadar aralayıp Hyunjin'e döndü.

"Hem babamı öldürüp hemde bana bunu nasıl söyleyebiliyorsun?!"
"1. Babanı öldürmedim.
2. Benimle daha fazla böyle konuşursan tahmin edemeyeceğin şeylerle karşılaşırsın ilk günden."

"Eve gitmek istiyorum."
"Kes sesini"
Felix susmaya karar vermişti çünkü ne olursa olsun onu rahat bırakacağını düşünüyordu. (Felix...)

Hyunjin adamlardan birini çağırıp Felix'i göstererek; "çöz ve odasına götür." "Tamam efendim." Felix'i çözerken adam sıkıca tutmuştu kaçmasını engellemek için. Felix oda derken nereden bahsediyor diye düşünmeden edememişti. Yanındaki adamlardan birine dönerek.
"Şey.."
"Bu oda denilen yer neresi?" Adam Felix'e dönüp bakmamıştı dahi
Felix ağzında gevekeyerek "cevapta vermiyorsunuz peki" ardından gözlerini devirdi. Felix'in odasının önüne geldiklerinde
Felix anlamsız bakışlarını yöneltti. "Odanız burası efendim."
"Odadan lütfen hyunjin bey demeden çıkmayın."
"Çıkarsanız cezalandırılabilirsiniz efendim"

Felix ceza? Ne diyor bu diye düşündü. Dayak mıydı yoksa ceza?
Neden odadan çıkamıyorum hapishanede falan mıyım ben?

"Ne cezası? ve neden çıkamıyorum?"
"Efendim aslında sizinle konuşmam yasak."
"Bunları söylediğim bile öğrenilirse kovulurum."

Felix kafasını tedirgin bir şekilde sallayıp odaya yavaşça girdi.
Odanın çok lüks bir havası yoktu. Beyaz kremsi renkler kullanılmıştı. Büyük ve güzeldi çalışma masasının üzerinde ise kalemler okuma kitapları göze çarpıyordu. Felix gözüne ilişen kitabı eline aldı bu Felix'in en sevdiği kitaptı nasıl burda olabilirdi. O psikopat adam bu kitabı mı okuyordu? Diye düşündü.

Selamm onlarca bölüm atabilirim bu kitapla ilgili çok iyi fikirler aklımda varr🤩

Fake. || hyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin