Httyd / FanFic

7

"Hayır Südüklü seninle kavga etmeyeceğim!"

"Hadi Hıçkıdık. Sana meydan okuyorum."

Kahverengi saçlı çocuk göz devirerek arkasını dönüp ilerlemeye başladı. Daha koya gelir gelmez Südüklü'den yumruk yemişti ve az önce ise Südüklü kulağına vurmuştu.

"Şunu gördünüz mü? Geleceğin şefi bir ödlek!" Bariz bir şekilde Hıçkıdık'ı kışkırtmaya çalışan Südüklü içinden ikizlere lanet okuyordu.

Sert ve Ters; Hıçkıdık ve Südüklü kavgasının nasıl sonuçlanacağı konusunda iddiaya girmişlerdi. Bu yüzden Südüklü'yü kavga için ikna ettiler. Ancak iddiadan haberi olmayan Hıçkıdık, Astrid ve Balıkayak bunu garip buluyorlardı. Daha doğrusu Balıkayak ve Astrid, Südüklü'ye alıştıkları için sadece yeşil gözlü çocuk bunu garip buluyordu.

Balıkayak "Südüklü ne yapmaya çalışıyorsun? Bu gün ejderhalarla ilk kez adanın etrafında uçmamız gerekiyordu."

"Sen buna karışma Balıksurat. Hadi Hıçkıdık, yumrukla beni. Bunu istediğini biliyorum." Kışkırtıcı bir şekilde konuşmuştu siyah saçlı oğlan.

Hıçkıdık on beş dakikadır katlandığı bu işkenceye daha fazla katlanamayınca sinirle arkasına döndü ve kendisini kışkırtmaya çalışan çocuğa doğru ilerledi.

"Pekala. Ama unutma. Bunu sen istedin."

"Hadi. Önce sen." Diyerek kollarını iki yana açtı ve kendini açık hedef haline getirdi.

Hıçkıdık siyah saçlı oğlanın yüzüne bir yumruk atınca Südüklü anlık bir şok geçirdi.

"Avv... senin sorun..." sözlerine devam edemeden bayıldığında Sert iddiayı kaybettiği için Ters ile kıyafetlerini değiştirecekti.

Balıkayak ise Südüklü'nün yanına gidip durumuna baktı "Thor adına buz gerek. Hem de çok."

Astrid ise kollarını bağlamış ve siyah saçlı çocuğun dayak yemesinden memnun bir şekilde Hıçkıdık'a dönmüştü. "Vay be işte bunu beklemiyordum."

Hıçkıdık ise göz devirip Dişsiz'in yanına gitmişti. Hançur'a bir mektup daha yazdı. Bu sefer ona yeni binicilerden bahsetti ve yeni planını anlattı. Detaylar içinse onu ve kız kardeşini Berk'e davet etti.

Dişsiz'in çantasından bir dehşet terörü çıkartıp mektubu gönderdi.

Ekibe döndü. Astrid ile konuşmasının üstünden bir hafta geçmişti. Binicilerin hepsine birer eyer yapmıştı ve Astrid söz verdiği gibi bu konuda çok yardım etmişti. Gizlice dükkana demir ve deri getirmişti. Bu bir haftada diğerlerinin, Hıçkıdık'a olan ön yargılarının bir çoğu uçup gitmişti.

"Pekala Südüklü ve Astrid burada kalacak. Südüklü uyanana kadar ona ve ejderhasına Astrid göz kulak olacak. Balıkayak, Sert, Ters sizler ise ilk ada uçuşuna çıkacaksınız."

"Ah neden Südüklü'ye bakıcılık yapmak zorundayım ki?" Astrid söylenirken Hıçkıdık devam etti.

"Dişsiz ve ben önünüzde olacağız. Unutmayın kasabaya yaklaşmak yok. Kasabanın olduğu tarafa yaklaşmadan olabildiğince uzak uçacağız."

Sert "Tamamdır kasabaya yakın uçacağız."

Ters "Hayır sersem. Uzak, kasabaya uzak."

"Pff pekala."

"Sırayla havalanıyoruz. Önce Dişsiz ve ben. Arkamızdan Balıkayak önce sen ve Köfte, sonra ikizler."

Sorunsuz bir şekilde adanın etrafında bir tur atan biniciler koya geri indiklerinde beklendik bir manzarayla karşılaştılar. Astrid, Südüklü'yü hırpalıyordu.