Keyifli Okumalar...
Zihnimde canlanan maraz sahneler göz kapaklarımı aralama isteğiyle içimi doldurup taşırıyordu. Kapalı gözümün önünde oynanan kareler tüylerimi diken diken yaparak havaya dikmişti.
"Niki ne yapıyorsun orada, yanıma gel"
"Ama onun yüzünde küçük yıldızlar var. Changbin amcam yıldızları çok sever. "
Tanıdık ses duymamla gözümü aralama isteğim içimi daha çok doldurup taşırıyordu.
Güvendeydim.
Sıcacık bir yerde güvendeydim.
Göz kapaklarımı binbir zorlukla araladığımda gerisin geri tekrar kapanmıştı. Gözlerim ve bedenim yorgunluktan kırılırken yüzümde ufak parmaklar hissetmiştim. Tenimde gezinen sıcak küçük parmaklar kısa bir süre sonra kaybolduğunda gözlerimi tekrar açmıştım.
Beyaz tavanda asılı duran avizenin parlak ışığı gözüme direk girdiğinde ağrıyan kollarımla gelen ışık hüzmesine engel olduğumda ilgili bir ses duymuştum hemen yan tarafımda.
"Felix...iyi misin?"
Mareşalın üvey kardeşi Jeongin hafif peltek sesiyle konuşup ışıltılı avizenin önünde durduğunda yorulan kolumu karnımın üzerine düşercesine koymuştum.
"Cha..Changbin?"
"Buradayım."
İçeriye doğru açılan kapının ardından gelen özlediğim sesle kafamı sağa doğru yatırmıştım. Özlediğim yüzünde duran şekilli kaşları çatılmış iki kaşının arasında iz yapmıştı. Çehresi buradan bakınca bile kaskatı kesildiği belliyken siyah irisleri tüm askeriyeyi ateşe verecek derecede alev gibi yanıyordu.
Gözlerim onu görür görmez dolarken Jeongin avizenin önünden geçip yüzümdeki çillere merakla bakan çocuğunun elini tuttuğu gibi bir şey söylemeden odadan dışarıya çıkmıştı.
Changbin omzunun üzerinden arkasına bakıp kapanan kapıyla tekrar bana dönünce dudaklarım titremeye başlamıştı. Güvendeydim, sevdiğim kişi huzurum yanımdaydı ne diye gözlerim doluyor çenem titriyordu?
Seslice yutkunup titreyen dudaklarımı içeriye çektiğimde bana doğru adımlamıştı. Yüzünde hiç bir mimik oynamadan yanıma kadar gelip yattığım koltuğun önünde diz çöküp çömelmişti.
"Changbin..."
"Güzelim"
Yattığım yerden hızlıca doğrulup ayaklarımı kahverengi parkeye bastığımda gözlerimden iki damla intihar ederek dudaklarımın yanında kendilerine mezar edinmişlerdi. Titrek dudaklar, titrek eller, kızarmış burun ile şuan nasıl görünüyordum bilmiyordum ama bunu umursamak umrumda değildi.
Tek istediğim ona sarılarak göz yaşlarımı akıtmaktı.
Benim ayağa kalkmama fırsat tanımadan kendisi ayağa kalkarak yüzündeki mimiklerini oynatmadan yanıma oturup kollarını bedenime dolamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mareşal / Changlix \
Фанфик{Tamamlandı} "Felix kalk lan denetleme varmış çabuk!" "Ya git başımdan bugün o karda kışta sabahtan akşama kadar komutanların kölesi oldum. Ben kalkmıyorum." "Minho komutan gelecek çabuk kalk, ne olur kalk." "Banane Jisung" Maalesef bananeyle kalmam...