Keyifli Okumalar...
"Üzüm?"
"Hayır, sevmiyorum."
"Ama ben çok severim helede yeşil üzüme bayılırım..."
Elimde tuttuğum büyük çekirdeksiz üzümü yanımda araba süren mareşalın küçük ağzının oraya getirdiğimde kafasını bana doğru çevirip gülümseyerek ona bakan yüzüme bakmıştı. "...benim için bir tane yer misin?"
Kafamı yana eğip beklentiyle yüzüne baktığımda dudaklarını aralayıp parmak uçlarımda duran yeşil üzümü ağzına alıp sıkılaşan trafik yüzünden kafasını önüne çevirmişti.
Genişce gülümseyip plastik kutunun içinde olan salkım üzümden koparıp ağzımın içine gönderdiğimde yolda süratle giden arabanın camını açmıştım temiz hava almak için. Yüzümün her yerine değen ılık basınç yaşadığımı bana hissettiriyordu. Kafamı açık camdan dışarıya çıkarıp temiz havayı ciğerlerime gönderdiğimde gözlerimi huzurla kapatmıştım.
Her zaman kapalı, kasvetli olan hava yerine her gün güneşli bir hava görmek bana iyi geliyordu. Karların arasında korkuyla yürümek yerine çiçek açan ağaçların arasında gezmek daha huzurlu hissettiriyordu. Yakalanma korkusuyla, komutanlardan azar işitme korkusuyla askerliğimin bitmesi yerine sevdiğim adamın yanında askerliğimi bitirmek benim için büyük şanstı.
"Kafanı dışarıya çıkarma Lix bu çok tehlikeli."
"Ilık rüzgar yüzüme çarpınca kendimi çok iyi hissediyorum."
Kafamı, dudaklarımı büzerek içeriye çektiğimde Changbin siyah irislerini bana çevirmiş ve vitesin üzerinde duran sağ elini kucağımda öylesine duran elimin üzerine koyarak sol elimin üzerine yumuşak dudaklarını bastırmıştı.
"Senin iyiliğin için söylüyorum bebeğim. Arkadan manyağın biri sollarken sana zarar verebilir."
"Çok ileri görüşlüsün."
Onu alaya aldığımda oturduğum ön koltukta sırtımı daha çok yaslayıp gözlerimi kapatmıştım.
Bir yıla yakın başkentte askerliğimi yapıyordum. O olayın yaşandığı gece bilincim kapanmadan önce duyduğum bot sesleri mareşalın üvey kardeşi ve şuanda bana en yakın olan Jeongin ile eşi Hyunjin'in sesiymiş. Şans eseri dışarıya çıkıp aralarında geçen ufak bir kavgayı tatlıya bağlamak için yürüyüşe çıkmışlar kazan dairesinin oralara yaklaştığında ise benim sesimi duymalarıyla nöbet tuttuğum yere gelmişler.
Kulübede baygın yattığımı gördüklerinde mareşalın hoparlörde olmamasına rağmen bağıran sesiyle telefonu fark edip beni merak eden sevdiğim adama haber vermiş Hyunjin.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mareşal / Changlix \
Fanfiction{Tamamlandı} "Felix kalk lan denetleme varmış çabuk!" "Ya git başımdan bugün o karda kışta sabahtan akşama kadar komutanların kölesi oldum. Ben kalkmıyorum." "Minho komutan gelecek çabuk kalk, ne olur kalk." "Banane Jisung" Maalesef bananeyle kalmam...