Keyifli Okumalar...
(Önceki bölümleri okuduğunuzdan emin olun lütfenn)
Alarm sesi o kadar yüksekse sesle çalıyordu ki beni korkutmayı başarmıştı. Changbin çatık kaşlarının altından cama doğru baktığında dışarıda askerler koşuyordu.
"S..sorun ne? Neden alarm çalıyor?"
"Korkma, bir şey değildir. İçeriye biri girmiş olmalı."
Korkumu gözlerime yansıtmış olmalıyım ki siyah irisleri gözlerimle buluşur buluşmaz çatık olan kaşları hemen eskisi gibi gevşemiş ve elini saçıma atarak göğsüne bastırmıştı kafamı.
Alarım sesi susmak bilmezken dışarıda ışıklar yanıp yanıp sönüyordu. Bu tüm iliklerime korkuyu işlerken mareşal derin bir nefes alıp ellerini koltuk atlarıma koyarak bedenimi havaya kaldırıp önündeki kağıt dolu olan masaya oturtmuştu.
"Burada kal hemen geleceğim."
"Saçmalama! Tek kalamam burada, bende geleyim senle"
Beni masaya oturtup kendisi ayağa kalkınca gitmek için hazırlanıyorduki kolundan tutup durdurmuştum onu. Bu odada tek başıma bırakamazdı beni.
"Cidden önemli bir şey yok burada kalıp beni bekleyebilirsin."
"Önemli bir şey yoksa sende gitme o zaman ya da izin ver bende geleyim. Baksana tüm askerler dışarıya dökülmüş."
"Karda kayıp düşersin."
"Daha profesyonel bir bahane bulabilirdin bence, bende geleyim senle lütfen."
Alarım sesi kulağımızın içine ediyordu resmen!
Dağ başındaydık şehir merkezi biraz uzaktı. Buraya en yakın yer buradan iki kilometre uzaklıkta olan köydü. İçeriye kim girebilirdi ki? İnsanın aklına olup olmadık şeyler gelirken birde gece olmasıyla dahada çok korkuyordu insan.
Changbin'in kaslı koluna öyle sarılmıştım ki derin bir nefes verip kolunu ellerimin arasından kurtarak kendi damarlanmış ellerini iki yanağıma koyup hafif eğilmiş ve gözlerime bakmıştı.
"Korkacak bir şey yok Yıldızlı. Burada tek kalmaya korkuyorsan koğuşuna gidebilirsin. Sana güven veren birinin yanında dur ben gelene kadar."
"Bana o güveni sen veriyorsun zaten. Senin yanında kalsam korkmam..."
Sözlerimi birden kesilen alarım sesi kestiğinde gözlerimi onun kara irislerinden çekerek kafamı yukarıya doğru kaldırdığımda dışarıda olan hareketlilik de durmuştu. Bu biraz olsa içime su seprtiğinde Changbin küçük kırmızı dudaklarını alnıma bastırıp ellerinide yanaklarımdan çekerek bir şey demeden çekmecesinde duran tabancasını eline almıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mareşal / Changlix \
Fiksi Penggemar{Tamamlandı} "Felix kalk lan denetleme varmış çabuk!" "Ya git başımdan bugün o karda kışta sabahtan akşama kadar komutanların kölesi oldum. Ben kalkmıyorum." "Minho komutan gelecek çabuk kalk, ne olur kalk." "Banane Jisung" Maalesef bananeyle kalmam...