0.1

2.2K 84 55
                                    

"Ciddi misin?" bakışlarımı tekrar Youngji'ye çevirdiğimde çekinerek başını sallamıştı.

10 dakika önce amigo takımının başkanı gelip "1 saat sonra antrenman var Lily, hazır ol" dediğinde bir yanlışlık olduğunu söylemiştim. O ise biricik arkadaşım Youngji'nin ismimi takıma yazdırdığını söylemişti.

"Youngji nasıl bana sormadan adımı amigo kız olarak yazdırırsın, ben onların danslarından, gösterilerinden anlamam. Basketbolu bile doğru düzgün bilmiyorum. O yüzden şimdi gidip ismimi sildiriyorsun"

Sandalyemden kalkıp sinirle konuştuğumda ağlayacak gibiydi, sırf basketbol takımındaki hoşlandığı çocuk yüzündendi. Kendi ismini yazdırınca tek kalmamak için beni de yazdırmış ama bu biraz sınırı aşmıştı.

"Lily biraz sakin ol, eminim geçerli açıklamasını yaptıktan sonra gidip ismini sildirebiliriz" Han ortamı yumuşatmak adına konuştuğunda sandalyeme tekrar oturmuştum.

"Dinliyorum geçerli açıklamanı" derin bir nefes alıp gözlerimi ona diktiğimde ilk defa bana korkarak bakıyordu. Sanırım bu kadar sinirleneceğimi düşünmemişti.

"Biliyorsun Lee Know takımda ve amigo kız olmak istedim belki onunla konuşabilirim diye. Çünkü sürekli takımdakiler ve amigo kızlar birlikte takılıyor. Takımdaki kızlar bir kişiye daha ihtiyaçları olduğunu söylediklerinde senin ismini yazdırdım çünkü o kızların arasında tek duramazdım ve beni yalnız bırakmayacağını düşündüğüm için sorun edeceğini düşünmedim üzgünüm. "

Takımdaki kızların çoğu itici ve kendini beğenmişlerdi ve Youngji fazla çekingen biriydi.

Bir şey söylemeden durduğumda Han masanın altından ayağımı dürtüp yardım et bakışlarını göndermişti.

" Tamam, lanet olsun tamam. Baştan söylüyorum o kızlar damarıma basacak bir harekette bulunursa veya takımdaki çocuklar beni sinir ederse anında çıkarım"

Youngji oturduğu sandalyeden kalkıp bana sarılarak öptüğünde Han gülümseyerek bakıyordu bize, cidden başkası olsa böyle bir davranışta bulunmazdım ama Youngji kaybettiğim kız kardeşim gibiydi.

"Tamam bırak boğulacağım"

"O zaman ben gidip sınıftan eşyalarımızı alayım, spor salonunda görüşürüz" hızla el sallayarak masadan uzaklaştığında, şimdiden kabul ettiğime pişman olmuş gibiydim.

"Han niye öyle baktın, ona dayanamıyorum zaten üstüne bir de sen yalvarınca kabul ettim. Nasıl yapacağım ben uf!" sandalyeye genişçe yaslandığımda tipime göz devirmişti.

"Hepimiz yapabileceğini biliyoruz Lily, danstan anlamıyorum yalanına inandık mı sence? Ortaokulda dans kulübünde olduğunu söylemiştin yanlış hatırlamıyorsam?"

"Hiçbir şeyi de unutma zaten. Neyse kesin 2-3 gün içinde kızlardan biri bana bulaşır kavga eder çıkarım"

"Hayır, bak Youngji ilk defa şu Lee Know denen çocuk ile iletişime geçecek ve bu kötü giderse çöker en azından şansını denerse üzülmez ama" doğru söylüyordu ama ben niye arada kaynıyorum?

"Çünkü sen onun en yakın arkadaşısın. Sesli söylemedin ama ben anladım. Neyse kalk bakalım ilk antrenmanına geç kalmak istemezsin." İsteksizce yerimden kalkıp çantamı sırtıma alarak ayakta durmuştum.

"Hala kaçma şansım var Han, Lily bayıldı eve gitti falan dersin soran olursa"

"Lily uzatma ve spor salonuna in benimde etüte yetişmem lazım, hocaya gelememe sebebini söylerim." başımla onu onayladığımda yanımdan ayrılmıştı.

Soyunma odasında üzerimi değiştirip spor salonuna geçtiğimde basketbol takımı büyük sahanın köşesinde kendi aralarında bir şeyler konuşuyordu. Az ileride de kızlar gülüşüyorlardı.

Hızlı adımlar ile Youngji'nin yanındaki yerimi aldığımda takım kaptanı olarak bildiğim Eun konuşmak için hepimizin oturmasını rica etmişti.

Eun'u severdim ara ara sohbet ederdik dersler hakkında ama takımdaki diğer kızlar üzerinde göz gezdirdiğimde ne yazık ki hepsi itici bulduğum tiplerdi.

"Youngji, Minji ve Lily takıma hoşgeldiniz. Şimdi ekip olarak çalışma taktiğimiz basit, önce koreografi ve şarkı seçimini yaparız sonra slogana karar verip şarkı ritmine uygun hale getiririz. Sorusu olan?" kimseden ses çıkmamıştı, dediği gibi basitti çünkü.

" Güzel başlayalım o zaman ben birkaç şarkı seçtim ve aklımda koreografi de az çok oluştu. Siz de fikirlerinizi belirtin lütfen. İlk şarkı Bring the fire" hoparlöre bastığında başlayan şarkı ile ritim tutarak aklımda kareografi oluşturmaya çalışmıştım ama pek amigo kızlara uygun bir kareografi oluşmuyordu.

Eun açtığı birkaç şarkıdan sonra oylama yaparak şarkıyı seçmemizi istediğinde çoğu kişi gibi bende 'Anything U Can Do' için oy vermiştim.

"Güzel, şimdi aklımdaki kareografiyi size kısaca göstermek istiyorum" şarkıyı başlatıp dans etmeye başladığında tüm kızlar hareketleri öğrenmek için dikkatle onu izliyordu.

Eun'un dansından sonra herkes fikirlerini belirtmeye başlayarak uzun bir konuşmaya girdiğinde başta birkaç fikrimi belirtip etrafı incelemeye başlamıştım. Çoktan 1 saat geçmişti ve düşündüğüm kadar sıkılmamıştım.
Gözlerim ilerideki basketbol oynayan çocuklara kaydığında birkaç saniye onları izlemiştim. İyi oynuyorlardı yani sanırım çok fazla basketboldan anlamadığım için yorum yapamıyordum.

"Tamam o zaman bugünlük bu kadar dağılabiliriz kızlar. Bu arada Youngji, Minji ve Lily numaralarınızı verirseniz sizi gruba alabilirim böylece prova saatlerinden maç günlerinden haberiniz olur." Onu onaylayarak hızlıca numaramı söylediğimde kaydedip Youngji'nin numarasını tuşlamaya başlamıştı.

" Sonra görüşürüz kızlar" Youngji onlar ile vedalaştığında gülümsemekle yetinmiştim.

"Lily çok eğlenceli değil miydi?"

"Ya ne demezsin?" göz devirerek bahçe kapısında beklemeye başladığımda ona bakmadığım için önüme geçmişti.

"İşin var mı bugün?"

"Sayende gidemediğim bir etütüm olduğu için Han'dan notları alıp geçirmem ve ders çalışmam lazım" omuzlarını düşürdüğünde sessiz kalmıştı.

Önümüzde duran araba ile babamı fark ettiğimde Youngji'ye küçük bir sarılma vererek ayrılmıştım.

"Sadece hala anın şokunu yaşıyorum. Söylediklerime takılma sen, yarın görüşürüz."

Arabaya binip babamın yanağına bir öpücük kondurduğumda klasik günün nasıldı konuşmasına başlamıştık. Babam bugün yaşanan olayı benim gibi garip bulmak yerine sevinmiş ve bunun kafamı dağıtmama yardımcı olacağına dair bir şeyler anlatmıştı yol boyu.

Duş alıp derse oturmadan önce tüm gün elime almadığım telefonumu elime alarak bildirimlere bakmaya başlamıştım. Eun beni kızların grubuna almış ve diğer kızlara merhaba tarzında mesajlar atmışlardı.

Mesajlaşma uygulamasından çıkıp instagrama girdiğimde takipçi istekleri ile göz devirmiştim. Biri ile aynı ortamda olunca takipleşmek zorunda mıyız? Sadece takımdaki kızlar değil basketbol takımı oyuncuları da istek atmıştı. Hızlıca istekleri kabul edip, tekrar istek attığımda telefonu yatağımın üstüne bırakarak banyoya geçmiştim.

Umarım bu amigo kızı olma olayı çabucak biterdi.

İlk bölüm biraz kısa oldu ama diğer bölümlerde telafi edeceğim emin olun. Bol bol yorum yapmayı ve gelecek bölümler için fikir belirtmeyi unutmayın. Bu arada medya olarak koyduğum olacak kareografileri ve şarkı.

505 - Bang Chan Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin