"Bence kabul et madem onunla farklı bir ilişkin olamayacağından bu kadar eminsin çocuk boş umutlara kapılmasın. "
Han'a Felix'in teklifinden bahsetmiştim ve o da Alex gibi düşünüyordu.
"Alex de öyle dedi başta biraz diretti bir şans ver diye ama bilmiyorum cidden Felix ile kafamda yan yana olmuyoruz o anlamda."
"Tamam o zaman Felix'e mesaj at oradayken de konuşursun. Bu arada Youngji konusunu ne yapacaksın?"
"Anlattım ya ona ne dediysem o, artık onunla ilgilenmeyeceğim sanırım benim için sınıftaki Jaeha gibi sadece selam verip arada konuştuğum biri olacak artık, eskisi gibi olmamız zor." Sessiz kalıp başı ile onayladı sanırım aramızda kalmış hissediyordu.
"Takımdan çıkacak mısın yani?"
"Bilmiyorum, bir yandan dersleri aksattığı için istemiyorum bir yandan ortaokuldaki gibi eğlendiğim için hoşuma gidiyor. Hem sen de gördün kafa dengi çoğu. Zaten şu an imkansız maçlar başlıyor onları yüzüstü bırakmak doğru olmaz yeni birisini bulmaları zor olabilir."
Çalan zil sesi ile masadan kalkmıştık. Aynı anda birkaç masa ilerideki Felix, Youngji ve diğerleri de kalkmışlardı.
" Felix bir dakika bekle! " arkasına dönüp beni fark ettiğinde birkaç adımda yanına ilerlemiştim.
" Çıkışta görüşürüz diyecektim, mesaj atacaktım ama seni görünce söyleyeyim dedim"
"Gerçekten mi? Woah çok eğleneceğiz emin olabilirsin Lily"
Gülümseyerek "sonra görüşürüz" demiş ve Han ile sınıfa ilerlemeye başlamıştım.
"Ders kime?"
"Iıı fizik, Bay Kim hiç çekilmez şimdi" sıraya otururken onu cevapladığımda yanımdaki yerine oturarak gülümsemişti....
Çıkış zili ile eşyalarımı toplamaya başlamıştım. Çoğu kişi Han gibi aceleyle toparlanıp çıkmıştı çoktan.
"Hazır mısın?" sınıfın kapısında bekleyen Felix ile hızlıca kalan eşyalarımı çantama atıp hırkamı elime alarak ilerlemiştim.
"Hazırım"
"Gidelim o zaman" başkası olsa belki Felix ile yan yana olduğu için bile kriz geçirebilecekken ben ruhsuz bir şekilde duruyordum.
Arabanın kapısını geçmem için açtığında teşekkür edip hızlıca binmiştim, niye bu kadar kibarsın Felix nasıl konuşacağım ben aaaa?
"Bowling mi, buz pateni mi?"
"Buz pateni olabilir, uzun zamandır gitmiyordum. Sen kimden öğrendin bunları sevdiğimi? Han ve Youngji ye buz pateni yaptığımdan hiç bahsetmedim diye hatırlıyorum."
"Tahmin diyelim" muzipçe sırıtıp kısa bir bakış atmış tekrar dikkatini yola vermişti.
"Chan ve senin nasıl ehliyetin oluyor?"
"İkimizde Avustralya vatandaşı olduğumuz için aslında ehliyetimizi orada aldık ama birçok ülkede geçerli oluyor o yüzden burada sorun olmuyor."
"Avustralya vatandaşı mı?"
"Evet orada doğup büyüdük ama aslında Koreliyiz sen nerelisin? Yani melez olduğun belli oluyor onun için soruyorum. Okula da 2 yıldır geldin diye biliyorum."
"Chicago, annemle babam üniversite de tanışmış, babam yüksek lisans için yurt dışına çıkmış. Ama New York da büyüdüm."
"Woah New York! Tam eğleneceğin zaman Koreye gelmen kötü olmuş. Babanın işlerinden dolayı mı taşındınız?"