0.8

719 61 106
                                    

"Evet kızlar nasıl hissediyorsunuz? Özellikle Minji, Youngji ve Lily bu ilk gösterinizdi"

"Bilmem güzeldi ama bir yandan hata yapacağım için korktum" kısaca yanıtladığımda Minji çoktan heyecanlı heyecanlı konuşmaya başlamıştı.

Takımlar içeri girerken her okulun takımı gösterilerini yaparak içeri girmişti. Maç birazdan başlayacaktı, herkes okul müdürlerinin konuşmalarının bitmesini bekliyordu. Tribünde bizim için ayrılan en ön kısımda yerimi aldığımda oyuncu tribününde oturan Hanse'nin bakışlarıyla karşılaşmış, gülümseyerek el sallamıştım.
Aynı şekilde karışılık verdiğinde dudaklarımı oynatarak "başarılar" demiştim.

Bizim takımdaki çocuklar kendi aralarında tezahürat yaparak birbirlerine küçük gazlar vermeye başlamış ve diğer takım gibi sahaya çıkmıştı. Basketboldan fazla anlamazdım, genel olarak sporla alakam yoktu.

Birkaç dakikadır başlayan maç ile kim önde anlamasamda top sürekli bizim takım arasında dolanıyor arada karşı takımdan birinin eline geçiyordu. Minho ve Jeongin arasında anlamadığım küçük bir işaretleşme geçtiğinde Minho topu Jeongine yönlendirmiş Jeongin karşısındakinin almasına fırsat vermeden Hyunjin'e paslamıştı. Hyunjin topu anında potaya geçirdiğinde özgüvenleri biraz daha yükselmiş bir gülümseme belirtmişti yüzlerinde. Karşı takım arasında gergin bakışlar sürerken takım kaptanı San elini havada sallayarak alaycı gülümsemesi eşliğinde adını bilmediğim çocuğa bir şey söylemişti. Çocuk gülümseyerek bir diğer kişiye baktığında top tekrar arada dönmeye başlamıştı.

Chan hızlı adımlarla topu dolandırdığında Hanse elinden topu aldığı gibi oldukça uzak olan potaya atmış ve anında geçirmişti. Ağzım açık bir şekilde saniyelik olarak ona baktığımda göz göze gelmiştik. Omuz silkerek gülümsediğinde sahadaki yerine geçmişti tekrar. Han onların aşırı derecede iyi oynadıklarını özellikle uzak atışlarının iyi olduğunu söylemişti ama bu kadarını beklemiyordum çocuk resmen sahanın bir ucundan diğer ucuna atmıştı.

Dakikalar süren maçta ilk yarı bitmiş mola verilmişti. Kızlardan bir kaçı çocukların yanına gitmek için kalktığında ben de birkaç koltuk ileride oturan Felix'e su şişesini uzatmış soluklanmalarını izliyordum. Dün yaşanan konuşmadan sonra aramızda biraz da olsa bir soğukluk var gibiydi ve onu ilk defa bu kadar agresif oynarken görüyordum. Belki gerçek maç olduğu için gergindi sonuçta daha önce hep kendi aralarında yaptıkları maçları izlemiştim.

"Gerilmeyin çocuklar 2 sayı öndeler sadece eminim bu tur alırsınız maçı"

Eun rahatlatmak amacıyla konuştuğunda birkaçı başlarını sallayarak onaylasa da Felix, Chan ve Seungmin oturduklarından beri karşı oyunculara bakıyorlardı. Başımı baktıkları yöne çevirdiğimde bizimkilerin sert bakışlarına karşılık onlar alay edercesine bakıyorlardı. Birkaç saniye San'ın bakışları bana döndüğünde Hanse fark etmiş olacak ki bir şeyler söylemişti. San gülümseyerek el salladığında tebessüm edip başımı sallamış ve önüme dönmüştüm.

"Onlar niye sürekli sana selam veriyorlar?" Youngji sesli bir şekilde konuştuğunda ortamdakilerin bakışları bana dönmüştü.

Youngji onların sadece adını duyduğu için benimde tanışmadığımı sanıyordu. Ama Hanse ile Han'ın evine gittiğimde falan karşılaşıp tanışmıştık. Hatta bir seferinde dışarıda denk gelmiş oturup birkaç saat sohbet etmiştik, ara ara "nasılsın?" gibisinden mesajlaşırdık ama bu ayda bir olurdu.

"Hanse ile tanışıyoruz, yemek yediğimiz gün söylemiştim zaten."

"Ben sende fotoğraftan tanıyorsun sandım"

"San ile tanışmadım ama Hanse'nin yanında görmüştüm birkaç kez, hem düşman değiliz bir maç sadece iyi oynayan kazanır"

"Hani bizim okuldansın ya ve takımın destek kız takımındasın doğal olarak bizi desteklemen gerekiyor!" Youngji kendince alay ederek konuştuğunda küçümseyen bakışlarımı ona attım. Bu tavrı Han'ın onu Hanse ile tanıştırmadığı için olduğunu biliyordum.

505 - Bang Chan Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin